İlahi Nergis teyze

587 48 18
                                    

Yazardan...

Aradan geçen günler sonunda miray iyileşmişti. Bu gün içinse planları alışverişe gitmekti.
Pınar: Kız miray bana yardım ediceksin dimi?
Miray: Ne için?
Pınar: Ne almam gerek bilmiyorum
Miray: Etek alırsın?
Pınar: Kısa der o kadın
Miray: E kalem etek al?
Pınar: Çok dar der kesin
Miray: Çan etek?
Pınar: Niye eteğe taktın?
Miray: Ne bileyim şort filan giymezsin diye düşünüyorum
Pınar: Ay bu sıcakta iyi olurdu ama nerdee
Miray: Biz gelmesek mi bayramda acaba ya
Pınar: O ne demek ya sen beni yalnız mı bırakıcaksın
Miray: Sanki zorla çağrıldık gibi oldu ne bileyim
Pınar: Saçma saçma konuşma
Tam pınar hızını alamayıp miraya kızıcaktı ki telefonunun mesaj sesi duyuldu.
Pınar: Ay dua et kubilay mesaj atmış bizi bekliyolarmış garajda
Miray: Aman tamam be bişey demedim

Arabada...
Kubilay: Baştan söylüyorum kumaşı yetmemiş kıyafet bakmak yok
Miray: Sevgilin için geçerli bi kural heralde
Boran: Sanmıyorum o tarz kıyafet alabileceğini
Boran miraya tek kaşını kaldırıp baktığında miray gerekli mesajı çoktan almıştı. Kumaşı yetmemiş kıyafet bakmak yok!
Miray: Ay ben zaten kısa bakmıycaktım
Kubilay: Ha pınar bakıcaktı yani?
Pınar: Ne alakası var canım miray sen beni niye yakıyosun kızım kendin için?
Kubilay: Zaten hele bi baksın
Pınar: Baksam nolucak sanki
Boran: Kubilay sakin ol hem bak biz yanındayız kızların alıcakları kıyafetleri görücez zaten
Kubilay: Öyle tabi de
Boran: Geldiik

Alışverişte...
Kubilay 4.mağazadan sonra söylenmeye başlarken boransa daha sabırlı çıkıp gratisin önünde beklerken söylenmeye başlamıştı. Kızlar çılgınlar gibi mağazalara bakarken Kubilayla Boran çoktan pes etmiş ne alırlarsa alsınlarda çıkıp gidelim artık moduna girmiştiler...
Pınar: Ay miray bak bu elbise sana çok güzel durur
Kubilay: Pınar? Bütün mağazalarda aynı şeyi söyledin bilmem farkında mısın?
Pınar: Demek ki hepsi güzel
Kubilay: Hayır bende çirkin demedim ama artık alsanız mı?
Boran: Bencede heh miray sen onu al pınarın elindekini de gidelim artık
Miray: Ama...
Kubilay: Aa ama nereye borancım? Beni yalnız mı bırakıcaksın? Bak kırılıyorum. Anca berabeer kanca berabeer birlikte geldik birlikte gidicez kaçmak yok hem atalarımız ne demiş sürüden ayrı giden kuzuyu kurt kapar
Pınar: Ay inanamıyorum alışveriş yapmak kubilayın beynine oksijen gönderdi
Miray: Deyimler sözlüğü gibisin kubilay şu an bende inanamıyorum
Boran: Yakıcaksın illa beni şerefsiz
Pınar: Ay onu bırakın miray bunu denesene hem göz renginle aynı
Miray: Oluur bak şurda da yeşilli bişeyler var sende ordan bak o zaman
Pınar: Hani?
Miray: Kabinlerin orda solda hemen
Pınar: Ay hemen bakayım dur
Kubilay: Bak tabi bak

En sonunda kızlar kıyafetlerine karar verebilmişti. İkiside gözleriyle uyumlu midi boy elbise almıştı. Hem pınarın kaynanası sorun yaratmayacaktı hemde şık olmuşlardı.

Bayram günü Kubilayın ailesinin yanı...
Bizimkiler gelmeden hemen önce...
Nergis hanım ve orhan bey (kubilayın ailesi) herşeyi hazırlamış bahçede oturuyordu.
Nergis hanım: Ay gördün mü orhan oğluşum gelmedi hala
Orhan bey: Abartma nergisim daha erken hem bak kuzenler filanda gelmedi daha
Nergis hanım: Yok yok benim oğluşum hep sabah erkenden gelirdi hep o nehir mi göl mü pınar mı neyse ne çiyan gözlü kız var ya onun yüzünden
Orhan bey karısının kıskanç haline kahkahalarla güldü.
Orhan bey: İlahi nergis kıskançlık etme yahu herif oldu kazık kadar
Nergis hanım: Neresini kıskanıcam ben o kızın senin kazık kadar herif dediğin çocuk benim bebeğim be adam bu kadar sakin olma
Orhan bey: Sanki tek başına yaptın çocuğu açtırıcaksın illa ki ağzımı
O esnada kubilaylar arabayla girdiler bahçedeki garaja...
Nergis hanım: Heeh geldi gönlümün prensi 
Yanındaki pınarı görünce yüzünü ekşitip ve çiyan sevgilisi diye mırıldandı. Orhan bey karısının bu mırıltısını duydu ve gülerek sarıldı karısına...
Nergis hanım oğlu ve pınar haricinde boran ve mirayı görünce çok mutlu oldu hep sevmişti zaten kalabalık bayramları... Kadın pınarı es geçerek miraya sarıldı. Bu duruma bozulan pınarıysa teselli etmek tabi ki Orhan beye kaldı.
Nergis hanım: Meraba miraycıım
Miray: Meraba efendim
Nergis hanım: Aa ne efendimi canım nergis teyzenim ben senin
Miray: Meraba nergis teyze
Orhan bey: Pınarcım hoşgeldin
Pınar: Hoşbuldum orhan amcacım
Kubilay: Boran bizim pabucumuz dama atılmış baksana
Boran: Çok özendiysen bende sana sarılayım kardeşim?
Boranın bu lafı üstüne herkes kahkahalarla gülmüştü.
Kubilaysa anneciğinin yanında küfür edemeyeceği için ağzını oynatarak küfür etmeyi tercih etti.
Nergis hanım boranı kendi oğlu gibi sevmişti. Ancak bu her zaman istediği kız evlat sevgisini mirayda yakaladığı gerçeğini sarsamazdı. Pınarsa nergis hanımın neden ona bu kadar kötü davrandığını anlamamıştı bile...
Nergis hanım: Miraycım ne kadar güzel olmuşsun elbise gözlerini ortaya çıkarmış canım kızım
Miray: Teşekkür ederim nergis teyzecim pınar seçti elbisemi
Nergis hanım: Hayret o anlamazdı pek bu işlerden ama neyse
Miray: Niye öyle diyosun nergis teyzecim hem bak pınarında elbisesi gözleriyle uyumlu
Nergis hanım: Aman bize ne canım sen bana boranla ilişkinizi anlat hadi
Miray utanmıştı bu cümle karşısında.
Nergis hanım kıkırdayıp sarıldı miraya...
Nergis hanım: Boraaan?
Boran: Efendim nergis teyzecim
Nergis hanım: Miray kızımı üzersen kırarım koca kafanı
Boran: Üzebilir miyim hiç ben civcivim mi?
Boran o esnada orhan amcasıyla tavla oynuyodu ancak nergis hanım babasının dediği cümleyi hatırladı o an...
Geçmişte nergis hanım orhan beyi babasıyla tanıştırdığında babası tavlayı getirmişti ve tavla oynarken kızını sevip sevmediğini anlayacağını söylemişti. O an nergis hanım inanmamıştı nasıl anlayacağına tabii. Sonrasında babasına sorduğunda tavla erkekler için gurur meselesidir kızım bi erkek tavla oynarken konsantrasyonu en yüksek olduğu anda olur ve böylece düşünmeden cevap verir aklından geçen ilk şeyi yani diye cevap almıştı. İşte şimdi anlıyordu babasını...
Nergis hanım: Orhancım?
Orhan bey: Efendim nergisim
Nergis hanım: Bahçemde civciv istiyorum!
Orhan bey gülümseyerek baktı karısına... Karısı her zaman sevdiği kişilerden hatıralar isterdi bahçesinde. Sırf bu yüzden bahçesi nergis çiçekleriyle kaplıydı. Kubilay ilk doğduğunda isminde anlaşamama sebebi bile olmuştu bu durum ... Nergis hanım rüzgar ismini istemişti hatta kubilay daha doğmadan bahçeye nergis çiçeklerinin aralarına rüzgar gülü koymaya başlamıştı ancak orhan bey öyle isim mi olur deyip gidip kubilay ismini koymuştu. Sırf bu yüzden nergis hanım aylarca laf etmiş affetmemişti kocasını... Şimdi civciv istemesiyle anlamıştı ki orhan bey karısı mirayı çoktan aileye dahil etmişti...
Pınar nergis hanımın miraya davranışlarını kıskanmaya başlamıştı. Bu durumu inkar edemezdi... Kubilayda bu durumu sezmişti.
Kubilay: Hadi gel pınar bizde kahve yapalım
Nergis hanım: Ay kulaklarıma inanamıyorum oğlum babası gibi hödük değilmiş
Kubilay anne diye sitem ederken orhan beyse nergisim diye sitem etmişti.
Nergis hanım: Ay sanki yalan söylüyorum canım hem sen hiç ağzını açma orhancım bu konuda geçmişten mimlisin
Orhan: Çocuk oldu koca herif sen hala aynı konudasın nergiscim
Miray: Ne konusu nergis teyzecim
Nergis hanım: Ne konusu olucak bu adam var ya benim oğluşumun adını değiştirdi ben onu hep rüzgarım diye sevmiştim karnımdayken bi doğdu hoop oldu kubilay tabi ben ilk gördüğümde şaka yapıyo sandım ama görüyosunki değilmiş
Orhan bey: Torunun olucak yaştasın hala affedemedin beni
Pınar öksürük krizine girerken kubilay alttan alttan gülmüş nergis hanımsa bu duruma epey bozulmuştu.
Ama nergis hanımın burnundan kıl aldırmaya niyeti yoktu.
Nergis hanım: Benden kız almasıda çocuk almasıda zordur. E Borancım üzgünüm ama sende gelip miray kızımı benden almak için epey uğraşıcaksın artık
Miray gülerek ilahi nergis teyze desede Boranla o an birbirlerine baktı. Belki sesli konuşmuyolardı ancak gözleriyle birbirlerine ne demek istediklerini ikiside anlamıştı.
Mirayda boranda yaşlanınca böyle aşklarının hiç bitmemesini diledi o an... Gözleriyle söz verdiler birbirlerine... Yaşlandıklarında o huysuz hallerinde bile seveceklerdi birbirlerini...

Oyunun adı: AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin