Zamanın Dışındaki

313 9 0
                                    

Ölüm hızlı ve aceleci bir şekilde yaklaşıyordu. Kaçmaya çalıştım. Ama ağaçlar çok sıktı yeteri kadar hızlanamıyordum. Cadı elinde hançeriyle bana doğru hızlıca yaklaşıyordu. Elindeki küçük bıçağını fırlattı. Eğilerek bıçağı savuşturdum.    

   Beni birkaç saat önce çok hazırlıksız bir şekilde yakalamıştı. Yunanistan'dan yeni gelmiştim. Limandan çıkıp köye indim. Kalacak küçük bir han bulmuştum. Ne kadar içi saman koksa ve konfordan yoksun olsa bile beni tanıyacak akranlarımın kalamayacağı bir yerdi. Silahlarımın hepsini ve bütün kıyafetlerimi hana bıraktıktan sonra biraz taze et almak için dışarı çıkmıştım. Baharın ve toprağın kokusu her yerdeydi. Kollarımı iki yana açıp iç geçirdim. Tek düşüncem "ne kadar huzurlu..." idi.

   Dükkana girinceye kadar takip edilmediğime emindim. Dükkandaki çiftçi gibi gözüken birinin cebinden yanlışlıkla küçük bir cam parçası düşmeseydi gafil avlanabilirdim. Yavaşça düşerken cama baktım ve onu gördüm. Katil beni öldürmek için baltasını fırlatıyordu. Kenara çekilerek  baltayı savuşturdum .  Şanslıydım ki dükkanın arka kapısı vardı. Cadı tekrar baltayı fırlatırken ormanın içine doğru kaçtım.

   Ve işte şimdi buradaydım. Bir ağaç kabuğunun içinde katil cadının nefes alış verişimi duymaması için beynimin içinde yalvarıyordum -Ama kime?-. Gerçi beni bulsa da onun işini saniyede bitirebilirdim. Ama bu topraklarda büyü yapmanın ne kadar güvenli olabileceğini biliyordum.  Burada olduğumun fark edilmemesi için ilk bir ay bu şekilde saklanıp kaçmak zorundaydım, büyü kullandığım anda babam beni eliyle koymuş gibi bulurdu. Son bir yüzyılımı boşuna geçirmiş olurdum. Onun beni diğerleri gibi kullanmasına izin vermemeliydim. Eğer onun isteklerini herhangi bir şekilde -gönüllü(ki bunun olması imkansız) ya da istem dışı- yaparsam bu herkes ve her şey için son olur.

Zamanın DışındakiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin