''O senin diğer baban mıydı?'' Aniden kızlardan biri yanına gelip sorunca Yoonmi iç çekti.
İşte yine başlıyordu.
''Bakın eğer--''
''Çok yakışıklıydı!''
Kız şaşırıp onlara baktı.
''Arabası da çok güzeldi!''
''Değil mi?'' Ji Eun sırıttı. ''Çok güzel kokuyor.''
Yoonmi tekrar iç çekti, cidden, Ji Eun Seungri'ye takıntılı hale gelmişti.
''Neden daha önce buraya gelmedi?'' Kızlardan biri daha ona yaklaştı. ''Çok tatlı görünüyor!''
''Eski resim öğretmenimize benziyor--ama ondan daha yakışıklı.''
''Kimden bahsediyorsunuz?''
''Hani alnında böyle--- dağınık kıvırcık saçları olan--''
Yoonmi kızların arasında kalmış söylediklerini şaşkınlıkla dinliyordu.Tamam, babasının zevki güzeldi ama hemen de büyüsüne kapılmışlardı.
Tamam, ilk başta Yoonmi de aynı böyle olmuştu.
''Onu beğendiğinize inanamıyorum.'' Kızlardan biri yüzünü ekşitirken söyledi, tam olarak Seungri'nin annesini zevksiz bulduğu kız. ''O babasının sevgilisi, bu normal bile değil.''
Ji Eun arkasını dönüp kıza dik dik baktı.Ve Ji Eun Yoonmi'ye benzemezdi, Youngbae bile ondan korkardı.
''Kes sesini.''
''Aptal mısın?'' Kız kafasını salladı. ''Onların birlikte neler yaptıklarını biliyor musun? Bu iğrenç.''
Ji Eun tam bir şey söylemek için ağzını açtı ki, pek beklemediği bir şey oldu.
''Senin annenle babanın yapmaması gereken şeyler yapıyorlar.'' Yoonmi gülümseyerek söylediğinde Ji Eun ağzını kapatıp gülmeye başladı.
''Ne demek istiyorsun?'' Kız anlamayıp sorunca diğerleri de gülmeye başlamıştı.
''Bilmem, belki eve gittiğinde anca anlayabilirsin.'' Yoonmi işaret parmağını başının yanında salladı. ''Sanırım biraz yavaş çalışıyor.''
''Benimle böyle konuşamazsın!''
* * *
''Gitmem imkansız!--- Youngbae lütfen--- Şu an konferanstayım!''
''Ve ben de şehrin diğer ucundayım, Jiyong! Seungri'den başka şansın yok! Kimi göndermek istiyorsun--- anneni mi?''
Jiyong sinirle iç çekip yüzünü ovuşturdu.
Daha önce böyle bir şey asla olmamıştı.Yoonmi'nin okulundan onun hakkında ilk kez şikayet geliyordu.
Adamı görüşmek için çağırıyorlardı ama bu imkansızdı, Yoonmi de bunu bildiğinden hep sorun çıkarmayan bir çocuk olmuştu.
Yani, şimdiye kadar.
''Ne yapmış?!'' Seungri telefonu tutmaya çalışırken şokla yataktan kalktı. ''---Onu dövmüş mü?! Aman Tanrım--- hayır Jiyong gülmüyorum-- yemin ederim--'' çocuk gülmeyi durdurmaya çalışırken söyledi. ''Tamam--- tamam 15 dakikaya orada olurum---Bekle--- nasıl giyinmem gerekiyor?--- Bana bağırma!'' Seungri telefonu bırakmadan dolabın kapağını açarken söyledi. ''Ne olduğunu anlattılar mı?----Hayır, kesinlikle gülmüyorum--'' Seungri sırıtırken mırıldandı ve bulduğu beyaz bir gömleği üzerine geçirdi. ''Sen haber verdin mi? Ya beni almazlarsa--- tamam anladım--- Tamam peki peki-- ona kızarım.'' Seungri gülmeye devam ederken söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kırmızı Başlıklı Kız
Fiksi PenggemarHer şey berbat olsa bile, çiçekler güzeldir.