Öneri Şarkı: Highlight - Sleep Tight
Okurken dinlemeniz dileğiyle. Umarım beğenirsiniz ;)
~~~~~~~
Harry gittikçe bana yaklaşıyordu. Gözlerini kapatmıştı ve o an o kadar romantik bir andı ki! Her ne kadar bunun anlamını bilmese bile.😍
Kendimi bir anlığına o anın büyüsüne kaptırdım ve bende gözlerimi kapattım. Nefesini hissedebiliyordum ve kalbim inanılmaz derecede hızla çarpıyordu.
O gün intihar etmek istediğim gün...Tüm bunların olacağını bilseydim asla ölmek istemezdim...Asla şanssız bir kız olduğumu düşünmezdim...Asla hayatıma lanet okumazdım. Herşey için teşekkür ederim Harry...Sen benim yaşama sebebim oldun...Seni asla bırakmak istemiyorum...
Herşey bu kadar mükemmelken isteyeceğim son şey sanırım Rachel'in bize garip garip bakıp
-Ne yapıyorsunuz siz?, demesi ve o anın içine etmesiydi. Hemen birbirimizden uzaklaştık. Keşke ona kuzen olduğumuzu söylemeseydim. Şimdi bedelini ödüyordum. Ben gerçekten aptalım!
-Hava soğumaya başladı. Eve gitmeli miyiz?, diye sordu Rachel kapşonunu kapatarak.
O gün eve dönünce Harry ile konuşamadım. Hatta yüzüne bile bakamıyordum utancımdan. Uykum var diyerek odaya geçtim ve tabiki bir türlü uyuyamıyordum. Yatakta bir sağa bir sola dönüp aklımı kemiren soruları yanıtlamaya çalıştım.
"Yoksa ben Harry'ye aşık mı oldum?"
"Sanırım oldum."
"Peki o da bana duygusal anlamda bir duygu besliyor mudur?"
"Yoksa sadece ilk gördüğü kişi ben olduğum için mi bana bağımlı?"
"Beni gerçekten öpmek mi istemişti?"
"Yoksa sır vermek istediği için mi?"
"Böyle şeyleri gerçekten nasıl bilemez? Saf!"
Bir yandan utançla gülüyor bir yandan soruların kafamı kemirmesine izin veriyordum.
"Acaba vereceği sır neydi?"
"Yoksa sadece beni öpmek için mi bahane buldu? Çapkın şey!"
Heyecandan yorganımı ısırıp ayaklarımı yaramaz çocuklar gibi yatağa vuruyordum. O anı hayal ediyordum. Tam yüzünü bana yaklaştırıp o okyanus kokusunu hissettiğim o anı... Kalbimin atışı o andaki ile aynıydı.
Küt küt...Küt küt...
-Pekala Hana. Artık uyumalısın. Yarın okul var.
Gözlerimi kapatmaya çalışıyordum fakat aklımda o sahne canlanıyordu. Daha öpmeden bu kadar heyecanlıysam öptüğünde ne yaparım acaba? Bir dakika. Beni öpecek değil mi? Ah! Kızarmaya başlıyordum. Tanrım! Delireceğim sanırım!😅☺️
###
Ertesi sabah okula giderken hala dünki olayın etkisindeydim. Yine de birşey olmamış gibi davranmaya çalışıyordum-her ne kadar zor olsa da-.
Harry de sürekli bana bakıp gülümsüyordu. Okula gidince derste unutmuştum fakat öğlen yemeğinde dün Nam joon'a kitlediğimiz hesap aklıma geldi. Bu yüzden ona görünmeden kaçmak için bir plan yaptım. Plan çok basitti.
-Pekala. Kendime gizlice yemek alıp onun olduğu yerden uzak bir yere kaçacağım! Fighting!
İsteyenler burada 'Seventeen, Ailee - Q&A' şarkısını dinleyebilir. Güzel şarkıdır. Öneririm :)
~~~~~
Öncelikle okulun dev çimlerinin arkasına saklanarak en yakın mini markete gitmeye çalıştım ve başarılı olmuştum. Tam gizlice aynı yoldan giderken birden biri omzuma kolunu attı. Bu hareketin sahibini tanıyordum. Lanet olsun!
-Gerçekten çok yeteneklisin. Çimlerin arkasında binbir türlü şekle girip yerlerde sürünerek markete gittiğini ve benim içinde birşeyler aldığını hiç fark edemedim. Ajan felan mısın sen?
Yüzümü yavaşça çevirdim. Gülümsüyordu ve bana göz kırparak
-Yakalandın!, dedi.
Ona yakalanmanın verdiği beceriksizliğimin yüze vurulması kadar utanç verici birşey olamazdı sanırım. Bahçedeki masalardan birine oturup aldığım şeyleri yemeye başladım-ya da başladık-.😏
Çok rahattı ve kendime aldığım abur cuburların neredeyse hepsini yedi. Ona kötü kötü bakınca da
-Ne var? Dünkü yaptığınızdan sonra bu az bile, dedi yapmacık gülümsemeyle. Bu yüzden birşey diyemedim.
-Diğerleri nerde? Onlarla da hesaplaşmalıyım, dedi çikolatamı ağzına atarken.
-Dersteler. Biliyorsun, dedim küçümseyen bakışlarla.
-Çok güzel. O zaman hadi birlikte gezelim.
-Ne?
-Dün seninle çok fazla ilgilenemedim. Bu sefer sadece ikimiz gidelim.
Birden kahkaha attım.
-Benimle ilgilenmeni gerektiren bir konu yok, dedim. Bana yaklaşarak
-Ya varsa?, dedi. Yüzümdeki alaycı bakış birden ciddileşmişti. Ne demeye çalışıyordu bu?
-Harry ile arkadaş olduğunu söylemedin mi? O halde aranızda birşey yoktur.
-Ne demeye çalışıyorsun Nam Joon?
-Ah! Hadi ama! Bu kadar saf olma. Hayatından hiç sevgilin olmadı mı?
-Olmadı.
-Ne? Gerçekten mi? Ciddi olamazsın. Üniversiteye kadar hiç sevgilin olmadı mı yani?
Beni küçümseyen bir ses tonuyla bunu sorması sinirlerimi bozmuştu. Kaşlarımı çatarak ona bakmaya başladım.
-Olmadı. Sanırım buna ihtiyacım olacak kadar zayıf biri değildim, dedikten sonraki bakışları, ona laf soktuğumu anladığını gösteriyordu.
-Pekala. Nasıl düşündüğün umrumda değil. İlkin olabilirim, deyip elimi göğsünün üstüne tutup bana bakmaya başladı.
-Duyabiliyorsun değil mi?
Neden bu kadar romantik bir hal almıştı bu durum? Üstelik Harry de değildi bunu yapan. Hana! Hemen kendine gel! Bu çocuğun seni etkilemesine izin veremezsin. Sen Harry'yi seviyorsun! Sürekli içimden bunları tekrar ederek kendimi kaptırmamaya çalışıyordum. Bir süre sadece bakıştık ve sanırım benden bir cevap bekliyordu.
-Ne?
Yüzüne bön bön bakarak anlamamış rolü yapıyordum. Sabırlı olmaya çalışarak
-Pekala. Bir de bunu deneyelim, dedi ve ayağa kalkıp kollarını açtı.
-Yoon Hana!
Sesli bir şekilde konuşmaya başladı. Utanç verici birşey söylemesinden korkuyordum.
-Benimle çıkar mısın?
-Neee?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My İnnocent Boy ♥️
RomantikKonusu: Hikaye, dünyanın en şanssız insanı olduğunu düşünen bir kızın intihar etmek üzereyken bulduğu ve özel yetenekleri olan küçük bir çocukla aralarındaki olayları anlatıyor... Fantastik - Romantizm - Dram - Gizem - Kore -