DOLUNAY

ÇOK BAKTIN

Multimedya : Dolunay

Hikayeme giriş yapıyorum yavaş yavaş :)  Yazım yanlışları olursa kusura bakmayın  beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum teşekkür ederim şimdiden... 

Gece yağan yağmur gürültüsüne kalktım saate baktığımda 03.12 idi yatağımdan kalkıp penceremin yanına gittim kafamı gökyüzüne kaldırdığımdakusursuz güzellikte olan ay'ı gördüm.. DOLUNAY

Benim adımda Dolunay, ismimi bana babam koymus ben doğduktan kısa bir süre sonra hastalığı yüzünden ölmüş annem pek babamın konusunu açmazdı ama onu çok merak ederdim sadece evimizin bir köşesinde duran albümlerden tanıdım onu. Keşke şuanda hayatta olsaydın baba...

Size biraz kendimden bahsedeyim, ben Dolunay Yücel 19 yaşındayım üniversiteye yeni başladım güzel sanatlar okuyorum, okul dışında part time işlerde çalışıyorum harçlığımı çıkartmak için ve kendimi geliştirmek için de resim kursuna gidiyorum . İstanbul doğumluyum fakat babamın fevatından sonra izmire yerleşmişiz annemle birlikte yaşıyorum annem çok güzel bir kadın hep ona özenmişimdir Esma sultanım benim masmavi gözlerim ona çekmiş.. Bizim durumumuz normal ne çok fakir nede çok zenginiz tabikide bazen sıkıntılar yaşayabiliyoruz ama bundan hiç bir zaman şikayetçi olmadım. 

Saatin epey bi ilerlediğini görünce oturduğum yerden kalktım, yatağıma doğru yürüdüm  battaniyemi kaldırıp sıcacık yatağımın içine geçtim uykum gelmişti kendimi uykuya teslim ettim.

Sabah çalan alarmım sayesinde kalktım yatağımdan kalkıp merdivenlere yöneldim bastığım her basamak gıcırdıyordu 

' Günaydın güzel gözlüm'
Annemin konuşmasıyla ona döndüm, 'Günaydın benim biricik annem'  'Hadi hemen elini yüzünü yıkayıp kahvaltıya gel'
Anneme gülümseyip banyoya yöneldim yüzümü yıkayıp havluyla kuruttum tekrardan annemin yanına geçip masaya oturdum, tabağıma  domates, peynir, zeytin ve salatalık aldım haşlanmış yumurtamın kabuğunu soyarken 
' Annecim sen yeni iş bulabildin mi ?' Annem yeni iş bakıyordu şuanki çalıştığı işi fazla mesaili ve çok yorucuydu,
  ' Dün akşam Nilgün teyzen aradı, bi villada hizmetli olan arkadaşıyla konusmuş  yaşlı bi amca varmış ona bakıcı arıyorlarmış bugün görüşmeye gideceğim. E tabi villa biraz uzak ama yol masraflarını karşılıyorlarmış istersem orda müştemilatta da kalabiliceğimi söylediler.'
 'Tamam annecim sen görüşmeye git madem '
dedim ağzıma bir tane zeytin atarak.   ' Anne, ben odama gidip giyineyim daha kursa gidicem ordan da Aryalara geçicem '
dedim  anneme bakarak.
'Tamam güzel gözlüm Arya'ya ve Sultan'a selamlarımı ilet.'                       Sultan teyze Arya'nın annesiydi, annemle çok iyi anlaşıyorlardı ve çok sık görüşüyorlardı. Anneme gülümseyerek kafamı salladım ve yukarı odama çıkarak hemen dolabımı açtım, dolabımdan çıkarttığım kot pantalonu giydim, üzerime siyah T-shirt ü geçirdim hava bugün güneşliydi fakat hafif bi eser vardı çantama katladığım ince hırkamı koydum aynamın karşısına geçerek kendime baktım göz altlarım morarmıştı dün gece biraz uykusuz kaltım
'e haliyle tabiki de morarır Dolunay' diye geçirdim içimden, makyaj çantamdan çıkarttığım fondoteni göz altlarıma sürdüm, rimel ve dudak parlatıcısıyla makyajımı tamamladım fazla makyaj yapıp yapmacık görünmek istemiyordum. 

Odamın kapısını açıp tekrardan aşağı indim, annem masayı topluyordu yanına gidip yanaklarına öpücük kondurdum
' Ben çıkıyorum, annecim istediğin bir şey var mı?' diye sordum ona
 ' Yok güzel gözlüm sen kendine dikkat et yeter'
Anneme baktım ve tebessüm ettim tekrardan öpüp kapıya yöneldim ayakkabılıkta duran siyah converslerimi ayağıma geçirdim, resim dosyamı ve çantamı da alıp kapıyı açtım, evden çıktım.

Yolda giderken camın sıkılmasın diye çantamdan kulaklığımı çıkarttım gerçi kurs uzak değildi evimizin 2 sokak ötesinde olan parkın arka tarafında kalıyordu. Telefonumdan açtığım İlyas yalçıntaş - Lavinia şarkısını dinlemeye başladım kısa bi süre sonra dudaklarımı oynatarak içimden şarkıyı söyledim sözleri bana anlamlı geliyordu.

Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme Lavinia
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
İncinirsin, yine de sen bilirsin
Sana gitme demeyeceğimAma gitme Lavinia
Üşüyorsun ceketimi al
Günün en güzel saatleri bunlar
Lavinia yanımda kal
Sana gitme demeyeceğim Ama gitme Lavinia
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme bilme Lavinia
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
İncinirsin, yine de sen bilirsin
Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme Lavinia

Resim kursu göz hizama gelince kulaklığımı çıkarttım ve müziği kapattım kapıdan içeri geçtiğimde Sibel hoca karşımdaydı resim hocamız çok iyi bir kadın
'Günaydın hocam '
' Günaydın dolunaycım, biraz geç geldin sanki hemen yerine geçebilirsin ' dediğimde kafamı sallayarak onay verdim, yerime geçerken Eda'ya bakıp göz kırptım, Eda kurstan arkadaşımdı, hoca konuşmaya başlayınca herkes ona baktı,
' Evet arkadaşlar bugün sizi kendinize bırakıyorum ve içinizden ne çizmek geliyorsa onu çizmenizi istiyorum, herkes hazırsa başlıyalım.'

Önümde durmakta olan tuvali biraz daha kendime yaklaştırdım, çantamdan paletimi ve fırçalarımı çıkarttım, çiçekleri çok sevdiğim için çiçek resmi yapmayı geçirdim içimden paletime mor ve morun tonlarından koydum, kağıda attığım her bir darbede resmim daha güzel gözüküyordu 1 saate yaklaşık uğraşıyordum Sibel hoca ise yaptığımız resimlere bakıyordu arada bizimle muhabbet ediyordu resmimi bitirdiğimde Sibel hoca yanıma gelmişti,
'Yine harika iş çıkarmışsın Dolunay iznin olursa bunu senden almak istiyorum.
' 'Tabiki de hocam sizinde izniniz olursa ben artık çıksam bi yere yetişmem gerekiyor.'
' Tabiki de çıkabilirsin resmin bitti nasılsa '
Sibel hocaya tebessüm ederek teşekkür ettim çok kibar birisiydi sarı saçlarını arkadan topuz yapmış diz altında kalem etek  üzerinede gömlek giymişti oldukça güzel duruyordu. 

Hocaya bakmayı bıraktım toplandım ve kapıya yöneldim. İçeride biraz sıkılmıştım hava almak iyi geldi, tekrardan yürümeye başladım Arya 'yı aramaya karar verdim.

Aranıyor: Aryaşkım 

- Efendim kuzuşum                                                                                                              -Aryacım ben çıktım kurstan size geliyorum şimdi                                                                                                                 -Telefonu kapat kızım çabuk gel uç, uç hadi bekliyorum 5 dakika içinde burdasın dedi cevap vermemi bile beklemeden telefonu suratıma kapattı 'deli bu kız deli deli'
diyerek geçirdim içimden..

Parkın oradan geçerken gözüme bir arkadaş grubu takıldı toplanmışlar ama kimse kimseyle muhattap olmuyordu hiç kimse konuşmuyordu park görüş açımdan çıkana kadar onlara bakmıştım hatta bi ara durup konuşucaklarmı diye bile baktım
' Çok meraklısın, Dolunay' dedi iç sesim aniden bişeye çarpmamla duraksadım, 

'ÇOK BAKTIN GÜZELLİK'