♡~♡

3.9K 84 18
                                    

BU YAZDIĞIM HİKAYE ŞU ANA KADAR OKUDUĞUM KİTAP İZLEDİĞİN FİLM VE DİZLERDEN ESİNLENEREK YAZDIĞIM Bİ HİKAYE. YANİ HEPSİNİN KARIŞIMI DİYEYİM. YAZMAYI SEVİYORUM SİZ DE YORUM VE VOTE  DESTEK OLURSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM İYİ OKUMALAR...

Ailemle aramızdaki uzaklık artık beni hayattan, yaşamaktan uzaklaştırma seviyesine kadar gelmişti.

Beraber bulunduğumuz, birbirimizin suratını tek gördüğümüz yer yemek masası. hadi ona da razıyım ikisi de kendilerince çok yoğun fakat bu yemek masasında sürekli tanımadığım fakat ailemin çok yakın dostuz dediği insanlarla beraberiz.

Babamın bu kadar zengin oluşu beni artık beni çok farklı taraflara çekmiş durumda. Aslında hiç olmadığım biri gibiyim. İçime kapanıp konuşmayan hiçbir şeyden haberi olmayan biri...

Okuldan eve evden okula giden biri. Eskiden böyle değildim. Yani eskiden anneannem daha doğrusu Suna annemle Antalya'da yaşıyordum. Suna annemin ölümü üzerine babamlarla yaşamak zorunda kaldım. Onlar beni daha doğrusu unuttukları, 1 yaşım bile basmadan verdikleri ve bi kere bile arayıp sormadıkları kızlarını yanlarına almışardı ve bu konudaki açıklamaları da 'çok yoğun olmaları ve bana bakacak zaman bulamamaları' saçma insan doğurduğu çocuğa bakmaya zaman bulamaz mı? Fakat şu da bi gerçek ki beni isteyerek değil de yanlışlıkla doğurmuş. Aldırmaya gitmiş fakat geç kaldığı benim belli başlı gelişimimi tamamladığımı söylemişler. 

Yazın başından beri bu evdeyim ve yaklaşık olarak 2 ay oldu fakat ben daha bu evin kaç oda olduğunu bile bilmiyorum. Değil evin kaç oda olduğunu bilmek annemin odası nerde onu bile bilmiyorum. Odam, yemek yediğiğimiz yer ve banyo arasında bi üçlün oluşturmuş bulunmaktayım.

Dolabın karşısına geçtim. Bu kadar kıyafet bana fazlaydı. Evden çıktığım bile söylemezdi ki zaten çoğu tarzım değildi. Gözüme renkli gelen bi takımı giydim. Saçımı topladım ve merdivenlerden aşağı indim. "Merhaba efendim, araba kapıda sizi bekliyor." dedi bi kadın. Arkama dönünce onu bu evde uzun süre çalışan kadın olduğunu anladım. İçimden adını sormak geçti ama daha sonra da yapılabilirdi. Arabayı bekletmemek amacıyla koşar adımlarla evden çıktım, dışardaki merdivenleri inerken bekçinin kapının önünde duran çocuğu konduğunu gördüm ve o tarafa doğru ilerledim. "Ne oluyor burada?" dedim sert bi ses tonuyla. "Efendim ben de onu gönderiyordum. Rahatsızlık vermek istemedim." dedi bekçi. Hala çocuğu itekliyordu. "Bırak çocuğu ve gidip içerden ekmek arası bişeyler hazırlamalarını söyle." dedim. Adam önce duraksadı fakat içeriye doğru koşar adımlarla ilerledi. Bekçinin gidilişiyle çocuk kapının önündeki merdivene oturdu ve ağlamaya başladı. Bende gidip yanına oturdum ve ona sarıldım. Bu çocuğu böyle içten ağlatan ne olabilir diki? "Ne oldu? Neden ağlıyorsun?" dedim sesizce. "Sanane, neden sarıldın bana? Çek ellerini." dedi. Kollarımı üstünden çektim ve ona doğru baktım. "Ben bu evin sahibinin kızıyım belki sana yardımım dokunur." dedim. "Söyle o babana benim annem hırsız değil, sadece evinizde kalan yemekleri bizi getirdi." dedi ve koşar adımlarla sokaktan ayrıldı. Ben orda tek başıma oturuyordum. İçimden ağlamak geçiyordu, o çocuğun peşinden koşmak, ağlama demek ama yapmadım.

Arabaya doğru ilerledim ve bindim. Şoför arabaya bindi ve hemen çalıştırdı. Yola koyulduk. Yarım saatlik yolun ardından bi evin önünde durduk daha doğrusu bi çiftlik evinini önünde durduk. Güneş yeni yeni batıyordu. Ben bindiğim arabanın ardından annemlerin arabası da geldi ve içeri girdik.

"Hoş geldiniz efendim" dedi yaşlı bi kadın "Rıza Bey sizi bekliyor. Bu taraftan." dedi ve ilerlemeye başladı. Biz de onu takip ettik.

İçeri girdiğimde odada Elmalı nargile kokusu hakimdi. Nerden bildiğimi sormayın Antalya da çalıştığım yerde içilirdi.

Peki Hayaller?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin