Çektiğim bu müthiş uykunun ardından hayatımda duymuş olabileceğim en hareketli şarkıyı alarm sesim yaptığım içi yine kendime küfrettim. Sesi kapatacağım diye elimi yanımdaki sehpaya uzatırken, artık yorgana nasıl sarılmışsam, yere yapıştım. Şarkı hala çalmaya devam ediyordu. Tabi ben yerde yorganla debeleniyordum. En son sinirlenip yorganı fırlattım ve ayağa kalkıp şu lanet alarmı kapattım.
Dünü düşünürsek bugün acayip aksiyonlu geçecekti ve şimdi hayatımın en atraksiyonlu evden çıkışını yapacaktım.
Ayakkabılarımı giyerken Jungkook'un beni görmemesini dileyerek yavaşça kapıyı açtım ki sıvı yapıştırıcı beyefendi kapının tam önünde "O intikamın günü bugün." bakışları atıyordu. Sinsice bakışlar atarak ondan kaçmaya çalışmak için bir adım atacakken önüme geçti. Sağa gitmeye çalışıyorum önüme geçiyor, sola gideceğim yine geçiyor. En sonunda sinirlenip onu ittim ve yola çıktım.
"Sen şimdi benden kaçabileceğini falan düşünüyorsundur." dedi ve bilmiş bir tavırla devam etti
"Tamam, tamam hadi bir kere özür dilerim sunbae, hata yaptım de , ben de aklımdaki müthişli intikam planlarımdan vazgeçeyim."
Her zaman şu "benden kıdemli olma şeysi" ile övünüyor.
"Hep bunu kullanıyorsun, çok eskidi yeni şeyler bul Jungkook."
Bu tartışma bir süre devam ederken çoktan hastaneye varmıştık. Yollarımızı ayıracakken Jungkook konuştu:
"Ayrıca dün Taehyung hyung ile ne yaşadığını sormayacağımı, ya da senin anlatmayacağını düşünme. Anlatacaksın."
------------------------------
Hemşire kıyafetlerimi giydikten sonra başhemşire çakma barbie acil olarak stajyerleri çağırdığı için acilen danışmaya koştum. Bugün yeni başlayacak stajyerler gelecekti ve onlarla ilgilenmemiz gerekiyordu. Yess bee sonunda Ma Ri geliyordu. Ma Ri benim Jungkook'dan daha daha yakın olduğum yani taa 7 yaşımdayken tanıştığım arkadaşımdı. Onunla çok yakındık yani her geçen günümüzü, yaşadığımız olayları birbirimize anlatırdık. Benden 2 yaş küçüktü. Ve sonunda hayallerimiz gerçek olacaktı. Onunla aynı hastanede stajyer hemşire olacaktık.
"Evet. Bu gelenler yeni stajyerlerimiz, herkes kendine bir eş seçsin ve siz sevgili hemşire adayları, yeni stajyerlere hastaneyi tanıtın." dedi başhemşire.
Tabi ki Ma Ri'yi seçecektim peh. Ona zaten her gün hastaneyi anlatıyordum bu yüzden tekrar anlatmama gerek yoktu. Hastaneyi gezdirirken Jungkook beni gördü ve yanımıza geldi. Ma Ri'ye dönerek,
"Merhaba ben bu hastanenin en yakışıklı asistan doktoru Jeon Jungkook. Sen yeni stajyerlerden olmalısın?" dedi. Bunun egosunu yesem 1 yıl acıkmam, şu tavırlara bak.
"Evet ben yeni hemşire stajyer Jung Ma Ri. Tanıştığıma memnun oldum, sunbae?"
Ben bu ikisini bir kaşım havada olarak izliyordum. Sohbete dalmış gidiyorlardı.En son Jungkook,
"Bak Ae Mi, biraz örnek al da bana sunbae dedi. Senin de demen gerekiyor, malum kıdemliyim ya ben senden." dedi.
"Yürü git Jungkook. Rüyanda görürsün tamam?"
"Bu arada... Siz tanışıyor musunuz? Yakın görünüyorsunuz." Evet Jungkook'a Ma Ri'den bahsetmemiştim. Öğrenmeden de bırakmayacaktı. Yapıştı işte yine peşime, ayrılmıyor ya. Boşuna yapıştırıcı değil bu. Ma Ri ağzını açmış tam cevap verecekken araya girdim ve
"Sanane!" deyip Jungkook'u ittim ve yola devam ettim. Böyle yapmazsan bırakmıyor, illa ki ters cevap verip ordan ayrılacaksın.
Ma Ri utanmış gibi görünüyordu. "Demek şu bahsettiğin yapışkan buymuş."
"Bakıyordum da onunla konuşurken gayet eğleniyordun. Flört kokusu alıyoruum." dedim onu kızdırmaya çalışarak.
"Ya ne alakası var. Sadece bir sunbae."
"Hı hı öyledir. Ayrıca senin yüzünden peşime takılacak bu şimdi."
-------------------------------
Eve dönme saati geldiğinde Ma Ri'ye sarılıp onu yolladım ve ben de yola koyuldum. Tabi Jungkook olmadan olur mu?
"O kız kimdi? Yakın mısınız?"
"Sanane Jungkook."
"Cidden söylemeyecek misin? Söylesen ne olur ki?"
"Off."
"Cevabımı almadan peşini bırakmayacağımı biliyorsun."
"Ne o Jungkook, sıvı yapıştırıcılıktan Japon yapıştırıcısına mı terfi ettin?"
" Ha ha. Çok komikti bu. Güldüm. Hadi şimdi cevap ver."
"Neden bu kadar merak ediyorsun? Çok mu hoşlandın?"
"Ya saçmalama ne alakası var? Sadece merak."
"O da öyle dedi zaten hıı."
"O benim hakkımda bir şeyler mi söyledi sana?" diye sordu heyecanla.
"Bak işte. Onu düşünüyorsun, ilk görüşte aşık mı oldun sen Jungkook?"
"Ya tamam bu konuyu geçelim. Arka parka gidip bana dün olanları anlat."
"Tamam, hadi gidelim."
Parka geldikten sonra her zamanki yerimize geçtik ve ben anlatmaya başladım. Anlattıklarımdan sonra Jungkook çok şaşırmıştı. Gerçekten. Onun Taehyung ile nasıl bir bağı var onu da bilmiyordum. O kısmı da o anlatacaktı.
Jungkook hala ağzı açık bir şekilde yere bakıyordu. Çok kırılmış gibiydi, neredeyse ağlayacaktı. Sordum ona,
"Taehyung ile aranızdaki ilişki ne?"
"O da çok uzun bir mevzu aslında. Taehyung hyung ile yetimhanede tanıştık. Bildiğim, konuştuğum kimse yoktu. Ben de hiç konuşmazdım zaten. O çocuk yaşımda hayatı anlamak çok üzmüştü beni. İlk o yaklaştı bana, abim oldu benim. Diğerleri de var aslında. Hepsi abim oldu, ama şimdi herkes kendi hayatına devam ediyor. Yollarımız ayrıldı. Ayırdılar bizi."
Ağlamamak için kendini zor tutuyordu, gözleri kızarmıştı. Üstelik daha her şeyi anlatmadığına emindim. Aklına geliyordu ama, anlatmıyordu. Ve ben onun aksine kendimi tutamazdım gözyaşları akmaya başladı gözlerimden. Bu kadar zor bir geçmişi olduğunu bilmiyordum. Geçmişimiz hakkında konuşmayı da sevmezdik zaten.
"Ağlama." dedi Jungkook. "Kendimi kötü hissediyorum lütfen." Bir ara sustu ve yeniden devam etti,
"Ben eminim ki Taehyung hyungun bir sebebi vardır. O öylesine ölmek isteyecek biri değil. Ben sadece o beni düşünmeden bunu yapmaya kalkıştığı için ona kızdım."
En son dayanamayıp ona sarıldım. Çok sayıda arkadaşım olmadığını söylemiştim. Bir Ma Ri, bir de Jungkook işte. Onlar yeterdi. Sarılarak birbirimizin arkadaşlığını da hissedebilirdik. Bu yeterdi.
Wattpad'de mi, telefonda mı bir zımbırtıda bir sorun var da hangisinde bilmiyorum ve sanırım Wattpad'de. 5.bölüm 4.bölümden önce geliyor jskzösks Pis Wattpad püü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CARPE DIEM // Kim Taehyung
FanfictionGeçmişi miydi hayatından vazgeçmesini sağlayan, ya da şimdisi miydi? Yoksa, geleceği miydi hayatını elinden alacak olan?