"Aşkım? Neden yemiyorsun?" diye sordum. O pizzayı çok severdi ve yemiyordu."Canım istemiyor Chanyeol." dedi. Sesi üzgün çıkmıştı.
"Neyin var senin? İyi görünmüyorsun."
"Bir şeyim yok.Zayıflamam gerekiyor. Rejimdeyim." diye karşılık verince gülümsemiştim. Her hafta rejime girer ve hafta bitmeden bırakırdı rejimini.
Hafif tombuldu benim sevgilim. Ama onu çok seviyordum.Yüzü güzeldi, kalbi güzeldi,bana olan aşkı güzeldi...
"Lütfen yer misin Bong-cha? Bak boğazımdan geçmiyor sensiz." diyerek dudağımı büzdüm ona.
Normalde bu hareketime asla dayanamaz ve ne dersem yapardı ama bu sefer öyle olmadı. Kalabalık olan pizzacıda birden ağlamaya başladı. Etraftakileri umursamıyordu.Hemen ayağa kalkarak yanındaki sandalyeye oturdum. Onun ağlamasına dayanamıyordum.
Onunla lise son sınıftan beri sevgiliydik ve şu anda üniversite üçe geçmiştik. Aynı bölüme gidiyorduk özel bir üniversitede. Geçen sene abisini kaybetmişti ve o zamandan beri onun ağlamasına dayanamıyordum. Çok acı çekiyordu o zamanlar. Yanına kimseleri yaklaştırmıyordu benden başka. Bende o ağladıkça söz veriyordum kendime asla onu ağlatmayacağım diye.
Ağladıkça ağlıyordu. Kendisini yemeğe vermişti. Sonrada kilo almıştı işte. Aslında çok kilolu değildi ama yinede vardı biraz yağları. Üzüntüsünden kilo almıştı hep.
"Ağlama.Neyin var?" dedim ellerimle yanağına akan göz yaşlarını silerken.
"Seni haketmiyorum ben Chanyeol-ah. Bir sana bak bir bana. Kim görmüş kaslı, yakışıklı bir çocuğun, şişman bir kızla sevgili olduğunu?Bize bakan herkes önce sana bakıyor. Sırıtıyorlar. Yakışıklısın ya ondan. Ama sonra bakışları senin eline kayıyor. Sonrada senin elini tutan bana. Sonra o hayran bakışları acımaya dönüşüyor. Senin için üzülüyorlar. Bu kızla birlikte diye. Sonrada bana tiksinerek bakıyorlar ve 'kim bilir nasıl ayarttı?'diye düşünüyorlar."
Hıçkırıkları arasında söylediği şeyler beni hem üzmüş, hemde sinir etmişti.
"Bana bak! Kimse bir şey söylemiyor. Senin kuruntuların bunlar. Ayrıca kimse karışamaz. Ben seni çok seviyorum Bong-cha. Çok."
Bana bakmak yerine karşı masaya bakıyordu. Bakışlarımı o masaya çevirdiğimde cidden sinirlerim tavan yapmıştı. Beş kişilik bir kız grubu oturuyordu masada ve sürekli olarak bizim masamıza bakıp kahkaha atıyorlardı. Birden ayağa kalktım ve onlara doğru yürümeye başladım. Kızlar bana onlarla konuşacağımı sandıkları için el sallıyor, gülümsüyordu.
Sinirle, daha siparişleri gelmeyen boş masalarına yumruğumu vurduğumda hepsi şaşırmış bana bakıyordu. Kalabalık pizzacıdaki çoğu kişi bakıyordu hatta.
Omzumdan beni geri çeken elleri umursamamak istesemde o aşık olduğum sesi duydum.
"Chanyeol ne yapıyorsun?"
Dik bir pozisyon alıp Bong-cha'nın ellerini tuttum. Pizzacıdaki herkes bizi izliyordu.
"Neden o merak ediyor musunuz? Çünkü o sizin gibi değil! Sizin gibi zayıf olmayabilir. Ama sizin kadar çirkin değil. Asla değil. Onun öyle bir kalbi var ki ailesinden kıskanıyorum. En ufak örneğinden vermek gerekirse sizin gibi yanında kız olan başka bir erkeğe bakmıyor. İnsanları yargılamıyor. Onu o kadar çok seviyorum ki hiçbir kelime yetmez tarifine. Onu o kadar çok seviyorum ki...Hatta teşekkür ederim size. Sizin kötü bakışlarınızı gördükçe ona olan sonsuz aşkım daha da bir sonsuz oluyor. Ben onun ağlamasına dayanamıyorum. Siz pis insanlar yüzünden üzülmesine ise asla dayanamıyorum." diye uzun konuşmamı yaptım ve Bong-cha'nın elinden tutarak pizzacının çıkışına ilerledik. Şu anda pizzacıdaki bazı kişiler beni alkışlıyordu ama pek umursamadım ve hemen çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAT AND UGLY(ONE SHOT)
Short StoryŞişman bir kız ve kendinden nefreti... Birde onu çok seven tatliş Park Chanyeol... Tek bölümlük hikayedir.