Aylin’den;
Eskiden hep hayatımın bir film gibi olmasını hayal ederdim. Hani olur ya böyle kız aşık olur sonra erkeğin on aşık olduğunu fark eder. Daha sonra birbirlerine aşık olduklarını itiraf edrler.1-2 yıl sevgili olarak takılırlar ve sonra evlenirler. Benimkid e böyleydi. Lisede sürekli okul değiştirdim. Babam zengindi kolajlerde okudum. Bir çocuk vardı herkes ona aşıktı. Ben değildim hatta bu kadar havalı olmasından dolayı ondan nefret ediyordum. Sonra ona aşık oldum istemeden. Onun da bana aşık olduğunu öğrendim.2 yıl sevgiliydik. 10 yıl önce evlenme teklifi etti. Tereddütsüz kabul ettim. 2 yıl önce bir kızımız oldu. Umut koyduk isteği üzerine.şu an 8 yaşında. Siyah saçlı siyah gözlü. Sesi , tavırları, Aylin deyişi, huysuzlukları her şeyi babasını andırdı.kızımız 4 yaşındaydı. Bir gün bana ve kızımıza sarıldı. Sözlerinde ayrılık kokusu vardı. O gün o akşam bekledim bekledim gelmedi. Doktorum kalp doktoru. İnsanların kalplerini tedavi ediyorum. Peki ya benim kalbim benim kalbimi kim tedavi edecek. Gün geçtikçe hızlanan öfkemi,bir türlü idnmeyen aşkımı, pişmanlığı , gözyaşlarımı, kalbimdeki acıyı tam ortada açılmış hergün büyüyen, merhemi olmayan o yarayı kim tedavi edecek ?
54 yıldır ne bi arama ne bir mesaj ne bir açıklama kızım her şeyden bir haber. Sürekli babasını soruyor. Ona verdiğim tek cevap “Baba kelimesini hak edecek başka insanlar var kızım…” hiçbirşey anlamıyor, ya da ben öyle sanıyorum. Hani bazen onun daha akıllı daha güçlü olduğunu düşünmüyor değilim. Tüm bunların üstüne şehrimi, çalıştığım yeri , evimi , arabamı değiştirdim. Tüm kıyafetlerimi yaktım. Hepsi onun gibi kokuyordu. Buna dayanamazdım. Asla ! her şeyi boşverdim sil baştan yapmaya karar verdim. İzmir’e taşındık. Bir ev aldık. Nakil edildiğim hastanede daha gittiğim günden herkes bana yakındı. Herkesi çok sevdim. Herkesde bana. Kıvanç Yapıcı. Hastaneye gittiğim gün bana eşlik eden doktor. Beyin cerrahıymış. Bana aşık olduğunu söyledi. Kızıma onu bir rkadaşım olarak tanıttım ama o benim aşık olmadığım fakat oynamadığım acılarımı dindiren,bana iyi biriydi. Son bir yıldır bana hala aynı hisleri besliyor. Bunu biliyorum ama ona karşı içimde hissettiğim tek şey küçükm bir hoşlantı o da sadece. Uzun uğraşalardan sonra. Ona bunu geçen hafta söyledim. Sevinçten ağladığı gerçeği. Bana evlenme teklifi etti. Düşünüyorum. Aslında Kıvanç çok iyi biri,işinde başarılı,dürüst,sadık,ve baba manasını iyi taşıyabilecek bir insan. Sanırım iç sesim uzun süredir sürdürmeye çalıştığım olumsuz cevap kavgasını kazanacak. Çünkü gittikçe kıvanç hakkındaki olumlu duygularım artıyor ve ben bunu durduramıyorum.
“Aylin düşündün mü …” dedi seswindeki sıcaklık bana her şeyi unutturabiliyor.
“yarın cevabımı açıklayacağım. İyi geceler…”dedim ve kapattım. 1 hafta önce hastane kantinindeydik. Yemek yiyorduk öğle arasında. Birden sandalyeye çıktı ve bağırarak evlenme teklifi etti. Utanmıştım ve kaçmıştım oradan. Sonra gelip benden özür dilemişti. Beni utandırdığı için. Kızım yanımda uyuyordu ve ben ona baba seçiyordum. İnanılası değil !
“düşündüm …”dedim gülerek gözlerine bakıp…o da güldü ben gülünce.
“Güzel yemek yapar mısın ?” dedi başımı salladım beni kucağın alıp döndürmeye başladı. Onunlayken mutluydum.
Gün almak için belediye ye gittik.7 haziran . uğurlu sayım.sadece 2 hafta vardı. Ama o çok eceleciydi. Çünkü beni seviyor. Mağaza gezdik o gün. Starplez sade ama hoş bir gelinlik naldım. Kıvanç ‘ın bir arkadaşının pastanesiyle psta ve nikah şekerleri için anlaştık.çok mutluydu bende öyle… onunla çıkılmaz bir yola adım atıyordum. Hiç ışık yoktu bu yolda. Ama ışıltı vardı. Kıvanç ‘ın gözlerinedki ışıltı.
O gün geldi kır düğünü yapıyorduk. Yukardaki oda da giyiniyordum. Annem en yakın arkadaşlarım vardı yanımda. Gelinliğimi giydim.saçım hazırdı geriye sadece evet dememiz kalıyordu. O dama geldi koluma girdi. Yavaş adımlarla davetlilerin alkışları eşliğinde iniyorduk merdivenlerden. Kulağım afısıldadıklatı çok güzeldi.
“bir gülüştü beni benden alan,
Bir gülüştü beni sana bağlayan,
Bir gülüştü şu adımı atmamı sağlayan..
Ve yine bir gülüş olacak kabrimde rahat yatıran…”
Gülümsedim. Mesaya oturduk. Nikah memuru geldi.
-sen Murat Taşkın kızı Aylin Taşkın hastalıkta sağılıkta iyi günde kötü günde onu yalnuz bırakmayacağına söz verip,Kıvanç Yapıcı yı kocan olarak kabul ediyor musn.
Gülümsedim, gözlerimi kapadım ve “eveeeeeeet” diye avazımın çıktığı kadar bağırdım.
Memur aynı soruları ona da sordu ve o bir erkek olduğu için daha güçlü bağırdı“eveeeeeet…” pastamızı kestik o bana ben ona yedirdim. İşte hem bana koca olabilecek hemde kızıma baba olabilecek birini bulmuştum. En güzel tarafı aşık olduğum kişiydi bu….Evet benim hayatım film gibiydi.
(….)
Şimdi Kıvanç orada oğlumuzla maç yapıyor bense burada kzımla biricik aileme kek yapıyordum…
#son#