Sabah kalktığım da bileklerimde bir acı hissettim. Gözlerimi tam olarak aralıklardan kurtarıp net şekilde etrafa baktığım da karanlık bir camdan ışığın geldiğini soğuk ve ürpertici bir yerde olduğumu gördüm ve telaşlanmaya başlamıştım. Ellerimi çekmeye başladım fakat bir milim dahi oynamıyordu. Ben can havli ile telaşlanmaya başladığımda ayak sesleri tüm depoyu sarmıştı gözlerim iri iri açılmış eski paslanmış rutubetli kapıya bakmıştım ve ayak seslerinin giderek benim bulunduğum yere yaklaştığını hissediyordum. Kapı açıldığında iki tane iri yapılı badigard tipli adamlar gözleri simsiyah olmuş gözlerini bana dikmiş bakıyorlardı yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladıkların da;
-Gelmeyin ! Gelmeyin Yalvarırım!
Diye haykırışlara boğulduğum da kahkaha atmaya başlamıştılar bu beni daha da korkutuyor du. Allah'ım sen yardım et.
Peki ben buraya nasıl gelmiştim ? Çağatay neredeydi? Beni kaçıranlar kimdi?!
-Güzelim Korkma Ama Senin Gibi Güzel Bir Kıza Bağırmak Yakışmıyor
Diyerek yanıma yaklaştı ve dibimdey idi nefes alışlarım hızlanmıştı ve basmıştım çığlığı.
-İMDAATTT!!!!!!!!
-Ehh Sessiz Ol Be! Patron Yanına Geldiğimizi Öğrenirse Bizi Ne Yapar Biliyor Musun Sen? Canını Seviyorsan Sus Ve Kendini Bize Bırak
Demişti pis ve iğrenç elleriyle ağzımı kapamıştı hayvan herif!
Elleri iğrençti kan içindeydi belli ki birini dövmüşlerdi ve benim sadece üstümde şort ve tshirt vardı. Bacaklarıma dokunduğunda iğrenç de olsa ellerini ısırmış çığlığımı daha yüksek bir volüm de çıkarmıştım.
-Yardım Edinnnnnnn!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Demiştim ve tokatı sağ yanağımın üzerinde acı ve sızı içinde hissetmiştim ve sandalyede sarsılmıştım. Ağzıma kan tadı gelmişti nalet olsun şerefsiz.
Aniden kalın ve gür bir seste erkek sesi deponun sesini doldurmuştu kafamı çevirip o yöne baktığımda aşırı karizmatik ve bir o kadarda kas yığını duruyordu karşımızda. Badigard dediğim adamları tuttuğu gibi duvara yapıştırmıştı, bende badigardları güçlü bilirdim tırt çıktı be.
İç sesimle salakça bir muhabbet etmiştim şu anın farkında olmayıp. Kas yığını dediğim adamlar yerde yarı baygın yarı ölüydü denebilecek gibiler di. Kas yığını gözlerini bana dikmiş ters ters bakıyordu. Aniden dizlerinin üzerine çökmüş ayaklarımda ki ipleri çözüyordu ne yapıyordu bu?
-Hey Sende Kimsin Ne Yapıyorsun?
...........
Sessiz kalmıştı...
-Konuşsana Be Adam Niye Burdayım ? Sen Kimsin? Neden Beni Kurtarıyorsun?
Dediğimde gözlerini bana dikmişti ve sonra ayağa kalkıp ellerimi çözmeye başlamıştı
-Ukala Mısın Sen Ya?
........
Hey Allah'ım salak gibi kendi kendime konuşuyordum ne mal bir adam çıktı bu be hiç mi konuşmaz bir insan .
Ellerimi çözmesi bittinde kolumdan tuttu ve ayağa kaldırdı
-Eğer Burdan Çıktığımız Da Tıkını Çıkarırsan Ölürüz!
Demişti. Ha! Diyecektim de terbiyem el vermedi. Kolumdan neredeyse var gücüyle sıkıyordu ve hızlı adımlarla o küflenmiş pas tutmuş kapıdan çıkmıştık. Evet çıkış oradaydı sonunda çok fazla macera yaşamadan başlamadan bitiyordu.