Pluviophile

625 59 12
                                    

''Bu hayattaki en zengin adamlar, ellerini boş görünce çocuklarının kollarına koştuğu adamlardır.''

-Bilinmeyen




~




''Beni aldatıyor musun, Jiyong?'' Seungri pencereden dışarı bakarken telefonda konuşmaya devam ettiğinde, Yoonmi çocuğun çattığı kalın kaşlarını yansımasından görebiliyordu.Ve gerçekten gülmemek için kendini zor tutuyordu.Eline koyduğu beli ve cama onu delecek gibi baktığı düşünülürse, gerçekten sinirli görünüyordu.

''Sadece bugün için olacağına söz veriyor musun?'' Seungri sert bir şekilde söyleyince Yoonmi konunun ne olduğunu tahmin edebiliyordu.Muhtemelen yine eve geç gelecekti.

''O kadar geç gelemezsin, Jiyong.''

Bingo.

''Bu umrumda değil--- Telefonu Youngbae hyung'a ver.--- Sana telefonu ona ver dedim--- Seni görüntülü arayıp rezil etmemi ister misin?--''

Seungri bir süre sessiz kalınca kız babasının diğer seçeneği kabul ettiğini anlayıp gülmeye başladı.

''Oh hyung, Ji Eun nerede?''

Kızın adının geçmesiyle Yoonmi'nin gülüşü kayboldu ve Seungri'ye bakmayı kesip bakışlarını bilgisayara geri çevirdi.Cidden, bu iş canını sıkmaya başlıyordu.Aslında, olanları düşündüğünde buna pek anlam verememişti.O gece bunun nedenini anlamaya çalışmıştı.Önceden Seungri'nin gitmesini istiyordu çünkü onun babasını bozduğunu düşünüyordu.Ama Jiyong'un ona anlattıklarına bakılırsa, kimsenin kimseyi bozduğu falan yoktu.Ve Yoonmi çocuğa alıştığını farketmişti.Önceden onun Ji Eun'la samimi olması onu rahatsız etmiyordu, çünkü Seungri'nin gitmesine fazla odaklanmıştı.Ama babasının söylediklerini düşününce, adamı haklı bulmuştu.Seungri kimseyi kimseden almaya çalışmıyordu, ve kız o olmadan hayatının fazla yalnız olacağını farketti.Jiyong'u birçok şey için Seungri zorluyordu, babası yokken etrafta Seungri oluyordu, hadi ama, adam onun bardağını bile bilmiyordu.Ama dürüst olması gerekirse, yine de o gün neden öyle davrandığını bilmiyordu.Sadece Ji Eun'un sanki Seungri ona aitmiş gibi davranmasına sinirlenmişti.Onunla aynı evde kalan kişi Yoonmi'ydi, o Seungri'ye daha yakındı ve Ji Eun'un bunu anlaması gerekiyordu.

''Mi, seni istiyor.'' Seungri aniden söyleyince kız çocuğun tepesinde durduğunu farketti ve uzattığı telefonu aldı.

Adam şaşırmadığı bir şekilde ona geç geleceğini söylediğinde kız gülüp kafasını salladı.Artık en azından aramayı bırakmalıydı, zaten alışmışlardı.

Aslında buna gerçekten alışmıştı.Ama bazı geceler babasının evde olmasını istemediğini söylerse, bu gerçekten komik bir yalan olurdu.Özellikle tam bu gece gibi gecelerde.Yoonmi yağmurdan kelimenin tam anlamıyla nefret ediyordu.Babası sesini güzel bulduğunu söylese de o buna hiç katılmıyordu.Hızlı yağan yağmurun odasının camına çarpışı onu huzursuz ediyordu.Bunun ne zaman başladığını tam olarak bilmiyordu, muhtemelen babasının tüm gece eve gelmediği ve fırtınanın sabaha kadar dinmediği o geceden sonra üzerine sinmiş olmalıydı.

Küçük Kırmızı Başlıklı KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin