bölüm 27

24.4K 1K 41
                                    

  Medyada yaman var.

  Salona yaman girdi, elinde terliklerle. Bana birde ayağıma baktı. kaşlarını çatıp konuştu.

İki dakika bekleyemedin yani.

Gülümseyerek cevap verdim.

Yaman Selim'i uyandırırmısın?

Neden.

Bakışlarını abisine yönlendirdi. Arkasındaki sargının kan olduğunu görünce ona doğru koştu.

Abi kanama var.

Yavuz cevap verdi.

Beni yatağıma götür aslanım.

Yavuz Yaman'a tutunarak kalktı. Yüzünden belliydi ne kadar acı çektiği, ben hemen ayaklanacaktımki yavuz bana dönüp konuştu.

Yerinden kalkma.

Yaman'a dönüp tekrar konuştu.

Selim'i çağır burayıda temizle.

Peki abi.

Yavaş adımlarla odaya doğru yürüdüler. Ben koltukta kalakaldım. Biraz bekledikten sonra. Yaman odadan çıkıp merdivenlere doğru ilerledi. Yukarı çıkıp gözden kayboldu. Biraz sonra Selim'le birlikte aşşağıya indi. Selim direk Yavuz'un odasına girip kapıyı kapattı. yaman'da karşıda bir odaya girdi. biraz bekledikten sonra. Yaman elinde eliktirikli süpürgeyle geldi odaya. Çalıştırıp cam kırıklarını temizlemeye başladı. İşi bitince kapatıp süpürgeyi geri götürdü. Ben koltukta sadece izliyordum. Ayağımdaki acıyı yavaş yavaş hissetmeye başladım. Ben nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirdim. Uyarmasına rağmen. Onun acı çekişini görmek ölümden beterdi zaten benim için.
Yarım saat sonra Selim odadan çıkıp yanıma doğru ilerledi. Gelip yanıma oturdu. Ayağımın sarılı olduğunu görünce konuştu.

Ayağına ne oldu.

Şey bardak kırdım. Parçaları ayağıma battı.

Bakmamı istermisin?

Gerek yok Yavuz sardı zaten.

Yavuz'mu sardı? Şimdi anlaşıldı.

Kendi kendine gülümsemeye başladı. Ne düşündü acaba. Ne kurdu kim bilir aklında. Gözlerimi kapatıp kendimi düşüncelere hapsettim. Dün geceden beri uyuyamamıştım. Saatlerdir odaya kimse girmedi çok sıkılmıştım. Selim telefona gömülmüş dünyadan haberi yoktu. Bir ara Yaman'ı mutfağa girerken gördüm. Saat öğlene yaklaşıyordu merdivenlerden ses duyunca bakışlarımı oraya yönlendirdim. Esra esneyerek aşşağıya iniyordu. Saçı başı dağılmış üzerindeki gecelik, bütün vücudunu ortaya koyuyordu. Dolgun dudakları ve kızıl saçlarıyla insanı kendine hayran bırakıyordu. Tabi makyajı akmasıydı  bırakabilirdi. Bir erkeğin dikkatini istediği gibi üzerine çekebilecek seksiliğe sahipti. Gelip koltuğa kuruldu. Onu görünce sinirim zıplamaya başladı. Artık bu kadar yüzsüzlük yeterdi. Burdan ayrılma vakti gelmişti. Bu kızın Yavuz'a sırnaşmasını izleyemezdim. Adını bilmediğim Yavuz'un diğer arkadaşıda aşşağıya doğru inmeye başladı. Oda esra gibi Uykucu birine benziyordu ve oda koltuğa oturdu. Henüz kimse kahvaltı yapmamıştı. Yaman mutfaktan seslendi.

Biriniz buraya gelip bana yardım etsin.

Esra ayağa kalkıp.

Aşkıma kahvaltıyı ben hazırlayacağım.

Diyerek mutfağa doğru ilerledi. Ben Selim'e dönerek konuştum.

Beni evime bırakırmısın?

Kahvaltıyı yapalım bırakırım.

TUTSAK "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin