Taehyo arama geçmişini sildi ve tabletini geri yerine koydu. Bu şey hakkında bir sürü fan yapımı şeyler görmüştü ve bu kadar fazla popüler olduğunu tahmin edememişti. Aklı oldukça karışmıştı, bunu başlatan kimdi?Jookook ile kendisi tam 5 yıldır tanışıyordu ve stajyerlik günlerinden beri ona sahip çıkan bir abla olmuştu. Her zaman ona yardım eder ve bir sorunu olduğunda onun yanında olurdu. Kendisi için değerli bir kardeş gibiydi ve hayranların bu yakınlığı başka yere çekmesi kendisini farklı hissettiriyordu.
"Taehyo." Taehyo gözlerini kırpıştırarak kendisine gelmeye çalıştı ve kapının pervazında bekleyen arkadaşına baktı. "Banyo yap, kötü kokuyorsun." Jine arkadaşına son bir kez göz atıp odadan çıktı. Bugün Taehyo çok dalgın gözüküyordu.
•
Taehyo banyodan sonra yeniden odasına yöneldi ve usulca yatağına oturdu. Jookook'un nerede olduğunu bilmiyordu ve odaya gelmesini istemiyordu. Bugün çok garip bir gün olduğunu ve yarın her şeyin düzeleceğini umuyordu. Ama aklından bir türlü Jookook'un ona olan bakışlarını silemiyordu. Aynı zamanda kendisi de ona o şekilde bakıyordu.
Elleriyle ateş kırmızısı olan saçlarını karıştırdı ve suratını yastığa gömüp uzunca bir çığlık attı. Hala birkaç saat içinde nasıl bu kadar değiştiğini anlayamıyordu. Aptal bir mektup, arkadaşı ile olan bağlarını değiştirmek için yeterli olmamalıydı.
"Unni, ne yapıyorsun?" Taehyo duyduğu ses ile kızaran suratını yastığa daha çok bastırdı. Onu görmek istemiyordu, ne yapacağından emin değildi. "Uyuyor musun yoksa?" Taehyo temasa geçmemesini dileyerek uyuma numarası yapmaya karar verdi ta ki arkadaşı başının altındaki yastığı çekene kadar.
"Ah, çenem acıdı!" Taehyo acıyla inledi. Dilini ısırmıştı ve ağlayacaktı. Jookook'tan uzak durmak istiyordu. "Yastığımı ver!" Mızmızlanarak suratını buruşturduktan sonra dolan gözlerini umursamadan Jookook'a baktı.
Jookook şaşkınlıkla ağlamaya başlayan arkadaşına bakakaldı. Ağlamasını beklemiyordu, amacı sadece şakalaşmaktı. Taehyo suratını elleriyle kapattı ve hıçkırarak ağlamaya devam etti. Canı yandığı için değil, arkadaşına olan bakış açısının değişecek olmasından korktuğu için ağlıyordu.
"Taehyo, n-neden ağlıyorsun?" Jookook bileğinden tutup suratındaki ellerini çektikten sonra ince parmaklarıyla arkadaşının gözyaşlarını sildi.
Bir süre bakıştılar.
Neden öyle bakıyor? diye düşündü Taehyo.
"Dilimi ısırdım," diye mırıldandı gözlerini kaçırırken.
Jookook rahatlamışçasına gülümsedi ve Taehyo'nun ince beline doğru sarıldı. "Bir şey oldu sandım."
Taehyo şaşkınlıkla gözlerini büyüttü ve Jookook'un kollarını itti. "Yah! Ne yapıyorsun? Rahatsız edici hareketler yapmayı kes."
Küçük olan kendini geriye çekti ve kırıldığını belli etmek istemediği için bir an önce uyumak istedi. Ayağa kalkıp ortak gardıroplarına doğru ilerlerken Taehyo az önceki kaba davranışı için kendisine içten içe kızıyordu.
Jookook kıyafetlerini çıkarıp Taehyo'nun karşısında sadece iç çamaşırla kaldığında büyük olan yutkundu. Her zaman aynı odada giyiniyorlardı ama bu sefer kendisini daha farklı hissediyordu.
"O üzerindeki takım benim değil mi?" diye sordu Taehyo şaşkınlıkla.
