ARAL
"Siz gerçekten sevgili misiniz ? " WTF ?!
Kim ya bu ? Nerden biliyor ?! Tahmin mi ediyordu ? Çok mu belli etmiştik ? Sanmıyorum.
"Aa en son baktığımda öyleydik. Evet. " dedi Evrim.
"Emin misiniz ? " Yok seyirci jokerimi kullanmak istiyorum.
"Bu aralar bu sahtecilik olayları çok oluyor. Siz de yeni üyenizin kısa yoldan popüler olması için bu yola başvurmuş olabilirsiniz ? Öyle mi oldu ? Evrim ? Ayrıca havaalanında da başka biri... " Deha 'nın kucağında mı görmüşler ? Hah.
Adamın cümlesini bitirmesini beklemeden yana doğruldum. Evrim 'i kendime çevirdim. Elimi yüzüne koydum ve ona doğru yaklaştım. Itiraz etmesine vakit kalmadan onu öptüm.
Nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Genelde dudakları sıcak ve nemliydi. Çok yumuşaktı falan öyle şeyler söylüyorlar, ama farklıydı. Dudakları ne sıcak ne de nemliydiler gayet soğuktan donmuş ve kuruydular. Ne Kore dizileri öpüşmesi gibi sadece dudaklarımız birbirine, ne de Fransız öpücükleri gibi dudaklarımız dışında herşeyimiz birbirine değiyordu. Ve çokta iyi hissetirmişti. Gerçekten iyi. Bilmem, mutlu. O karnında kelebekler uçuşması olayı. Kalbinin yerinden fırlayacak gibi olması. Hatta o kadar eğlenmiştim ki onu öperken, istemsiz bir şekilde gülümsemiştim.
Belki birazcık şeytanca bir plandı ama adamı susturmayı başarmıştı. Şuan adam konuşuyor mu ? Hayır. Dut yemiş bülbüle döndü adeta.
Evrim "Yeter. " dercesine elini suratıma koyup beni dünyaya döndürdü. Ondan ayrıldım.
"Eminim. Ayrıca Evrim 'in popüler olması için böyle bir şeye gereği yok. " dedim.
"Peki ya havaalanındaki fotoğraflar için ne diyorsunuz ? " aslında aynı düşüncedeydim keşke hiç çıkmasalardı. Keşke Deha hiç gelmeseydi. Ama ;
"3 senedir görmediğim en yakın arkadaşımı görmüştüm. Böyle tepki vermem normal değil mi ? Kusura bakmayın sadece elini sıkıp sonra da 5 metre uzağından yürüyemedim. " uuu... Evrim sinirlenmiş.
Bu olaydan sonra basın toplantısını bitirdiler ve sonunda benim favori zamanım geldi. Hayranlar... Yeyeye. Gelsin hediyeler. Hediyeleri severim de.
"Aaa... Aral yakından çok daha tatlı. " dedi ilk gelen fan. Bana cebinden çıkardığı bir kutu uzattı. Kutunun içinde değişik süslemeleri olan kurukafalı bir yüzük vardı. Bana uzattığı kağıdı imzaladım. Ve giderken arkasından el salladım.
Bu kısım çok uzun olduğundan şöyle anlatayım bugün bir oyuncakcı açacak kadar peluş hayvan, 6 ayın her gününde farklı bir yüzük takabileceğim miktarda yüzük hediye aldım.
Evrim 'le konuşup konuşmadığımı merak ediyorsanız hayır. Sanki birimiz Edirne birimiz Hakkari 'ymiş gibi uzak durduk birbirimizden. Aramız iyice tuhaflaşmıştı.
Arabaya binince gözlerimi kapadım.
----
Eve gelince gözlerimi açtım. Arabadan indim. Önden giden Evrim 'i kolundan tutarak durdurdum ve kendime çevirdim.
"Evrim bana kızdın mı ? " diye sordum. Hayır ne yapsaydım ? Oturup adamın nasıl üzerine gittiğini mi seyretseydim ?
"Hayır. Kesinlikle hayır. Sen olmasan heralde ben hala adama boş boş bakıyor olucaktım. Ne söyleyeceğim diye düşünürken. Sanırım böyle durumlarla nasıl baş edebileceğimi hiç bilmiyorum. Sadece şaşırdım yani. Kızgın değilim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşık Olduk
Roman d'amourKapının açılıp kapanma sesini duydum. Kimin geldiğine bakmam gerekmiyordu. Çünkü biliyordum o gelmişti. Ben sanki uyumaya devam ediyormuş gibi yaptım. Ve kafamı masamdan kaldırmadım. Karşımdaki koltuğu çekip oturduğunu duydum. Uzun bir süre sonra ka...