H:bu ne demek? Ne demek istiyor?
Hızır düşünmeye daldı.
H:Can...
.....................
Meryem tam kafasını yastığa koymuştu ki telefon çaldı.
M:alo efendim Hızır?
H:Meryem! Bu fotoğrafın arkasında yazan yazı nedir?! Ne demek istiyorsun?!
M:Ne fotoğrafı? Ne yazısı?
H:Meryem benimle oynama?! Neden behsatiğimi eminim biliyorsun! Can... Can benim oğlum dimi?!
M:Hızır saçmalama! Can senin oğlun falan değil! Bu saate beni aramaya hakkında yok senin! Ben evli bir insanım unutma! Çok konuşmak istiyorsan yarın ofisine gelirim!
Diyerek yüzüne kapattı. Derin derin nefes aldı. Gözlerinden istemsizce yaşlar süzülmeye başladı. Şimdi nereden çıkmıştı bu?
.............
Hızır bütün masaları dağıttı. Can onun oğlu olabilirmiydi? Onun oğluysa başkasına baba diyor olma fikri Hızırı çileden çıkarıyordu.
İ:abi ne yapıyorsun!? Ne oluyor?!
Hızır dizlerinin üzerine çöktü.
H:bilmiyorum! Bilmiyorum!
İ:abi sakinleş ve bana anlat ne oldu?
H:Can benim oğlum olabilir İlyas! Anlıyor musun Can senin yiğenin olabilir!
.................
Sabah saat 6.00 gösteriyordu ki Meryem uyandı. Meryem ağlarken uyuya kalmıştı. O lanet yazıyı 7 yıl önce içinde ki sese yenik düşüp yazmıştı. 7 yıl sonra başına böyle bir iş açacağı aklının ucundan geçmezdi. Hızıra Canın onun oğlu olduğunu söylemeliydi belkide. Onun en doğal hakkıydı. Bunu düşünecekti.
Yatağın yanına baktı. Faruk dün gece gelmemişti. Telefonda bir daha döndürdü numarayı. Ama yine açan olmadı.
M:beni deli etmeye çalışıyorlar!
Diyerek hızla telefonu kapıya doğru attı.
Kalkıp banyoya gitti.
...................
Birazdan odaya Faruk girdi. Dolaba yönelip üzerini çıkarmaya koyuldu.
Meryem banyodan çıktı. Bu sırada Farukta ceketini düzeltiyordu. Düzeltme işi bitince hiç bir şey söylemeden kapıya yöneldi. Meryem kapının önüne geçti. Faruk sağa doğru kayıp çıkmaya çalıştı ama yine önüne geçti.
Derin nefes alıp verdi.
M:Sen beni deli etmeye falan mı çalışıyorsun!
Faruk hiç bir şey söylemeden sağa sola baktı. Meryem çenesinden tutup kendisine hizaladı.
M:telefonlarıma cevap vermiyorsun! Mesajlarıma cevap vermiyorsun! Seni 70 kere aradım! Bir telefon açıp bu akşam eve gelemeyeceğim demek çok mu zor!?
F:önümden çekilir misin Meryem?
M:çekilemem! Senden özür diledim! Daha ne yapmamı bekliyorsun!
Faruk cevap vermedi. Meryemin gözleri dolunca kapının önünden çekilip yatağa doğru yürüdü. Yataktan yastığı alıp Faruğa fırlattı.
M:git! Tamam git!
Fırlatmaya devam etti. Faruk ona dönüp kollarını yakaladı.
F:sakin ol Meryem!
M:Sakin falan olamam! Sakin falan olamam!