Kaçırılma

24.6K 903 274
                                    

Uyandığımda küf ve daha farklı iğrenç şeyler kokan bir yerde buldum kendimi. Etrafı göremiyordum. Gözlerim bağlanmıştı. Beni niye kaçırıyorsunuz? Sağlıksız beslenmekten organlarımın para edeceğini sanmıyorum. Salar mısınız efendim beni?

Yaklaşık 10 saat önce ;

-Anneeee!!! Kitaplarım nerede ?!

-Bıraktığın yerdedir! Nerede olacak başka?! 

Diye ses geldi alt kattan. Annemin bu huyuna gıcık olmuşumdur. Bıraktığım yerde değildir çünkü annem ben okula gidince evin her yerini temizler. Sonra ben nerededir diye sorunca o da bıraktığın yerdedir der.

Bu arada anneme sorduğum kitaplar arkadaşlarımın hediyeleri. Dün 17 yaşına bastım. Evde parti yaptık. En sevdiğim şey kitap olduğu için neredeyse herkes kitap getirmişti.

Bugün her yanım ağrıyordu. Annem tutulmuşsundur dedi. Dün az mı oynadın diye dalga geçmeyi de ihmal etmedi. Ne var yani iki kurtlarımızı döktüysek? Doğum günümüzde de oynayamayacaksak... 

Ama bu tutulmaktan da ayrı bir şeydi. Daha garip hissediyordum. Özellikle ellerimde uyuşukluk vardı.

Annemin yemek hazır demesiyle aşağı indim. "Ne yaptın? Bulabildin mi?" diye sordu masaya oturduğumda. Önümdeki yemeğe bakıp "Ben bunu yemem." diye burun kıvırdım. Brokoli yenir mi? "Ha bulamadım." diye sorusunu cevapladım. "Yemezsen yeme. Aç kalırsın." dedi. Sağ ol anne. "Kapının arkasına koymuştum kitapları." dedi hınzır gülümsemesiyle. YATAĞI BİLE KALDIRIP BAKMIŞTIM BEN.

Yemeği yemesem de "Eline sağlık." deyip ayaklandım. Odama gidip kapının arkasına baktım. Evet hepsi burada. Şaka mısınız?

Okumak için elime bir kitabı aldım. İlginç fantastik bir kitaba benziyordu. Bir anda elim tutmadı ve kitabı düşürdüm. Elim karıncalanıyordu. Hissetmiyordum. 

Uyuyunca nasıl olsa geçer diyerek kitabı yerden kaldırdım. Pencere önündeki masama geçip oturdum. Sıcak basınca pencereye uzanıp açmak istedim. Gecenin karanlığında sokak lambasının ışığının altında birini gördüm. Takım elbiseliydi. Dışarıda birini görmek normal fakat bu kişinin yüzü yoktu. Gördüğüm en korkunç şeylerden biri olabilirdi. Cidden yüzü yok. Kafatasını çevreleyen gergin bir derisi vardı sadece. Göz yuvalarında da içe çökük deri vardı. Ağzı ve ya burnu yoktu. Kulağı da yoktu. Nerden nefes alıyor bu?

Gördüklerimin halüsinasyon olması dileğiyle gözlerimi kırpıştırdım. Gitmişti. Sadece beynimin bana bir oyunu olmalıydı. Başka bir açıklaması olamazdı. Ya da çok fazla korku filmi izlemiş olmalıyım. 

Dikkatimi toplayıp kitap okumaya geri dönmeye çalıştım. Olmuyordu. O korkunç görüntü gözlerimin önünden gitmiyordu.  

Uykumun o görüntüyle kaçtığını düşünürken bir anda uyku bastırdı. Sandalyeden kalkıp yatağıma geçmeye çalışırken yere yapıştım. O kadar uykum vardı ki yürüyememiştim. Ayaklarım tutmuyordu. Belimden aşağısı felç olmuş gibiydi. Alnımı yere vurduğum için çok acıyordu. Elimi zorla kaldırıp alnıma dokundum. Kan vardı. 

O kadar kötü vurmamıştım ki. Elimin her yanından kan akmaya başladı. Kesik bir yeri yoktu. Nereden geliyordu bu kanlar? 

Görüşüm gibi ışıklarda gelip gidiyordu. Zeminde de kanlar olduğunu fark ettim. Karın üstü yatıyordum. Kıpırdayamıyordum. Artık elimi de hissetmiyordum. Ağlamaya başladım. Anneme seslenmeye çalıştım. Boğazım yırtılırcasına bağırdım ama kimse yardıma gelmedi. 

 Düştüğüm yerden kafamı kaldırdığımda karşımda sadece deriden oluşan o suratı gördüm. "Aramıza hoş geldin." diye bir ses kafamda yankılandı. Adamın sesi çok iyiydi bu arada. Ama gördüğüm son şeyin bu suratsız olması hiç hoş değil. 



Irklar Akademisi (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin