ένα

166 18 8
                                    


''Keşke'' diye bağırdı Percy, ''Keşke Zeus'un teklifini kabul edip tanrı olsaydım! En azından Afrodit'e çakardım, seninle uğraşmaktan daha iyidir!''

 Annabeth bir süre boşluğa baktı, Percy'in hayatında tanıdığı en güçlü ve en zeki insan, her zaman doğru cümleleri şeçen o kız hiçbir şey söyleyemeyecek kadar şoka uğramıştı. 

 Annabeth boş konuşmazdı, eğer söyleyecek mantıklı birşeyi yoksa konuşmamayı şeçerdi. 

Öyle yaptı, dışarı çıkarken, Percy ona yetişmeyece çalışırken, onu tutarken ve özür dilerken sadece geri çekildi ve bir kelime bile söylemedi. 

O an ne hissettiğini tam olarak tanımlayamıyordu, çünkü daha önce bu hissi hiç tatmamıştı. Ama bir süre düşündükten sonra buna 'kaybolmuşluk' diyebileceğine karar verdi çünkü kulağa 'çaresizlikten' iyi geliyordu. 

Bu yüzden Annabeth Chase, Athena'nın İşareti'ni bulan ve dünyayı kurtaran kız sessizce ağladı ve kampın içinde ne yapacağını bilemeyerek dolaştı. 

Yine üzerinde düşününce bir parçası eksikmiş gibi hissettiğini fark etti. Uzun süredir Percy'i seviyordu. Çok uzun süredir. Onunla uyanıyor ve dünyası onun için dönüyordu. Birbirlerini yüzlerce kez kurtarmışlardı. Birlikte cehennemin en derin yerlerine düşmüşlerdi ve Annabeth bir kez bile 'Percy tanrı olmayı geri çevirdiği için kötü hissediyor mudur?' diye düşünmemişti. Şimdi ise kendini işe yaramaz hissediyordu. Bu özgüveni neydi ki? Beş yıl sonra Percy keşke tanrı olsaydım diye düşünecekti elbette. Kimse ona bu kadar uzun katlanamazdı.

Hiç hissetmediği kadar çirkin hissetti. 

Percy, kızıl kızı yanlarına getirdiğinde kendini örümcek gibi hissetmişti. Percy adadaki kıza aşık olduğunda her aynaya baktığında kendinde o kızı görmek istemişti. 

Ve şimdi mükemmel sarı şaçları bile canını sıkıyordu, sonuçta Afrodit güzel kumral şaçlara sahipti. 

Bir keresinde annesi ''Şu çocuk'' demişti. ''Zekanı köreltiyor.'' 

Ve herkes bilir. Athena yanılmaz. 

Percy, Annabeth'e hayatında tattığı en güzel duyguları tattırmıştı. Aşk onu sahroş etmişti, bu kadar çok sevildiğini bilmek bazen tutunabileceği tek şey oluyordu. Ama ona en kötü anılarını da o vermişti. 

Bazen ne kadar değersiz hissettiğine o bile şaşırıyordu.

Ve sonra yine o kız oluyordu. Güçlü, korkusuz. Melez Kampının başkanı. Güzel bir maske, birkaç iltifat. Unutuyordu çünkü Percy'e olan aşkı dünyadaki her şeyden daha güçlüydü onun için. 

Annabeth çok uzun süre sessizce ağladı ve bu işte oldukça iyi olduğu anladı.

İnsanlar göz yaşlarının acıyı alıp götürebileceğine inanır, Annabeth öyle olmadığını farketti.

APHRODITE // percabethWhere stories live. Discover now