15.Bölüm-Yapboz Parçaları

215 9 1
                                    

Ne yapıyordum ben? Neden hiç tanımadığım birinin boynuna sanki onu öldürmek ister gibi yapışmıştım?

Hayır,hayır ondan herhangi birşey istemiyordum sadece "ONU ÖLDÜRMEK İSTİYORDUM.." 

Teni kesinlikle göründüğünden çok daha soğuktu.bembeyaz ve buz gibi..içimde çok garip bir his vardı..Aniden kendimi bankta buldum..

Galiba listeye bir madde daha ekleyeceğiz..

Buz gibi soğuk ve bembeyaz bir tenin vücut bulduğu hızlı biriydi bu.Ama kimdi? ve bana neden öyle söylemişti?Banktan yaklaşık 2 metre kadar ilerdeydik ama beni saniyeler içinde banka çekecek kadar güçlüydü..

Ya da bu hayal gücümün bana oynadığı hain bir oyundu..Bundan emin değilim..Ama gözden kaçırmamak adına beynimin bir diğer köşesine not aldığım birşey vardı..

Bir püf nokta..unutmamam gereken...

Ona dokunduğum anda vücudumu ani bir elektrik şoku dalgası sarmıştı..Bu çok farklıydı..Yani bu daha öncede hissetmiştim ama sevdiğim çocuğa..Aniden boğazına sarıldığım birine değil..

Bu şok dalgası sanki diğer duygularım ile birlik içinde olmuş ve hep beraber hareket ediyorlardı..Karşımda duran çocuğu öldürme isteği bana dokunması ile kat be kat artmıştı..

Demek istediğim dokunması işleri daha zor hale getirmiş onu öldürme planları yapan ikinci "ben"e uymuştu..Bunu aklımın bir köşesine not ettim ve içimden beynime "rahatla" komutları göndermeye başladım..Kendi içimde 10'a kadar saymaya başladım..

Bu her zaman işe yarayan bir yöntemdir ve bu seferde işe yaracağını umuyorum..

"Daha önce hiç böylesini görmemiştim,sen kesinlikle çok farklısın ve bunu herkesin bilmemesi gerekiyor." dedi karşımda daha adını bile bilmediğim bir çocuk..

Yüz hatları gerilmiş ve gözleri kısılmıştı sanki deney farelerinden birini inceleyen bilim adamlarından biriydi..

Yüz ifadesini okumak çok güçtü..Bence yüz ifadelerinden insanları anlayabiliriz.Bazı insanlar vardır açık bir kitap gibidirler ve herşeylerini anlayabilirsiniz..Diğerleri ise kapalı bir kutu gibidirler onlardan hiçbirşey anlayamazsınız..

İşte adını bilmediğim bu çocukta o kapalı kutulardan biriydi..Onu çözemiyordum.Ama en azından kendime gelmiştim.

Nefes nefese kalmış atletler gibiydim ama artık onu öldürme içgüdümü bastırmış durumdayım..

"Sen nesin?" diye sordum kısık gözlerine dik mavi gözlerimi dikerek..

Düşünüyormuş gibi bir hali vardı..

"Bilmiyorsun değil mi?" diye sordu aslında sorduğu sorunun cevabını biliyordu-benim bahsettiği olayı bilmediğimden- sadece emin olmak istiyordu..

"Neyi bilmiyorum?" dedim artık kızmaya başlamıştım..Benden gizli olaylar dönüyordu..Ve içimdeki ses aileminde bu işin içinde olduğunu söylüyordu..İç sesime her zaman güvenirim ama bu sefer haklı olmamasını umuyorum,ailemin bu işin içinde olmamasını..

Tekrar ayağa kalkmam onu germiş olmalı çünkü kollarından birini beline yerleştirdi ve her an sanki saldırıya geçecekmiş gibi duran bir aslana benzedi benim gözümde..

Aklıma not edilen başka bir konu..Ben neden ona "sen nesin?" diye sordum ki..O da benim gibi bir insandı işte..

Sadece normal insanlardan olağanüstü bir şekilde daha hızlı olan ve buz gibi bir tene sahip olan biriydi..(!) sadece normal biri canım..

Ona bu soruyu sormamın bir nedeni olmalıydı değil mi? yani insan olan birine sen neden nesin diye sorarsınki öyle değil mi?

Diğer bir seçenek daha vardı..Ne kadar imkansız olduğunu bilsemde..Ne kadar aklıma getirmeye çalışmamak için beynimi zorlasamda..

O gerçekten insan mıydı? İnsan değilse başka ne olabilirdi ki?

Doğaüstü bir varlık? karşımda canlı canlı durmuş bana bakıyordu..

"Hislerin normalden fazla gelişmiş,bu çok garip gerçekten,senin kesinlikle daha farklı bir özelliğin olmalı ama ne?" sanki sesli düşünür gibi bir hali vardı..

"Ne hisleri? Sen neden bahsediyorsun?" dedim dahada yaklaşarak..Bu hem beni geriyordu zor bastırdığım hislerim tekrar gün yüzüne çıkıyorlardı hem de onuda tekrar germişti..

"Bunu benim söylemem uygun olmaz,kendin öğrenmelisin gerçi ailenin daha duyarlı olacağını tahmin etmiştim ama yanılmışım.." dedi..

Bu çocuk ailem hakkında ne biliyordu ki?

"Neye karşı duyarlı olmalılar?" dedim düşüncemi sesli ve kızgın bir dille dile getirirken.

"Sanırım bir ziyaretçimi var ve ben gitsem aynı olacak çünkü ikiye karşı bir pek de adil olmaz,ha?" dedi yarım ağız sırıtarak..

Ne misafiri? birinin geldiğini nasıl anlamıştı ki? karşımızda deniz arkamızda geniş bir ormanlık olan ve yanımızda sadece 3-4 kişinin bulunduğu bir sahil yolu vardı..

Ortalıkta fazla nerdeyse kimse yokken birinin geldiğini nasıl anlamıştı? ya da birinin geldiğini nasıl duymuştu?

Bu düşünceler beynimde dönerken bende etrafımı 4 dönmeye başladım..Arkamı döndüğümde hiç beklemediğim bir kişi  vardı..

Bu kesinlikle bir süprizdi ve galiba gelen bu kişi kafamda yapmaya çalıştığım yapbozun parçalarının birlemesine yardımcı olabilecek tek kişiydi..

Ama burda ne işi vardı? Ve neden adını bilmediğim bu çocuğa karşı öldürücü bakışlar atıyordu?

Sıra yapbozun parçalarının birleşmesinde...

BaşıboşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin