bir

2.3K 168 112
                                    




Taehyo arabasının kapısı açılmadan önce herkesin hayran kaldığı şirin gülümsemesini suratına yerleştirdi ve kapısı açılırken korumasının desteği ile birlikte arabadan indi. Rüzgarda hafifçe havalanan eteğini tutmaya çalışırken bir yandan da diğer grup arkadaşlarının inmesini bekliyordu.

En sonunda altısı da yanına ulaştığında önlerindeki onlarca kameraya poz verip saatlerce kendileri için beklemiş hayranlarını selamladılar ve daha fazla rüzgarın azizliğine uğramamak için yurda doğru adımlamaya başladılar.

Taehyo'nun koruması, önündeki arkadaşı Jimin'in açılan eteği için ceketini verirken Taehyo kendi eteği bu kadar fazla açılmadığı için şükretti ve önde yürüyen arkadaşlarına yetişmeye çalıştı.

Hayranlar çılgınca çığlık atıyor, ağlıyor ve kendilerini fark ettirmek için birbirlerinin önlerine geçmeye çalışıyorlardı. Taehyo dayanamayıp onlara döndüğünde yeniden bir çığlık tufanı sarmıştı ortalığı.

"Taehyo noona!"

"Unnie! Seni seviyorum!"

Taehyo endişeyle gülümserken onlara sakin olmalarını rica etti ve şanslı olan birkaç hayran ile fotoğraf çektirdi.

"Gitmemiz gerek," dedi koruması yeniden onun yanına geldiğinde. Taehyo başını sallarken onlara el salladı.

"Bekle!" Taehyo yeniden arkasına döndüğünde kimin ona seslendiğini anlamaya çalışır gibiydi. En sonunda iki tane kız dikkatini çektiğinde elindeki kalemin kapağını ona uzatılan kağıdı imzalamak için açtı. "Hayır, bu bir mektup. Lütfen oku." Taehyo şaşkınlıkla kalemin kapağını kapatırken başını salladı ve ardından mektubu aldı.

En sonunda yurda vardıklarında üstlerini değiştirdiler ve salonda pineklemek için buluştular.

"Jimin, o kadar kısa giyinmemeni sana daha önceden söylemiştim." Yoonji sinirle Jimin'e bağırdığında Jimin ağlamaya başladı. "Yah, şimdi neden ağlıyorsun ki?" Jimin odadan koşarak çıktığında Yoonji de onu takip etmişti.

"Biraz ramen yapacağım, isteyen varsa beni mutfakta bulabilir." Jine göz kırparak ayağa kalktığında Hosoo da ardından onu takip etmişti.

Taehyo az önce aldığı mektubu nereye koyduğunu düşünürken Namjoo isyankar bir ses tonuyla, "Kasıklarımdan ne istiyorsun tanrım?" diye bağırdı. Jookook, Namjoo'nun regl olduğunu anlayıp tuvalete kaçışını gülerek izledi ve salonda beraber kaldığı arkadaşının yanına ilerledi.

"Ne arıyorsun Tae?"

Taehyo yanında biten Jookook'u fark etmediği için yerinde sıçradı ve arkadaşının omzuna geçirdi. "Bir hayran mektup verdi ama nereye koyduğumu hatırlamıyorum." Taehyo kaşlarını çatarak kendini yeniden düşünmek için zorladı. Ama hatırlayamıyordu bir türlü.

"Odaya bırakmışsın, okumak zaman kaybı. Onu senin için çöpe atacağım." Jookook gülümseyerek arkadaşının omzundan destek aldı ve ayağa kalktı.

"Onu okudun mu Kook?" Taehyo kendisinden önce Jookook'un mektubunu okumasına sinirlenmişti ayrıca bir hayranın kendisi için yazdığı bir şeyi okumak nasıl olurdu da zaman kaybı olurdu?

"Okudum."

Taehyo ondan önce davranıp odasına çıktı ve yatağının üzerinde açılmış zarfı gördü. Gözlerini devirerek yatağına oturdu ve ardından mektubu kendisi için yazan hayrana kendisinden önce onu Jookook okuduğu için özür diledi.

"Jookook, seni kicibe!"

Dişlerini sıkarak sakinleşmeyi bekledi ve daha sonra eline kendisine yazılmış mektubu alıp okumaya başladı.

fan letter ; taekook (gxg) ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin