Burak yavaşça yana kayarak onun için yer açıp başıyla onaylandıktan sonra Selin yanına oturdu. Birkaç kez ağzını araladıktan sonra Burak'ın ona doğru bakması nefesini tutmasına neden oldu. Burak ise görmüş olduğu şişmiş gözler ve hüzünlü yüz ile nefesini kuvvetli bir şekilde vermişti. Sesli bir şekilde yutkundu. Onu bu şekilde görmek bile ağlaması için yeterli bir sebepti. Kollarını sıranın üstüne koydu ve başını da kollarının üstüne yerleştirdi. Gözlerini tekrardan kapatmasıyla Selin sonunda söze girmek için yeterli cesareti toplamış oldu.
"Dünkü pasta çok güzeldi.Çocuklar, onlar çok iyi ve sıcak kanlılardı. Yine de bu beni iyi yapmadı. Senin yanında olduğum gibi değil. Ben sen olmadığın zaman ben değil gibiyim. Eve döndüğüm zaman mutlu değildim."
'Sen olmadığın zaman ben yok gibiyim.Bir hiç gibi... Hiçbir his yok. Sadece sana olan eksikliğimi hissedebiliyorum. Sadece senin yanımda olman gerektiğini düşünüyorum. Bir nefes misali ihtiyaç duyuyorum. Ciğerlerimdeki havada kokun olmadığı zaman Diye aklından geçirdi Burak ama tek kelime etmedi. Sessizce dinlemeye devam etti.
"Hayatımda olmanı istiyorum. Her zaman..."
"Artık hayatından çıkmam gerektiğini düşünüyorum Selin. Hayatında olduğum kişilerin sonu pek de iyi olmuyor. Tek başıma ölümü bekleyebilme şansım olmasını dilerdim."
Onur'un sınıfa girmesiyle Burak gülümsedi. Bunun içten bir gülümseme olmadığı oldukça açıktı. Tek bildiği bu gece de bara gideceğiydi. Yazı erken getirmişti ve kaçınılmaz olan sonlarını...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üşengeç -Bir ara final yazmayı umuyorum.-
Novela JuvenilBir kız düşünebilir misiniz? Oldukça sevimli bir kız. Siz karanlıklar içerisinde boğulmuşken, nefes almayı unutmuşken birden çevrenizde dolaşmaya başlayan, parıldayan bir kız. Bir tek kişiyi umursayan ve sadece bir tek kişiye karşı zırhını kaldıran...