İtiraf Denemelerim

1.7K 83 15
                                    

UMARIM BEĞENİRSİNİİİİZ:))) YORUMLARINIZ VE BEKLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİİM:) <3<3

En son gözyaşlarımı tutmakla başbaşa kalmıştım. Ki başardım..  Fotoğraflarda kırmızı gözlü çıkanlar gibi olduğumu bilmek hiçte zor değil.  Hani herkes güzel çıkarda sen orda üç harfliler gibi durursun. Heh işte ondan. Biz buraya nerden geldik ya. Neyse .. Oradaki banka oturduk hemen Tuğçe ile.

-Bak Zeynep.. Bu böyle olmayacak. Söylemezsen ben söylerim.

- Hayır Tuğçe. Baksana dedim onları göstererek.. Kerem mutlu işte diyerek devam ettim.

-Hee. Sen öyle san. Şuncacık mutluysa benim adımda Tuğçe değil Mualla ( Beyzaya selamlar :d:d. ;)

-Neden Mualla? Dedim anlamsızca.

-Of.. Zeynep.. Ya bak sen dün ben Özgürü seviyorum falan dedin. Git dedin .. Çocukta senden  uzaklaşmak için böyle saçma sapan şeyler yapıyor işte dedi. Oha .. Baya mantıklı bir cümle kurdu. Bir ara tuğçeden ders almalıyım.

-Bak Tuğçe.. Söyleyeceğim ama doğru zamanı bulamıyorum ki. Dedim.

-Doğru zaman? Dedi..

- Saat 3 civarı. Tövbe Ya Rabbim .. Ya işte doğru zaman anlasana ya.

-Doğru zaman ne? Yeşimle Keremin evlenip çocukları olduğu gün mü ? dediğinde beni bir öksürük krizi tutmasın mı? Tutsun tutsun. Valla krizden geberip gideceğim en iyi olacak.

-Allah… Seniiii… Ne etmesin dedim öksürükle cebelleşirken.

-Ya doğruyu söylüyorum. Sen böyle doğru zaman diye diye ohoo…

-Haklısın sanırım. Tamam bu sefer eminim. Söyleyeceğim gerçekten.

-Valla ben emin değilim. Dedi ve her ‘’Emin’’ geçen yerde dediğim gibi…

-Biliyoruz zaten Tuğçesin dedim ve oradan ayrıldım.. Ayrılmalıyım zaten yoksa Tuğçe bana kafa bir koyar istikamet Kerem. Ay gerçekten istikamet Kerem olacaksa vursa ya. Amaan.

Keremle Yeşimin yanından geçip sırama oturdum ve Kereme itiraflarımı nasıl yapmalıyım diye düşündüm.

İçimden geçirdiklerimi söyleme gereği duyuyorum…

Kerem gerçekten seni seviyom bak valla. Yok bu olmadı.

Kerem bak ben sana ne dicem.   Ya ooof.

Kerem seni seviyom ya. Buda mı olmadı ki.

Kerem ben sana çook aşığım. Bak bu oldu da ben bunu Kereme nasıl söylerim?

Facebooktan mı yazsam. Yoksa twitterdan iğneleyici bir tweet mi atsam?  Yok Kerem beni takip etmiyor sanırım. Hee etse sanki atıcaksın Zeynep.. Ah Zeynep ah..

Bütün gün bunları düşündükten sonra eve gidip biraz kafamı dinleme gereği duyuyorum.

Yarım saat sonra kalktığımda Barışın sesini duydum ve aşağı indim ve merdivenlerden orayı izledim.

Aşağıda Barış Melis ve Tuğçe oturuyorlardı. Tuğçenin suratından düşen bin parça. Barış Melis ise kahkahalarla gülmekte.

-Sonra dedim noluyoruz? Dedi Melis.

-Bende zaten utangaçtım nasıl söyleyeceğim derken böyle oldu işte. Dedi Barış

-Ya böyle bir şeyi nasıl aklına getirdin anlamıyorum aşkım ya… dedi Melis..

Oha bunlar çıkıyorlar mı? Şuanda arkadaşım için içim kan ağlıyor desem yeridir. Tuğçe her söylediklerinden sonra daha bir kötü oluyor gibi.

-Ya ben Tuğçeye dedim ‘’ Birine açılmam gerek ‘’ Bana yardımcı olur musun diye. O da söyledi işte. Sağolsun dedi Barış.

-Ne demek dedi Tuğçe.

-Neyse biz kalkalım.. Ben sana iyi haberi vermek için gelmiştim dedi Barış.

-Çok sevindim .. Çok.. dedi Tuğçe ve onları uğurladı.

Sonra da koltuğa oturdu.

-Canım.. dedim ve ona sarıldım.

-Bak gördün Zeynep. Ben bana sürpriz yapacak sandım. Ağzımdan laf alıyor sandım. Ona bir şeyler dedim. Ve sonuç.. Geç kaldım ben. Sen geç kalma dedi ve ağlamaya başladı.

-Ağlama lütfen.. Bak Tuğçe.. Gerçekten üzülme. Boşver onu sana daha iyilerini buluruz. Kerem gibisinden.. dedim ve biraz sırıtmasını sağladım. Ve bende gülümsedim.

-He şöyle.. Nolursun ağlama. Deymez çünkü.

-Sende ağlama o zaman dedi.

-Ağlamıyorum dedim.

-Şimdi değil. Her gece odandan ağlama sesi geliyor Zeynep.

-Sen bu durumda beni mi düşünüyorsun bakıyım? Dedim ve gıdıklamaya başladım.

-Ya zeyneeep. Hahah yapma lütfeen.. Hahaha Off tamam ya ağlamıyorum bak söz.

-Tamam o zaman bende söz. Çünkü bundan sonra ağlamamı gerektirecek bir şey kalmadı.

-Noldu? Söyledin mi yoksa dedi. Ve gözlerini fal taşı gibi açtı ve bana baktı.

- Yok birazdan arayıp bir yere çağıracağım ve her şeyi anlatacağım.

-Çok sevindim.. Ders aldın değil mi benden? Aslında sana  ; bunlar hep sana ders vermek için bir oyundu demek isterdim ama.. dedi ve sustu yine.

-Yaaa gel buraya dedim ve sarıldım ona..

-Hadi git ve her şeyi anlat dedi geri çekilirken.

-Tamam ben hazırlanayım o zaman dedim ve yukarı çıkıp giyinmeye başladım.

Aynaya karşı son denemeleri mi yaptıktan sonra Keremi aradım.

-Alo? Kerem..

-Efendim.

-Şey Vera Kafeye gelebilir misin?

-Neden? Özgürle ilgili gelişmelerini mi anlatacaksın? Dedi yine bana lafı attıktan sonra sustu tabi. Başka bir şey bildiği mi var .

-Hayır bu sefer seninle ilgili. Dedim ve kapattım. Ooh. Çokta havalıyım yine.

Ve Vera Kafeye doğru yol aldım oturdum ve denemelerime kaldığım yerden devam ettim. Bu sefer içimden değilde sanki karşımda Kerem varmış gibi sesli devam ettim. Evet gören deli diyebilir…

-Kerem ben seni çok seviyom yaaaaa. Böyle dersem çocuk benden kesin vazgeçer.

-Sen benim için Yeşime katlanmak zorunda kaldın. Bunların hiçbirini yapmak zorunda değildin ama yaptın sen beni seviyordun. Hala seviyor musun bilmiyorum. Belkide vazgeçtin. Ama şöyle söyleyeyim. Ben de seni düşündüğüm için Yeşimle çıkmanı söyledim. Ben seni çok seviyorum. Hemde çok. Dedim..

Yok ya ben yapamayacağım diyerek ayağı kalktım. Kalkmamla duvar gibi bir vücuda çarpmam bir oldu

-Kerem? Dedim.. ne? Duydu mu  beni?

Gülümsedi ve bana baktı.

-Ben seni hala çok seviyorum.

Bak Postacı Geliyor..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin