My İnnocent Boy ♥️

Şanssız Kız & Şanslı Oğlan

-Dur bi saniye.Sen ciddi misin?
Eğer bu doğruysa istediğimiz şeyleri alabilirdik.
-Evet alabiliriz.
-Hey! İçimden söylemiştim. Nasıl...-
-Düşünceleri de okuyabiliyorum.
Birden bakışmaya başladık. Onunla ilgili söylediğim herşeyi duymuş olmalı.
-Yoksa...duydun mu?
-Sadece okumak istediğimde okurum.
-Oh rahatladım.
-Ve evet. Duydum.
- Neee?
Basitçe omzunu silkti.
- Her neyse. O zaman seninle ilk olarak gidip üstümüzdekileri değiştirelim. Sonrada kalacak bir yer bulalım.
Birkaç mağaza gezdik ve daha önce hiç giymediğim kıyafetleri denedim ve aldım. Harry'ye de güzel birşeyler bulduk. Kasaya gitmeden önce endişeli bir şekilde sordum.
-Ee şimdi nasıl geçeceğiz kasadan? Bunu da herhalde bedavaya vermezler.
-Merak etme. Benimle gel, dedi kendinden emin bir şekilde. Kasada sıra bize geldiğinde yüksek miktarda bir fiyat fişi çıktı. Tam panik yapacakken birden konfeti patlatıp alkışlamaya başladı herkes.
- Tebrikler efendim, mağazamıza bugün gelen 1000 ci müşterisiniz! Ücret ödemeyeceksiniz. Bu mağazamızın bir kampanyası. Bizi tercih ettiğiniz teşekkür ederiz!
Şok olmuştum. Hayatım boyunca başıma gelmeyen şanslar bu çocuk sayesinde gelmişti. Bana bakıp gülümsedi.
-Sana söylemiştim. Bu bir yetenek, dedi fısıltıyla.
Mağazadan çıktıktan sonra geceyi geçirebilecek bir pansiyon aradık. Bulduğumuz küçük bir yerdi ve sadece 8 odası vardı. Bunu nasıl halletmeyi düşünüyor diye içimden geçirirken yerden bir kağıt aldı ve bana göstererek
-Sana şanslı olduğumu söylemiştim, dedi. Kağıt pansiyonda bedava konaklamak için kullanılan özel bir kupondu. Bu çocuk benim tam tersimdi. Tamamen şanslıydı. Benim gibi berbat bir kaderi yoktu. Onun adına sevinmiştim. Ama bu kadar bahtsız olmayı da ben seçmemiştim. Hayatım ben istemeden böyle şekillenmişti. Ve belkide bu çocuk bu kuralı bozabilecek tek kişiydi. Onu kaybetmemeliydim. O benim şans kuponumdu.