Jookook durup ayna karşısına geçti ve gözlerini devirdi. "Ne fark eder?" Gözlerini arkasındaki yatakta bıraktığı unnisine çevirdi.
"Mikrop kapabilir! Çıkar üzerinden!" Taehyo dediği şeyle oturduğu yere utançla sindi. "Ç-çıkarma!"
Jookook daha fazla bu konu hakkında konuşmak istemediği için geceliğini üzerine geçirdi ve saçlarını dağınık bir şekilde topuz yaptı. "Ben yatıyorum, iyi geceler."
Taehyo şaşkınlıkla kararan ortamda gözlerini kırpıştırdı ve kaşlarını çatarak yatağının baş ucunda duran gece lambasını açtı. "Jookook, uyudun mu?"
"Daha 2 dakika olmadı, nasıl uyuyayım?" Jookook da yatakta doğrulup kendi gece lambasını açtı ve Taehyo'ya baktı. "Ne oldu?"
"O şey hakkında ne düşünüyorsun?" diye sordu Taehyo tedirgince. Bu konuyu açmalı mıydı tam olarak emin değildi. Ağzından çıkan her bir sözcüğe artık dikkat etmek istiyordu.
Jookook anlamamışçasına, "Hangi şey?" diye sordu.
"Anla işte!" diye söylendi Taehyo. "İki kız birbirini sevebilir mi?" Saçlarını yüzü gözükmemesi için önüne atarken aklından hala sabahki mektup geçiyordu.
"Bilmiyorum," diye düşündü Jookook. "Daha önce sevmedim galiba."
Taehyo heyecanla saçlarını yeniden geriye attı. "Nasıl? Jookook yoksa sen-"
"Ne saçmalıyorsun? Kızlar kızlardan hoşlanmaz."
"Neden?" diye sorarak sesini yükseltti Taehyo. Omuzları düşmüştü ve hayal kırıklığına uğradığını hissediyordu. "Hoşlanır!"
"Saçmalamayı kes ve uyu!" diye bağırdı aynı şekilde Jookook. "Bugün neden bu kadar garipsin, anlayamıyorum."
Taehyo seğiren gözünü birkaç kere kırpıştırdı. "Nasıl bu kadar sığ kafalısın ki!"
"Yah! Sen bana ne dedin?"
"Mektubu okudun! Neyden bahsettiğimi biliyorsun!"
Jookook aklına getirmek istemediği o şeyi duymasıyla olduğu yerde kaldı. Bu konuyu o da açmak istemiyordu ve mektup hakkında hiçbir düşüncesi yoktu. Çünkü düşündükçe bu konun gereksizce uzayacağını biliyordu.
"Bunu ciddiye aldığına inanamıyorum," diye mırıldandı Jookook. "Unni, mektuptan etkilendin mi?"
Taehyo kızaran yanaklarının gözükmemesi için gece lambasını söndürdü. "B-bilmiyorum, aklım karıştı."
Jookook derin bir nefes aldı ve başını arkasındaki duvara yasladı. Gözlerini kapatırken bir şeyler düşünmeye çalışıyordu.
"Odalarımızı değiştirelim, unni."
"N-ne?"
"Menajerle konuşacağım ve hayran mektuplarının uzun bir süre gelmemesini isteyeceğim. Odalarımızı değiştirmek bizim için iyi olacaktır."
"Jookook, neden böyle konuşuyorsun?" Taehyo ağlayacağını biliyordu, dudaklarını birbirine bastırdı. Bu konuyu açtığı için artık kendisinden nefret ediyordu.
Jookook iç çekerek yastığını koltuğunun altına sıkıştırdı ve kapıya yöneldi. "Bu şey yüzünden senden soğumak istemiyorum unni, üzgünüm."
Taehyo, bir süre sonra odada tam olarak yalnız kaldığını hissettiğinde kendisine gelmeye çalıştı. Gece lambasını yeniden açtıktan sonra yastığının altına sakladığı mektubu çıkardı ve yeniden okumaya başladı. Aklı ne kadar karışsa da bunu okumayı seviyordu, bu hissi seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fan letter ; taekook (gxg) ✅
FanfictionTae kendisine gelen hayran mektubu yüzünden yakın arkadaşı Kook'a olan tavırları değişir. to @yoongithekiller