Bu bölümden sonra çok heycanlı şeyler olucak :D Multimediada Mert var :D
Taksiden indim ve hızla hastanenin bahçesine girdim. Ceylan, bankaların birine oturmuş elleri ile oynuyordu. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı.
Bugün Durunun kalbini kırmıştım. Hiç düşünmediğim şeyleri söylemiştim ama bunu yapmak zorundaydım. Ondan uzak durmalıydım. Çünkü... Ona yavaş yavaş bağlanıyordum ve her ne kadar göstermesemde Mert benim için hala değerliydi. O hep benim yanımda olmuştu ama sonra. Sonra Derya ortaya çıkmış ve her şeyi mahvetmişti. Mert benden daha çok yıkılmıştım.Eğer Duru ile karşılaşmasa kendine öldüreceğine emindim. Duruyu sevmiyordu ama onu Derya yerine koyuyordu. Eğer yine aynı şeyi yapıp ,Duruyu ondan alırsam bu sefer tutunacak hiç bir dalı kalmazdı.
Duruya gitmesini söylemiştim oda evden çıkıp gitmişti. Yarım saat sonra Ceylan ağlayarak aradı ve Durunun bıçaklandığını söyledi. Hızla hastaneye geldim.
Ceylanın yanına oturdum. Hayatımda hiç bu kadar korkmamıştım, Deryayı kanlar içinde yerde gördüğümde bile bu kadar korkmamıştım. Ne kadar kabullenmek istemsemede Duru bebenim için çok değerliydi. En başından beri ona bağlanmamak için soğuk davranıyordum ama yinele bağlanmıştım ona.
Duru, Derya gibi değildi. O fazla masumdu ve bu onu Deryadan daha değerli yapıyordu. Dün barda dediklerinde haklıydı suçlu ne ben nede mertti. Bütün suç dermanınındı. Eğer bir diler haklım olsa Deryayı hiç tanımamayı dilerdim.
"O...O iyi mi?" diye sordum. Başını iki yana salladı.
"Bilmiyorum, hiç bir şey söylemiyorlar." dedi. Lanet olsun! Duruya bir şey olursa , napardım? Fakat Duruyu önemsediğimi kimseye beli etmiyecektim.
"İyi" diye fısıldadım Ceylan ateş saçan sözlere bana baktı.
"İyi mi? Kuzey senin kafan yerinde mi?" diye kükredi. Yutkundum ve ayağa kalktım.
"Kaçıncı katta?" diyet sordum.
"Ameliyat'a aldılar çok kan kayıp etmiş. İkinci kat" dedi başımı salladım ve ikinci kata çıkıp ameliyathanenin önüne geldim. Mert sandellerden birine oturmuş bekliyordu. Beni görünce hızla ayağa kalktı.
"Sen... Sen niye geldin?" diye bağırdı. Onu umursamadan sandellerden birine oturdum.
" Lanet olsun! Deryaya bir şey olursa ben naparım" dedi ve ağlamaya başladı. Duruya Derya demişti. O kadar çok Duruyu Derya olarak düşünmüştük artık buna inanmaya bile başlamıştı.
"İçerdeki Duru, Derya değil!"
"Ben... Ben biliyorum, sadece ağzımdan öyle çıktı" dedi ve yanımdaki sandelleye oturdu.
"Sence kim yaptı?" diye sordu. Alayla güldüm.
"Sokaktan geçen bir serseri yapmıştır" dedim tanıdığımız biri yapmış olması imkânsızdı zaten. Başını salladı. Uzun zamandan sonra ilk defa kavga etmeden konuşuyorduk.
Ceylan koridorun başında göründüğünde doktorda dışarı çıktı. Hızla doktorun yanına gittik. Ceylan;
"İyi mi?" diye sordu ve ağlamaya devam etti.
"İyi, odasına alacağız ve uyanmasını bekleyeceğiz" dedi. Derin bir nefes aldım o kadar rahatlamıştım ki. Ama o uyandıktan sonra davranışlarım değişmeyecekti yine ona soğuk davranacaktım. Mert kahkaha atarken, Ceylan en sonunda ağlamayı kesmiş doktora gülümsüyordu.
Mert bana döndü; "Biraz bahçeye ineli seninle konuşmak istediğim bir şey var." dedi ve önden yürümeye başladı bende onu takip etmeye başladım. Bahçeye çıktığımızda durdu.
"Kuzey, ben çok düşündüm." dedi ona merakla baktım ne düşünmüştü?
"Eskisi gibi olsak, yine en yakın arkadaşlar olsak? Deryayı unutsak?" dediğnde baya şaşırmıştım. Bunu hiç beklemiyordum.
"Evet, yine kardeş olmalıyız" dedim bende.
"Ama bir şartım var"
"Ne?"
"İkimizde Durudan uzak duracağız. Bırakarım kendi hayatını yaşasın" dedi bende bunu istiyordum zaten ama onu bırakmak kolay olucakmıydı?
"Haklısın onu çoğu zaman Derya olarak düşünüyorum, bu yüzden ona yakın olmak istedim ama Duru gerçekte de harika bir kız. Eğer ona uzak durmazsak sonu Derya gibi olabilir ve bu sefer ikimizde kardıramayız" dedi.
"Tamam, o uyandıktan sonra ikimizde ondan uzak duracağız." dedim
"Bide.... Babamla konuş Duruya ayrı bir ev tutsun sonuçta aynı evin içinde biraz zor olur" başımı başka bir yere çevirdim. Bunu gerçekten istiyor muydum? Durudan uzak durabileceğiydim? Duramasam bile deneyecektim.
"Babamla konuşurum" dedim. Kendimi çok garip his ediyordum Mertle böyle konuşmak... Çok garipti. Gidip bir banka oturunca oda yanıma oturdu.
"Üzgünüm" dedi
"Ne için?"
"Olanlar için... Arkadaşlığımızı bir kız yüzünden bozduğum için ama ben onu çok sevdim."
"Asıl ben üzgünüm o senin kız arkadaşındı amme ben onunla bildikte oldum" dedim kolumu dürtü.
" Neyse bunlar geçmişte kaldı. Yarın eğlenmeye çıkıyoruz eskiden olduğu gibi" dedi ve güldü. Bende güldüm. Duru bize gerçektende iyi gelmişti. Eğer o hayatımıza girmiş olmasaydı, asla barışmayacağımıza emindim. Ceylan yanımıza geldi ve karşımıza dikildi.
“Siz ikiniz kavga etmeden konuşuyormusunuz, yoksa ben rüyamı görüyorum?” deyi sordu ağzı o şeklinde açıktı.
“Biz eskisi gibi olmaya kar verdik” dediğimde daha da şaşırmıştı.
“Yuh!” diye bağırdı ve ikimize birden sarıldı.
“Çok sevdim, okulumuzun iki yakışıklısı yine kardeş gibi olacak yanı” dedi ve yerinde hoplamaya başladı. Ceylanla okula ilk geldiğimiz günden beri, arkadaştık. Ceylan çok garip bir kızdı her zaman çok neşeliydi. Aşka inanmazdı… Bir kere âşık olmuştu onda da kalbi çok kırılmıştı… Çocuk onu terk ettikten sonra hiç bir şey olmamış gibi davransada, aslında onu hiçbir zaman unutamadığını herkes biliyordu. Sevdiği çocuk… Deryanın abisi Utkuydu
Tatlı bir hemşire yanımıza geldi.
"Duru hanım, uyandı" diyince istemsiz olarak güldüm. Tam gidiyordum ki Mert kolumdan tutup beni durdurdu.
"Onun yanına gitmeyelim" dedi daha sonnra ise Ceylana döndü.
"Duruya ikimizinde hiç hastaneye gelmediğini söyle" dedi, bu Duruyu çok üzeldi.
"Bu biraz fazla değil mi? Duru çok üzülür kendini önemsiz his eder." dedim
"Ondan uzak durucağız unuttun mu?" dediğinde başımı tamam anlamında salladım. Ceylan;
"Siz ne diyorsunuz ? Hiç birşey anlmadım" dedi
"Sen Mertin dediğini yap" dedim ve önden yürümeye başladım. Mert'e arkamdan geliyordu, yaptığım doğrumuydu ? Duru kendini önemsiz his edecekti. Belkide Merti boş verip Duruya gitmeliydim.
Kalbim hoşlandığın kızın yanına git derken, aklım arkadaşın haklı ondan uzak dur diyordu ve ben yine aklımı dinlemiştim....