Harry'ye birkaç kez seslenmeme rağmen kalkmıyordu. İyice endişelenmeye başlamıştım. Alnımı alnına koyarak ateşine baktım. Çok sıcaktı. Sanırım rol değildi gerçekten hastaydı. Ambulansı aramak için ayağa kalkacakken bileğimden tuttu ve kısık bir sesle
-Gitme, dedi.
-Merak etme gitmeyeceğim. Sadece ambulansı arayacağım.
Kolumu bırakmadı ve fısıltıyla tekrarladı.
-Gitme. Sadece bana sarıl. Lütfen.
-Ama çok ateşin var. Ambulansı çağır-
Birden bana sarılmaya başladı.
-Bana sarılırsan iyi olacağım. Güven bana.
Yavaşça kollarımı ona sardım ve sıkıca sarıldım. Yaklaşık 5 dakika öylece sarıldık. Sessizliği ilk bozan o oldu.
-Beni seviyor musun?
-Neden birden bunu sordun?, dedim gülerek.
-Eğer beni sevmiyorsan hastalanmaya devam edeceğim.
-Ne?
Bana sarılmayı bırakıp geri çekildi ve gözlerime bakmaya başladı.
-Görüyor musun? Gözlerim sarı olmaya başladı. Bunun nedeni bana ilgi göstermiyor olman.
-Ne demek istiyorsun?
-Ben yeterli sevgiyi ve enerjiyi aldığımda gözlerim mavi renk olur. Fakat gözlerimin rengi değişirse tüm gücümü kaybederim.Özellikle de renk sarıdan kahverengiye dönüşürse. Bu benim için son demektir. Fakat beni sevmiyorsan yaşamama izin verme. Çünkü sadece bir kişi için yaşayabilirim. Ve o da sensin.
-Ne demek istediğini anlamıyorum. Kahverengiye dönüşürse nolur ve neden ben sevmezsem hasta olmak zorundasın? Çok saçma.
-Ben sıradan bir insan değilim. Benim gibi olan insanlar çok nadir ve biz doğduğumuzda ilk gördüğümüz kişiye bağlıyızdır. Ve uyandığımda gördüğüm ilk kişi sendin. Evet o zaman yeni doğmuştum. Tıpkı yeni doğan bir bebeğin annesine bağlanması gibi düşün. Senden ne kadar uzaklaşırsam bu benim için sona o kadar yakın olmam demek. Eğer beni sevmiyorsan...beni kendi ellerinle öldürmüş sayılırsın.Ne diyeceğimi bilmiyordum. Onun sayesinde birçok şey elde etmiştim ama onu sevip sevmediğim konusunda hiç düşünmemiştim.
Solgun yüzündeki terleri sildi.
-Ateşim geçti. Sadece bir sarılma yeterdi.., dedi kısık bir sesle. Sanırım onu sevmediğimi düşündüğü için üzülmüştü. Peki gerçekten seviyor muydum? Bilmiyordum.
-Neyse geç oldu uyumalıyım. İyi geceler.
###
Sabaha kadar uyuyamadım. İçimde kötü bir his vardı. Fakat ne olduğunu bilmiyordum. İşe gitmeden önce kahvaltıyı hazırladım ve Harry'ye not bıraktım.
"Beğeneceğine eminim.En sevdiğin yemekten yaptım:)"
İşten dönerken şiddetli bir şekilde yağmur yağıyordu. Eve geldiğimde kapının önünde siyah palto giyinmiş bir adam şemsiyesiyle bekliyordu. Kapıya yaklaştığımda bana döndü ve gizemli bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
-Yoon Hana sshi ('bayan yoon hana' demek) siz misiniz?
-Evet. Siz kimsiniz?
-Ben, Harry'nin babasıyım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My İnnocent Boy ♥️
RomanceKonusu: Hikaye, dünyanın en şanssız insanı olduğunu düşünen bir kızın intihar etmek üzereyken bulduğu ve özel yetenekleri olan küçük bir çocukla aralarındaki olayları anlatıyor... Fantastik - Romantizm - Dram - Gizem - Kore -