AIW Special Part | An Endless Fairytale

2.2K 93 58
                                    

Selam! İsimden anladığınız üzere, bu bölüm özel bölüm. Mutlu sonlu bir alternatif final yazmak istedim finalin bazılarını memnun etmediğini görünce, bu benim size hediyem olsun. Okunma sayıları bana büyük bir hayal kırıklığı veriyor özellikle son bölümlerdeki, yazdığım o uzun bölümlerde ne yıldız ne de yorum hak ettiği kadar değil. Buna rağmen hiçbirinizi üzmek istemem eğer bu final isteniyorsa bende sizin için yazarım, tek okuyucunun kalbinden geçen bile önemli benim için... Bu bir yolculuktu, ve biz artık gerçekten "SON" una geldik.

Bu, AIW'ın gerçek anlamda son bölümü. Gönlünüzce okuyun, beğenirseniz beğenmezseniz de gönlünüzden geleni söyleyin.

Bölüm Şarkısı:
Ed Sheeran - Tenerife Sea

NOT: Whatsapp grubu açılmıştır, katılmak isteyen mesaj atabilir.



En "Son" defa, iyi okumalar tekboynuzlularım... ♥️


- Cameron -


"A-Ashley? O nerde?" Son süratte koşarken, tuttuğum ilk hemşireye bunu sordum, kadının gözleri korkmuş gibi pörtledi "K-kimden bahsediyorsunuz?"


"Şu ikiz bebeklere hamile olan kız, mavi gözlü kıvırcık saçl-"

"Ha, o mu?" kadının yüzünde yamuk bir gülümseme belirdi. Şuan neden bana bakıp sırıttığını bilmiyordum ve algılayacak kadar iyi de düşünemiyordum zaten. Tam yarım saat önce May aramıştı, yolda sancılanmış alışverişe bile gitmeden hastaneye götürmek zorunda kalmışlar ufaklığı. O zamandan beri ne kimseye ulaşabiliyordum, ne de ondan bir haber alabiliyordum.

"Doğuma aldılar mı?" diye sordum ağlayacak kadar kırık sesimle. Bir süre durdu kadın, sonra omzuma dokundu "Sen gel benimle."

"En azından bir cevap verseydin-"

Arkasını dönüp koridorda yürümeye başladı sorumu duymadan, beni umursamıyora benziyordu "Sen nesi oluyordun?"

"Eşiyim."

"O kız senin karın yani?" diye sordu ardına bakmadan.

Hayır eniştem

"Evet... Başka neyim olabilirdi ki?"

"Ee, çok küçük? Nerden buldun onu sen öyle?" sesi alay eder gibi tonda çıkıyordu. Sanırım Aslı minyonluğuna sinir olurken haklıydı, herkes onu olduğundan küçük sanıp duruyordu "Bilmem. Birgün baktım, evimin tam karşısındaydı. Belki tekboynuzlu bir atın boynuzuna tutunup gelmiştir?" diye yanıtladım alayını.

Ashley duysa çok güzel bir teori diye sevinirdi, hâlâ unicornlara inanmadığımı sanıyor

"Ne yani kızı beyaz atınla alacak kadar centilmen değil misin?" diyip sırıttı. Hastaneye kadar yüreğim ağzımla geldikten sonra hemşireyle tuhaf bir laf dalaşındaydım ve hala karımın iyi olup olmadığını bilmiyordum, ne garip bir gündü bu böyle?

"Unicorn ehliyetim yok" diye homurdandım arkasından asansöre binerken "Ayrıca ben aşka inanmıyordum."

"Yani diyorsun ki her şey bu kız sayesinde oldu?" diyip gözlerini bana devirdi. Genç biriydi, stajyere benziyordu hâlâ benim dediğimi doğru mu anladı diye merak ediyordum çünkü kalbim heyecandan fırlamak üzereydi yerinden. Buraya nasıl geldim ben bile hayret ediyordum, sanırım tek avantajım çekimin olduğu yere yakın olmasıydı hastanenin "Sen gördün mü onu?" diye sordum.

All I Want | Cameron DallasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin