✓bakıcı⇒baekhyun❤︎

one:: bakıcı ayol

MEDYAYI BEN YAPTIM AYAYAYAYAYYA💖
Genç adam elini cebine attı. Havaalanına doğru giderken telefonunu kontrol edip kapatacaktı. O sırada sevgilisinden gelen mesajla "onlinewaifu.hb" adlı uygulamaya gitti. Sevgilisiyle burada tanışmıştı.

illnessassy: aşkım günaydııın~
illnessassy: ah doğru, havaalındaydın:(
illnessassy: beni takma iyi uçmalar:3
computerboiz: ya sorun değil de, şimdi uçucam skldşdldşd
illnessassy: he tamam ama iyi uç;-;
computerboiz went offline.

Kalkışa geçiliyor uyarısıyla hızlıca koltuğuna oturan Baekhyun telefonunu cebine koydu ve gideceği ülke hakkında düşünmeye başladı. Türkiye'ye gidecekti. Orası hakkında pek çok iyi şeyler duymuştu. Arkadaşı ise ona insanlarının çok çılgın olduğunu, fazla eğleneceğini söylemişti. Baekhyun inanmayıp, Türkler'in ciddi insanlar olduğunu savunmuştu. Ha, bir de Türkiye'de kaldığı sürece bir otel odasında kalacaktı. Bir rehber ile. Bu rehber hakkında fazla bilgisi yoktu. Sadece dersleri iyi olup, okulun mükemmeli olarak tanımlanabilecek birisiyle kalacakmış. Bunları düşünürken Baekhyun kendine de pay çıkarmayı ihmal etmemişti; benim gibi, o da mükemmel. Bunları düşünürken, akşam olmuştu. Uyumalıyım, diye düşünen Baekhyun gözlerini kapattı ve derin bir uykuya daldı.
İlke'nin ağzından

Her şeyi yoluna koymaya çalışıyordum, her zamanki gibi. Güney Kore'den gelen bir öğrenciye rehberlik etmem lazımmış, ki bana bu son dakikada söyleniyor. Ben de tabii mükemmel olduğum için ve ego kasmayı fazla sevdiğim için sızlanmadan odayı hazırlamaya başladım. Tabii şu meçhul öğrenci gelince ona yakınmayı unutmayacağım; Aslında biz Türkler misafiri iyi karşılarız. Bu öğretmenler Yunan boşver onları. Ama gelen şu öğrenci kimdir nelerdendir, İlke'ye kimse söylemiyor! Belki sapık tecavüzcü öğrenci, ne bileyim ben aman!
Hızlıca öğrencinin yatağını bitirerek kapıda öğretmenleri değerli yorumlarını almak üzere odaya bekledim, ve tahmin edeceğiniz üzere- gelmediler! Eh ne demişler; "How nice Greek teachers!"
Gelmeyecekleri kesinleşen canım öğretmenlerim beni unutmuştu sanırım. Ben de kendi yatağıma uzandım, ve farkettiğim şeyle yerimde sıçradım! Şuan hiçbir banyo yapmamış, yataktan geldiğim pasaklı halimle ülkenin milli gururu olmaya gidiyordum. Saatime uzandım, yaklaşık yarım saatim vardı. Hemen duşa girdim, saçlarımı kuruladım. Azıcık rimel falan sürdükten sonra ne giysem diye karşımdaki basit beyaz dolaba baktım. Siyah pantolonum ve beyaz outline gül çizimi olan tişört işimi görürdü. Yaklaşık 5 dakika kala evden çıktım. Havaalanına ulaşmam hızlı sürmüştü, metroyla gitmeme rağmen.
Havaalanına geldiğimde kulakları sağır eden 12 nolu aktarmalı Güney Kore-Türkiye uçağı Atatürk havalimanına iniş yapmıştır anonsunu duydum ve koşarak uçakların indiği alana gittim. Sonunda inen uçak, yavaşça kapılarını açtı. İlk inen şirin göbekli bir amca idi. Umarım budur diye düşünüp kıkırdadım. En son, çekik gözlü, kısaca Allah'ın Lütfu olarak adlandırılabilecek bir çocuk çıktı. Bu olduğundan emindim. Yani olsa mükemmel falan olurdu... Yanına gidip, "Sen Byun Baekhyun olmalısın. Ben İlke Kızıltaş." dedim. Başını sallayıp beni takip etmeye başladı. Yürürken konuşmaya başladı; "Hımm, Türkiye güzelmiş. Arabamız nerede?" Sanırım vereceğim haber onu biraz kızdıracaktı ama, "Üzgünüm Baekhyun, metroyla gidiyoruz." dedim. Yüzü bir anda değişti, ve oflayarak yürümeye başladı. Metroya kurban ol sen. Metroyu beklerken bana klasik soruları sordu ve metroya bindik. Giderken sevgilimden mesaj geldi. Baekhyun telefonuyla uğraşıyordu, bu işime gelir diyerek sırıttım ve telefonumu elime aldım.

computerboiz: ya bura sıkıcıı:(
illnessassy: aşkım ben nası sıkılıyorum bide onu düşün:(((
computerboiz: doğru:( neyse seni düşünmek bile insana eğlence, tutku ve haz veriyor aşkıım💕
illnessassy: oha azdı lakdkşsldkfmfnc
computerboiz: he amk azdım ana seni gerçek hayatta görsem benimki nasayla anlaşmaya falan girerdi dldşdilf
illnessassy: sapıq
illnessassy: neyse aşkım bb
computerboiz: g dşldşdlr

Metro sesleri kesilirlken "Gaptan! Bizi şuraya tükürsene bi!" diye bağırdım. Hemen inip otele doğru yürümeye başladık. Sıkıntıdan halay çekecek kıvama gelmiştim. Baekhyun'a "Halay nedir, biliyor musun sen yavrum?" dedim. Bana ne senin halayından bakışı atarak gözlerini devirdi. Zıplayarak önüne geçtim ve "Ya hadi konuş, Kore'yi falan anlat, sıkıldım ben!" dedim. Bu sefer bakışla sınırlı kalmayıp "Bana ne be, sıkıl sıkıldığın yerde!" dedi. Bu kadar yakışıklı bir çocuk bu kadar gıcık olamazdı, olmamalıydı. Neyse benim kapı gibi sevgilim var, bana ne ondan.

Sea genjler, kıpkısa bi bölüm oldu dşdksixlmd aslında bölümler 1500 kelime olucaktı da kıçımı kaldırmaya üşendiğim için 600 oldu idare edin dldldşfmnvmdkdk. Neysse babababays