Simay'ın ağızından
Annemle birlikte bütün eşyalarımızı kamyona yükledik. Saolsun birkaç komşumuz yardıma geldi de benim eşek ölüsü piyanomuda son olarak kamyona yükledik. Annem arabaya binmiş beni bekliyordu ama ben son kez evime veda etmeye gittim. Bütün anılarım, bütün çocukluğum burada geçmişti. Babamla bütün anılarım burdaydı, sevincimide üzüntümüde bu evde yaşamıştım ama şimdi ondan ayrılmam gerekiyordu. İstemeye istemeye kapıyı kapadım ve çıktım.
Yeni bir hayat beni bekliyordu: yeni bir okul, yeni arkadaşlar, yeni ortamlar bu hem beni korkutuyor, hemde heyecanlandırıyordu... Kuzenim Özge'yi de özlemiştim. Küçükken de hep birlikte yaşamayı istemiştik. Gerçek oluyordu fakak hiçte hayal ettiğim gibi değildi. Biz hep kendi ayaklarımızın üstünde durunca birlikte yaşamak istemiştik bu durumdayken değil babam öldüğünde annem işlerine daha çok asılmıştı ve gerçekten güzel bir konuma gelmişti ve daha iyi gelirli bir iş bulduğundan haliyle bu fırsatı kaçırmak istemedi ve sonuç olarak İstanbul'da teyzemlerin yanındayız...
Yolculuk sonunda bitti. Teyzem, Özge ve eniştem bizi kapıda karşıladı. Kucaklaşmalar, öpüşmeler bittikten sonra eşyalarımızı indirmeye başladık Özge ve teyzem benim için çok güzel bir oda ayırmışlardı. Odanın en hoşuma giden bölümü içine piyanomun sığmasıydı. Eski evimde odam küçük olduğu için piyanom hep dışarıda dururdu. Teyzemlerin evi büyük olduğu için odalarda büyüktü her şeyimi rahatlıkla odama yerleştirdim. Gayet güzel, ferah bir ortam oldu.
Dinlenmem gerek, yarın okullar açılacak bahanesiyle kuzeni odamdan çıkardım. Ve en iyi dostum piyanoma sarıldım. En sevdiğim parçalardan birini çalmaya başladım. Ne zaman bu parçayı çalsam hep kendimi anılarımın içinde bulurum babam aklıma gelir bana bisiklet sürmeyi öğretmesi, beraber uçurtma yapmamız hemen gözümün önünde canlanır. Tam o müzikle beraber ruhumun dansınının içinde kaybolmuşken pat diye kapı açıldı alkışlamalar iyiki doğdunlar başta anlam veremedim bu olanlara sonradan anladım bugün benim doğum günümdü. Bütün bu karışıklıkların içinde unutmuştum. Babamsız ilk doğum günümdü ve bu gerçekten beni üzüyordu ama annemin üzülmemesi için hemen bu düşüncelerimden sıyrıldım ve dilek tutum pastamı üfledim. Dileğim ise; Unutulmayacak bir aşk yaşamaktı...