Herkese merhaba, şu an okuduğunuzun 20. bölüm olmasını gerçekten çok isterdim ama size bir şeyler söylemem gerekiyor.
Şimdiye kadar bu hikayeye gösterdiğiniz ilgi için o kadar minnettarım ki anlatamam. Daha önce hiçbir hikayemde olmayan oldu ve sizinle birlikte 10k'ya ulaştık. Bölümlere attığınız yorumlardan anlaşıldığı kadarıyla In The Night'ı seviyorsunuz ve ben de size bu hikayenin nasıl başladığından söz etmek istiyorum.
Neymar'a karşı içimde oluşan sempatinin doruk yaptığı zamanlarda gecenin birinde wattpad başındayken böyle bir hikayeye başlama kararı aldım. Aklımdan geçen şey tam olarak şuydu: "Ben de Neymar'a bir fanfiction yazacağım ve bu sefer okunacak."
Sonrasında ise tamamen kurgusuz bir şekilde başladım. Baş karakterlerin hayatlarını dış hatlarıyla oluşturmam bir hafta gibi kısa bir süremi aldı ve onlar üzerinden ilerleyebileceğimi düşündüm. Sadece okunmasını istediğim bir hikaye yazmak istiyordum ve ne aklımda vermek istediğim özel bir mesaj, ne de genelde olduğu gibi yoğun bir his baskısı altında aktarmak istediğim şeyler vardı. Okuyucunun ilgisini toplamak için heyecan verici, sevimli ve biraz da sinir bozucu şeyler ortaya çıkarmaya çalıştım.
Hayatta attığımız her adımın bize iyi ya da kötü deneyim kazandıracağına inanıyorum ve bu hikayeyi yazarken öğrendiklerim, insan aklında oluşan kesin bir kararın önünde duracak hiçbir gücün olmadığıyla birlikte yapacaklarımızı enine boyuna düşünmek oldu. 18'imde öğüt verme hakkına sahipsem eğer aklınızdan çıkarmamanızı istediğim ilk iki şey bu olurdu.
Açgözlülükle ve saman alevi gibi çabuk parlayıp aynı hızda sönen bir hırsla bu hikaye ortaya çıktı. Böylesine bencilce güdülerin ortaya çıkardığı bir ürünü sizinle paylaştığım için öncelikle özür dilerim. Sizi beklettiğim ve bekletmeye devam ettiğim için de.
Ama can sıkıcı bazı insanlar gibi ben de bir mükemmelliyetçi sayılırım ve tekrar açıp okuduğumda tonlarca hatanın gözüme çarptığı bir şeye devam etme isteğini bulamıyorum. Önemli olduklarını düşündüğüm ve karşı tarafa aktarmaya çalıştığım değerler olmadan yazamıyorum. İçi boş, sadece hayal gücünü tetiklemeye yarayan yazılar yazmak bana göre değil.
Tamam, buraya kadar kendimi ve hikayeyi yerdim. Gün yüzüne çıkması gereken bazı gerçeklerden kaçmak yerine onları yakalamak gerekiyordu ki, bence en doğrusu oldu.
Şimdi de beni mutlu eden yanlarından bahsetmek ve artık sizden özür dilemek yerine size teşekkür etmek istiyorum. Çünkü esas hak ettiğiniz bu.
On ay önce koyulduğum bu yolda başlarda az kişi de olsak hikayeyi beğendiğinizi gösterdiniz ve o zamanlar bu beni sevinçle yazmaya nasıl teşvik etti, anlatamam. Belki başlarda yorum atan o üç dört kişi olmasa bu hikaye bu kadar devam etmeyecekti. Şimdiyse hikayeyi okuma listelerinize eklediğinizi, bölümleri heyecanla beklediğinizi ve oylarınızı yorumlarınızı eksik etmediğinizi görüyorum. Sizi bir nevi yarı yolda bırakacak olmak beni çok üzüyor. Keşke bu hikayeye daha derin bir şeylerle başlasaydım da olmayan bir sona doğru ilerlemeseydik diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Size tamamen boş şeyler mi okuttum, tabi ki hayır. In The Nıght benim günlüğüm gibi oldu. Bazen Neymar'a, bazen Alessandra'ya küçük de olsa kendimden ve çevremden vasıflar yükledim. Onlara tanıdığım insanların kişilik özelliklerini verdim. Gerçekten tanıdığım insanların sorulara vereceği cevapları bazen onlar verdiler ve en önemlisi Alessandra, aslında fark etmeseniz de kafamın içindeki karışıklığın timsali oldu. Hayatım boyunca tıpkı onun gibi kararsız, her şeyin iyi ve yolunda olması için üstün bir çaba gösteren bir kız oldum. En sonunda ise beni hala zorlayan şeylerden itiraf etmeliyim ki tıpkı onun gibi kaçtım. Kaçarken ise Neymar gibi hiçbir şey umurumda değilmişcesine, sorumsuzca davrandım. Ney de bu yönüyle benden bir şeyler taşıdı.
İşte sadece bu yüzdendir ki bu hikaye benim için özel ve yukarıdakileri yazarken onu silme kararımdan son anda döndüm.
Vizyonsuzlukla başlanan her işin sonu kötü biter, bunu unutmayın. İşte tam bu yüzden de In The Night hiçbir zaman sonu gelmeyen, bitmeyecek bir hikaye olacak. İstediğimiz zaman açıp okuyabilmemiz için hepimizi burada bekleyecek ve bana hatalarımı, size kendinizle özdeşleştirdiğiniz şeyleri hatırlatıyor olacak.
Yazımın sonuna gelirken tek düşünebildiğim In The Night benim gözümde berbat olsa da onunla gurur duyuyor olduğum. Onu ortaya çıkarmasaydım bazı kötü yönlerimin farkına asla varamayabilirdim. Görevim değil belki size öğüt vermek fakat lütfen hatalarınızı sevmeyi, onlarla barışmayı öğrenin. Çünkü çevrenize karşı hissettiğiniz utanç silikleşmeye başladığında geriye tek bir şey kalacak: sonsuza dek: yaptığınız hatadan çıkaracağınız ders.
Belki bu hikayenin özel okuyucularıyla tekrar buluşmak için arada bölümler yükleyeceğim. Şunu bilin ki siz benim ilk okuyucularımsınız ve benim için önemlisiniz. ŞİMDİYE KADAR YANIMDA OLDUĞUNUZ İÇİN SİZE KOCAMAN TEŞEKKÜR EDERİM<3
Kesin olarak daha güzel, yeni bir hikayeyle gelene dek görüşmek üzere, sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in the night. neymarjr
FanfictionYine de sakin kalmaya çalışıp sesimi yükseltmeden ona sordum; "Bak, insanlıkla sorayım. Benden uzak durman için ne yapmam gerekiyor?" dedim. Sesim çatallanıyordu. Bana olması gerektiğinden daha fazla yaklaşıp, kafasını hafifçe yüzüme eğdi. Hayatım...