Sehun,elinde tuttuğu silaha bakıyordu.Belki de tek isteği bu Dünya'dan sonsuza dek ayrılmaktı.Peki ya Luhan ölmemişse,ya yaşıyorsa? Onu son kez göremeden gitmek istemiyordu...Onunla sarıldığı anı tekrarlamak,pamuk şeker yemek istiyordu.Şu haline bak! Şuan ne durumda olduğunu bile bilmiyor,balkonun önünde elinde sigarasıyla atışını hangi bölgeden yapması gerektiğini düşünüyordu.Evet,sigara.İlk defa içiyordu bugün,ölüm gününde.Çünkü karşısında Luhan masum bir melek gibi yatıyor ve gülümsüyordu,bunun gerçek olmadığına,hiç bir zaman olmamasına yakmıştı bugün.Sigaranın yanık tadı boğazından geçerken bir numara çevirdi,numaradan kimse açmadı. Geçen sefer mesaj attığı numaraydı bu.Biliyordu ki Lu,o güzel sesiyle 'Alo?' Diyecekti.
İnsanlardan korkmaya başlamıştı Sehun,herkesten.Luhan hariç.
Artık gitgide asosyal bir sikik olduğunu da düşünüyordu.Çok fazla kilo kaybetmiş,bir deri bir kemik kalmıştı.
Aşkı onu öldürüyordu,hiç görmediği bir hayalini istiyordu.
Onun hayaliydi Luhan,en kusursuz hayaliydi belki de.
Tutunduğu tek ağaç dalıydı,dal ortadan kırıldı,
Çat
Silahın şarjörüne mermileri doldurdu,deneme atışı yapacaktı.
Dindandon
Kapı çaldı.
Sinirle bu saatte kim olabilir diye düşünürken bir yandan da kapıyı açtı
Çat
Zihnine beklenmedik bir darbe almıştı
Ailesi karşısındaydı
Annesi ağlıyor
'Yapma' diyerek
Yalvarıyordu
Bir annesine,bir de uyuyan Luhan'a baktı.Yapmak zorundaydı,yaşamının bir anlamı yoktu.
Gözleri sulanmıştı,nefes alması gittikçe zorlaşırken orada yığılıp kalmak istedi.Belki acısız bir şekilde giderdi tahtalı köye.
Ama hayır,en sonuna kadar acıyı hak ediyordu,iliklerine kadar acı işlemişken ne olacaktı bir kurşundan?
Ailesi gözünün önünden kayboldu,Luhan'da.
Bağırmaya başladı,
"Ben bir deliyim,ben bir deliyim,BEN BU SİKİLMİŞ DÜNYANIN APTAL KISMINA DÜŞEN OROSPU ÇOCUĞU BİR DELİYİM!" (Şşşşt Sehun Bey ananıza ayboluor)
Şiddetli öfkesi onu ağlamaya götürdü,bu durumdan nefret ediyordu işte.Her sinirlendiğinde gözleri dolar,hüngür hüngür ağlardı.
Sigara paketinde kalmış son sigarayı da aldı ve ucuna ateşi değdirdi.Sakinleşmek için tekrar çıktı balkona.
"Özür dilerim Luhan,özür dilerim'"
Derin derin nefes alarak nefesini düzende tutmaya çalıştı,düzensiz solukları düzene girmeye başlamıştı.
Banyoya gidip rahatlamak istedi,kıyafetlerini çıkardı ve ılık suyun altına girdi.
Gözlerini iki dakikalığına kapatmıştı,Luhan'ı klozet kapağını kapatmış,üzerinde çırılçıplak otururken hayal etti.
Bunu Luhan'ı düşünerek yapmamalıydı,masum aşkı kirlenecek gibi geliyordu her seferinde.
Zihni,kalbine ters biçimde hareket ederken sağ elini üyesine götürdü,ileri geri hareket ettirirken hayalindeki Luhan'da kendini çekiyordu.Eline daha hızlı asıldı,Luhan'ın kalçalarında hareket ettiğini düşünüyordu.Siktir,bu çok fazlaydı.Ağzından çıkan inlemeler tüm banyoyu dolduruyordu.Artık eli uyuşunca kendini Lu'nun girişinde gibi hissetmek istedi,kalçalarını yavaşça öne doğru itekledikten sonra geri çekiliyordu.Üyesi kasılmaya başlamıştı,artık rahatlamak istiyordu.
Hareketlerini yavaşlattıktan sonra Luhan'ı blowjob ( NOW BLOW IT LIKE A FLUTEEE OOH OOH) yaparken hayal etmeyi denedi,elini Lu'nun ağızı gibi üyesinin her noktasında gezdiriyordu.Patlamak üzere olduğunu anlayınca kendini durdurdu ve bir kaç saniye sonra tohumlarını soğumaya başlayan suya doğru akıttı.
Bu lanet derecede mükemmel olan orgazm sayesinde üzerine bir uyku ve rahatlık çöktü.Suyu kapatıp banyodan çıktıktan sonra salaş,beyaz bir gömlek ve altına da yırtık kot pantolonunu giyerek yarım bıraktığı işine dönmeye gitti.
Hayatından vazgeçmek bu kadar kolay mıydı? Tek bir kurşuna mı bakıyordu? Tanrı'nın yarattığı bir canı almak ne kadar saçma gelse de kendini mecbur hissediyordu.Ölse,daha mutlu olurdu çünkü burada resmen bir cehennem ateşinde kavruluyordu.
Şarjörüne mermileri yerleştirdiği silahını son kez kontrol etti,tamamdı.Artık sadece kendini hazır hissetmesi gerekiyordu.
Sağ eli ile silahı kavradı,sırtını balkonunun demirlerine yasladı ve kalbine doğru nişan aldı.Tam karşısında duran Luhan'ı görünce en içten gülümsemesiyle gülümsedi,sol gözünden bir damla yaş aktı ve dedi ki,
"Sana olan aşkım beni çıldırtıyor"
TAK!
Zaten kalbinin ortasında bir aşk yarası olan Sehun,tekrardan kalbine bir yara açmıştı.Bu yara kalbini delip geçmiş,kanatıyordu.
Saat gecenin 4'ü 37 geçesi idi,ölüm saatiydi bir aşığın .(tövbe de kız)
Oh Sehun,yalnız olarak dünyadan göçüp gitmemişti.Gözlerinin önünde hayal meyal gördüğü Luhan onu cennetine götürecekti.
Arkasında bıraktığı üzülecek insan yoktu,görüşmediği okul arkadaşları sayılmazsa tabii.
Belki de Luhan ölmemiştir,kim bilir? Ama hiç varolmadığı kesindi.
Sehun'un kalbinde Luhan hep yaşıyordu.
Luhan,Sehun için Sonsuzluk'tu.
Ve Sehun,umarım Sonsuzluğu'na kavuşmuştur.
O gece,ambulans ve polis sirenleri susmadı.Mahalleli gecenin köründe ayağa kalktı,dua etti ve geri yattı.
Sehun'un cansız bedenini götürürlerken fark etmedikleri bir şey vardı.
Boynunda iki tane yarım kalp parçası,birinin üzerinde Hun,diğerinin üzerinde Han yazıyordu.Gümüş taşlarla yapılmıştı bu kolye.Sevdanın ve sonsuzluğun kolyesiydi...
••••••••
Bir arkadaşı Sehun'a 'Cennete gidersen her dilediğin olurmuş' demişti.
Sehun cennette Tanrı'dan Luhan'ı diledi.Dünya'da yaşayamadığı aşkını Cennet'in en güzel köşesinde yaşamak istedi.
Luhan,Sehun'un karşısında belirdi,
"Sevgilim"dedi
Ve bir daha asla birbirlerinin önünden ayrılmadılar.Sehun,Luhan'a 'Sonsuzluğum',Luhan ise Sehun'a 'Yarım parçam' dedi bundan sonra.
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
SAAAAA
BU NE BOKTAN FİNAL LAN YAZAR DEDİĞİNİZİ DUYUYORUM
SEVGİLİ OKUYUCULARIM İLK FICIM MALESF SMUT MIMAT FALAN İLK DEFA YAZDIM AFFEDİN SOWŞWMQĞWÖWÖÖW
LEN BENCE YİNE MUTLU SON OLDU HAA
TEASERLER NE YAV ÖYLE ÖLDÜK SM AMCA
ANNEEE BANA ALBÜM AL
NEYSEEEEE SİZİ SEVİYORUM İŞT ÖBÜRKÜ DEĞİŞİK BİR BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE<3 NEDEN MAL SEHUN LUHANI GÖRÜOR FALAN ONU AÇIKLAYACAĞIM Kİ ANLAMIŞSINZDIR NEYSE
İ GÜNLER\GECELER
SİZİ SEVİYORUM TEKRARDANN YORUM VE OYLARINIZI EKSİK ETMEYİNİZ<3333
800 KELİME YUH REKORUM
