ARA BENİ ✔️ [tamamlandı]

BÖLÜM 24

İyi gibi görünmeye çalışıyordu. Yavaş adımlarla biraz yürüdükten sonra gözü kararmıştı. Olduğu yerde kalıp durdu tekrar yürümeye çalışsa da yapamadı birden yere yığılmıştı. Burçe ve Eren yanına koştu..

–“ İyi değilsin canım işte Eren bir şey yap lütfen 😭 ”
–“ Tamam sakin olalım (nabzını kontrol etti) nabzı çok düşük can yeleği falan dedi ama her neyse arabaya götürelim ”

Arkadaşları ile yerden kaldırmış arabaya götürürlerken ambulans geldi. Hemen sedyeye alınıp ambulansın içine koydular. Burçe de yanına atladı. Eren de yalnız bırakmayıp öne bindi. Siren sesi ile birlikte ambulans yola çıkmıştı. Hastaneye gidene kadar müdahale etmeye çalıştılar. Koşturmaca içinde 15 dakika falan sonra vardılar. Sedye ile içeri taşınıp hemen ameliyathaneye alındı. Yolculuk sırasında 2 kez kalbi durmuştu hemşirelerin zor müdahaleleri sayesinde hayata geri dönmüştü. Doktor ameliyathaneye girmeden önce hasta hakkında kısa bilgi alarak içeri girdi. Ve ameliyat başlamıştı o saatten sonra korku dolu anlar, telaşlı koşuşturmalar da. Hemşireler etrafta koşturmaya başlamıştı ne kadar ‘neler oluyor’ diye sorsalar bile cevap vermeyip işlerine bakıyorlardı.

–“ Eren bir şey oluyor içerde biri bir şey söylesin artık dayanamıyorum ”
–“ Canım dur sakin ol, bir şey olsa söylerdiler. Hemşire çıksın sorarız şimdi ” (umarım yoktur)

-Ameliyathane-

–“ Çok yakından 2 kurşun isabet etmiş hem de tam kalbinin altına zor bir ameliyat bizi bekliyor ”
–“ Hocam göründüğü üzere yeni evlenmişler yazık ya düğün gününde başlarına gelene bakın ”
–“ Can yeleği falan diyordu hasta yakını ama üzerinden çıkmadı ”
–“ Arkadaşlar kendi aramızda konuşmayı bırakıp işimize bakalım. Hazırda 2 poşet kan hazırlayın çok dikkatli oluyoruz ”

Ve ameliyat başlamıştı. Dikkatli çalışma ile kurşunun biri çıkartılmış sıra ikincisindeydi. Onu da çıkartmışken beklenmedik bir şey olmuştu ve hasta fenalaştı. Kanaması artarak nabız atışları yavaşladı..

–“ Hocam hastanın nabzı düşüyor kaybediyoruz hastayı ”
–“ Defibrilatoru hazırlayın 200’e ”
–“ Hazır ”
–“ Çekilin.. 250’ye çıkarın ”
–“ Hazır ”
–“ Çekilin.. 400 yap ”
–“ Hazır ”
–“ Çekilin.. Hadi oğlum bırakma kendini ”

Kalp masajına başladı bu sefer de faydası yoktu, duymuyordu. Nabzı gittikçe düşmüş alet ötmeye başlamıştı..

–“ Hocam bırakın kaybettik, ölüm saati ”
–“ Kendinize gelin kaybetmedik daha 500 yap ”
–“ Ama hocam ”
–“ Yap dedim sana! ”
–“ Hazır ”
–“ Çekilin "

3 kere deneyip şoklatmıştı fakat bir etki yoktu yine. Bu sıralarda dışarıda Burçe’nin kalbi sıkışarak nefes almakta zorlandı. Elini kalbinin üzerine koyarak nefes almaya çalıştı.

–“ Kuzen iyi misin? Hemşire.. ”
–“ Eren kalbim sıkışıyor içerde kötü bir şey oluyor hissediyorum nolur bir şey yap Allahım nolur ona bir şey olmasın :😭 ”

-Yekta’nın rüyası-

Nerdeyim ben burası neresi. Burçem çok korkmuştur onu bulmalıyım ama nasıl..

–“ Yekta kardeşim ”

Sesi ile kendime gelip arkamı dönüp baktığımda asker arkadaşım Okan.. tertibim karşımdaydı. Ama bu nasıl olurdu gözlerimin önünde kaybetmiştim onu.
–“ Tertip sen yaşıyor musun? Burası neresi? ”
–“ Kardeşim gel buraya ” (bana doğru elini uzatmıştı)

Tam ona doğru gidiyordum ki duyduğum ses beni durdurdu. Kafamı çevirip baktığımda sevdiğim kadın gülümseyerek bana bakıyordu.

–“ Hayatım herkes seni bekliyor daha fazla bekletme bizi gel ” (elini uzatmıştı)

Arkasından annem, babam, Eren, kuzenim sevdiklerim vardı. Hepsi bana bakıp ‘gel’ diyorlardı. Kafamı çevirip diğer tarafa baktığımda tertip, yakın arkadaşım Can, dedem ve ninem.. Hangi tarafa gidecektim iki tarafta da canımdan çok sevdiklerim beni bekliyordu.

-Ameliyathane-

Tüm çabalara rağmen olmamıştı. Hayata döndürmeye başaramamışlardı. Ve kaybetmişlerdi. Her ne kadar döndürmeye çalışsa bile boşuna olmuştu. Müdahale etmeyi bırakıp geri çekilmişti. Asistanlar son bir kez kontrol ettikten sonra tam makineyi kapatırlarken.. Bir hız ve sinirle hocaları geri dönüp sert bir yumruk atmıştı kalbine. Son umut gözler cihaza yönelmiş bekliyorlardı.

-Dışarısı-

Burçe fenalık geçirip bayılmıştı. Hemşirenin müdahalesi ile odaya alınmıştı. Serum takılmıştı. Ameliyathanenin önü sevenleri ile dolmuştu. Herkes gelecek haberi bekliyordu. Eren ise yerinde duramayarak sağa sola gidip gelmeye başladı. Arada Burçe’nin yanına gidip baktı, tekrar geri döndü ameliyathaneye. Burçe’nin ağzından ‘Yektam’ duyulup da gözünden 2 damla yaş aktı.