BÖLÜM 28

123 103 1
                                    

O günden sonra Yekta daha temkinli davranıp da Burçe'ye hiçbir iş yaptırmayarak her şeyi kendi yaptı. Kontrol günlerini hiç kaçırmadı. Gün geçtikçe bebekte içinde büyüdü ve karın gittikçe belirginleşti. Dolaptaki kıyafetler olmamaya başladı birlikte alışverişe çıktılar. Rahat bir şeyler seçtiler. Burçe'ye kıyafet almaya gelmelerine rağmen dükkanların önünden geçerken tatlı bebek kıyafetleri dikkatlerini çekince kendilerini tutamayıp bebişe de alışveriş yaptılar. Cinsiyeti daha belli olmadığı için ikisine de uyan renklerden aldılar. Ellerinde poşetlerle eve geri döndüler. Aldıklarını poşetlerden çıkarıp tek tek havaya kaldırarak baktılar. Yekta eşinin bu haline gülümseyerek izledi. Burçe yatağa uzanıp elini karnına götürerek hayallere daldı. Yekta da yanına gelip Burçe'nin saçları ile oynamaya başladı. Daha sonra elini eşinin karnına koyup konuşmaya başlayarak..

-" Oğlum.. "
-" Ne biliyorsun belki kız ne bu oğlum diye başlamalar "
-" Haklısın sevgilim düzeltiyorum o zaman.. bebeğim "
-" Bak bu olur daha cinsiyetini bilmiyoruz sonuçta ayrımcılık olmasın "
-" Ne bileyim canım bir anda ağzımdan çıktı öyle işte bilmiyorum içimden bir ses erkek diyor ☺ "
-" Erkek olsun istiyorsun yani öyle mi? "
-" Yok, tatlım sağlıklı olsun da kız-erkek fark etmez "
-" Bence de öyle diyorum ki öğrenmeyelim hiç sürpriz olsun "
-" Kabul aşkım sürpriz olsun ☺ "

Burçe'nin isteği ile doğuma kadar sürpriz olacaktı. Gün aşırı ailelerden telefon gelip kendi fikirlerini söylüyorlardı. Yekta öğünleri hiç atlatmıyordu Burçe yemek istemezse zorla bir iki lokma yediriyordu. Yavaş yavaş bebek odasını hazırlamaya başlamışlardı. Bebek odasını hemen yatak odasının karşısında ki odayı seçmişlerdi. Şimdi sırada boya seçimi vardı..

-" Aşkım ne renk olsun? "
-" Bilmiyorum ama ikisine de uyan bir renk olsun "
-" Mavi mesela canım "
-" hım mavi erkek değil mi? "
-" Ne alaka canım kız da olur 'mavi' renk huzur demek "
-" Tamam mavi olsun "
-" Tamam o zaman boyayı almaya gidiyorum ama seni burada yalnız bırakmak hiç içime sinmiyor "
-" Canım iyiyim ben hem ne olacak sanki sen git "
-" Tamam ama telefonunu yanından ayırma ben gelene kadar bir şey yapmak yok tamam mı? "
-" Tamam sevgilim böyle otururum sen gelene kadar "
-" Tamam aşkım hemen gelirim 😚 " (başına öpücük kondurur)

Yekta gittikten sonra Burçe oturduğu yerden kalkıp da evin içinde dolaşmaya başladı. Yatak odasına giderek üzerini değiştirip tulum giydi. Tam bu sırada dolabın üzerindeki tozu fark etti. Eline bezi alıp sandalyenin üzerine çıkarak temizlemeye başladı. Telefonu diğer odada kalmıştı. Yekta boyayı almış eve dönerken telefon açtı ama çalmasına rağmen açan yoktu. Açana kadar bekledi ve geçen her saniye de korkmaya başladı..

-" Niye açmıyor bir şey mi oldu yoksa? "

Yürümesini hızlandırıp eve kadar geldi. Merdivenleri hızlı hızlı çıkıp daire kapısının önüne geldi. Anahtarı cebinden çıkarıp hızlıca içeri girdi. Elindeki boyayı bir kenara bırakıp 'aşkım' diye seslenerek odalara bakmaya başladı..

-" Buradayım sevgilim "

Sesini duyunca az da olsa rahatladı. Sesin geldiği yöne yatak odasına gitti. Burçe'yi sandalyenin üzerinde görünce öylece kalıp yanına gitti ve aşağı indirerek..

-" Aşkım napıyorsun ben giderken ne dedim "
-" Ne yapayım canım tozlu görünce duramadım işte "
-" Sevgilim ya size bir şey olsaydı ben napardım "

Kendine doğru çekip sıkıca sarılarak konuşmasına devam etti. Burçe şaşkın bir şekilde eşinin bu haline cevapsız kaldı..

-" Bir daha böyle bir şey yapmak yok aklım gitti resmen seni öyle görünce hem telefonun nerde senin? "
-" Özür dilerim canım ya.. şey diğer odada kalmış 😔 "
-" Tamam asma o güzel yüzünü asıl ben özür dilerim sesimi yükselttiğim için çok özür dilerim bitanem "
-" Önemli değil benim hatam dinlemedim seni "
-" Tamam sorun yok size bir şey olmadı ya "

Yekta da üzerini değiştirdi. Birlikte bebek odasını boyamaya başladılar. Yekta sadece boyunun ereceği yere kadar boyamasına izin verdi. Gülerek odanın duvarlarını boyarlarken zilin sesi duyulmuştu..

-" Kapıya bakıp geliyorum sevgilim "

Burçe kaldığı yerden boyamaya devam etti. Yekta gidip kapıyı açtığında karşısında tüm şirinliği ile Eren vardı.

-" Hoş geldin kardeşim gel buyur "
-" Hoş buldum kardeşim boya mı kokusu var? "
-" Evet, bebek odasını boyuyoruz "
-" Kardeşim söyleseydiniz ya ben ne güne duruyorum iyi ki gelmişim "
-" Hallettik kardeşim nerdeyse "

Konuşa konuşa Burçe'nin yanına geldiler. Yekta kaldığı yerden devam etti. Eren de Burçe'nin yanına giderek..

-" Kuzen nasılsınız bakalım ☺ "
-" Biz çok iyiyiz canım bir sorun yok sen nasılsın ☺ "
-" Bende iyiyim öyle bir uğrayayım dedim "
-" İyi yaptın bizde bebek odasını hazırlamaya başladık "
-" Tamam o zaman hanımefendi sizi şöyle alalım " (sandalyeyi gösterir)
-" İyiyim ben ya oturunca sıkılıyorum "
-" Çok ayakta kalmaman lazım senin laf dinle "
-" Söylüyorum kardeşim ama dinleyen yok "
-" Bak ya hemen birleşin tamam oturuyorum oldu mu? "

Aynı anda " oldu " diyerek gülümsemişlerdi.
Burçe sandalyeye geçip oturdu ve onları izlemeye başladı. Oturduğu yerden müdahale etmeye başlamıştı bu sefer de. Kahkahalar eşliğinde boya işlemi bittti. Kendilerini koltuklara atıp dinlenmeye geçtiler. Burçe de mutfağa gidip bir şeyler hazırladı ve elinde tepsi ile yanlarına geldi..

-" Bak ya sevgilim o elindeki ne otursana sen "
-" Otura otura sıkıldım hem ağır değil ki "

Oturduğu yerden kalkıp Burçe'nin elindeki tepsiyi alarak masaya koydu ve konuşmasına devam etti.

-" Olabilir canım ama unuttun galiba doktor hanımın dediklerini "
-" Unutmadım o kadarcık şeyden bir şey olmaz ☺ "

Gün geçtikçe Yekta Burçe'ye hiçbir iş yaptırmadı. Koca gün televizyon karşısında akşamları 1-2 saat yürüyüşe çıktılar. Bebek odası da Eren'in yardımı ile bitmişti, her şey hazırdı. Ve tüm aile bebeğin ismini düşünmeye başladı. Hep bir ağızdan herkes istediği isimleri söylemişti ve kimin ne dediği belli olmuyordu. Yekta ve Burçe daha fazla dayanamayıp..

-" Aşkım bir şey yapmamız lazım "
-" Haklısın sevgilim benim aklıma bir şey geldi aslında "
-" Ne.. Ne geldi canım "
-" Görürsün şimdi aşkım. Biraz susar mısınız? "

Bir anda herkes susarak Yekta'nın konuşmasını bekledi. Yekta oturduğu yerden kalkıp içeri gitti. Daha sonra elinde kağıt kalemle geri döndü. Kimse anlam veremeyerek şaşkın bir şekilde baktılar sadece..

-" Düşündüm ve bu böyle olmayacak herkes düşündüğü ismi kağıtlara yazsın biz sakin bir zamanda bakarız "

Kağıt kalemleri dağıttıktan sonra yerine geçip oturdu. Herkes şaşkın bir şekilde dağıtılan kağıtlara isimleri yazmaya başladı.

-" Sevgilim çok iyi düşünmüşsün diğer türlü olmayacaktı "
-" Aynen canım yazsınlar bakalım "

Yazma işlemi bittikten sonra kağıtları toplayıp poşetin içine attı. Bir süre daha oturduklarından sonra herkesin evlerine gitmesiyle yalnız kaldılar..

ARA BENİ ✔️ [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin