7~Hastane

3.9K 188 10
                                    

Multimedia da merlif var 😻
İyi okumalar 🙌
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum 🙌

Arya Ateş'den

Gözlerimi zorlukla açıp nerde olduğuma baktım bir depoda sandalyeye bağlıydım anında ipleri çözmeye başlarken aynı zamanda da etrafta kaçacak yer arıyordum. Kapının açılmasıyla oraya baktım poyraz piçi gelmişti ve tabi yanında korumaları ile göt korkusu işte yanıma gelip yanağımı okşamaya başladı sinirle yüzümü diğer tarafa çevirdim böylece eli boşlukta kaldı sinirle tokat attı bana lan bana sinirle tepinmeye başladım "neden sevmedin lan beni ikimizde siyahız ona ne diye aşık olur seversin ki daha kendini koruyamıyor" dedi bağırarak aklıma çağrı geldi sözlerinin üzerine haklıydı ama o benim karanlığımdaki ışıktı "onuda davet etmemi istermisin" dedi sinirle ona baktım "ne istiyorsun" dedim soğuk sesimle "beni öpmeni bende çağrıya dokunmam" dedi derin bir nefes alıp çaresizce etrafıma baktım "peki ya sonra" dedim soğuk sesimle "sevgilim olcaksın çağrıdan ayrılcaksın" demesiyle sinirle solumaya başladım içimdeki canavarın bile canı yanıyordu ipleri çözmemle direk olarak tekme attım korumalar anında atağa geçmiştiler hızla yakın dövüşe başlarken bir koruma bacağımdan vurdu diz çöktüm anında. Yanıma yavaşça geldi ve alnıma silahı dayadı çevik bir hareketle silahı alıp sıktım teker teker ökdürüyordum. Kolumdaki acıyla inledim sinirle beni vuranı vurdum dışarıdan yükselen silah sesleri ile bizimkilerin geldiğini anladım kapının hızla açılmasıyla çağrıyı gördüm poyraz anında harekete geçerken çağrıya doğru koştum ve önüne geçtim gelen silah sesiyle diğerleri susmuştu sonrası karanlık...

Çağrı Soykan'dan

Aryanın önüme atlamasıyla düşmesi bir oldu karnından akan sıvıyı görmemle gözlerim doldu hemen onu kaldırıp kucağıma aldım gelen silah sesiyle oraya baktım aryayı kaçıran ve vuran adam kendini vurup intihar etmişti hızla dışarı çıktım bizimkiler beni görmesiyle hızla yanıma geldiler mert aryayı benden alıp koşarak arabaya atlayıp sürmeye başladı bizde geldiğimiz arabaya binip gitmeye başladık hastaneye. Hastanede ameliyat kapısının yanında yerde sırtımı duvara yaslamış oturuyordum ve ağlıyordum mertin bile gözleri dolu doluydu hepsi benim yüzümdendi eğer öyle girmeseydim arya önüme atlamazdı. Sahi hangi akılla bunu yapardı. Göz yaşlarım benden izinsiz olarak akıyordu ya ona bişey olursa düşüncesi bile canımı yakarken bu durumu nefessiz kalmama sebep oluyordu...

3 saat sonra

3 saat geçmişti ve hayla bir haber yoktu masal ve elif ağlıyordu benim gibi mert ise ağlamamak için kendini zor tutuyordu kapının açılmasıyla hızla doktorun başına üşüştük. "o iyimi" diye sordu mert merakla sanırım sormaya korkuyordum çünkü şuan ağzımı bile açamıyordum "hasta geldiğinde çok kan kaybetmişti kurşunları çıkardık. Ama hayla hayati tehlikesi devam ediyor şimdi onu yoğun bakım odasında tutcağız geçmiş olsun" dedi ve gitti arkasından sedyede çıkan kızıl meleğimle daha çok ağlamaya başladım elini tutup sıktım "seni seviyorum kızıl meleğim hemde çok" dedim ama bu sefer ben de seni seviyorum çoban yıldızı demedi ağzımdan çıkan hıçkırığa engel olamadan ağlamaya devam ettim mert birden yakalarımı tutup duvara yapıştırdı "hepsi senin yüzünden lan" diye bağırdı sinirle haklıydı benim suçumdu bu halde olması. Elif sinirle merti itip bana sarıldı "benim yüzümden" dedim ağlayarak saçımı okşayıp ayrıldı ve sinirle merte döndü "abimin suçu yok evet arya bu halde çünkü onu seviyor ve abime zarar gelceğine kendisinin ölmesini isteyecek kadar seviyor. aynı benim gibi abimin yerinde sen olsaydın aynı şeyi ben yapardım hiç düşünmeden" dedi elif sinirle ayağa kalkıp mertin karşısına dikildi çok şaşırtıcı bir şey olup mert elife sarılıp ağlamaya başladı "tek ailem o ve onuda kaybedemem" demesiyle bende ağlamaya başladım tabi elif ve masalla birlikte......

Arya Ateş'den

"Kızım" diye ses duymamla oraya baktım annemdi beyazlar içinde bana sesleniyordu "anne!!" diye bağırdım bana gülümseyerek bakıyordu ona bir adım attım ama arkamdan ses duymamla oraya baktım mert elif masal ve çağrı ağlıyordular onları duymuyordum ama ağzlarını okudum 'bizi bırakma!' diye bağırıyordu masal 'sende bizi bırakma' diyordu elifte 'onlar gibi bırakıp gitme kuzen' dedi mertte çağrıya baktım mavi gözlerinin etrafı kanlanmıştı 'sensiz yaşayamam kızıl meleğim' diyordu yutkunup anneme baktım "onlara git kızım , ailene git kızım" diye bağırdı gözümden bir damla yaş düştü anneme son kez bakıp çağrıya doğru koştum ve boynuna sarıldım. Gözüme tutulan ışıkla gözlerimi açtığımda doktoru görmemle yüzümü buruşturdum "arya hanım iyimisiniz" diye sordu doktor, ona ters bir bakış atıp etrafıma baktım odanın camına yapışmış bizimkileri görmemle yorgunca gülümsedim. Hepsinin ağlamaktan gözleri şiş ve kızarıktı "onları içeri al hemen" dedim metalik bir sesle doktor hemen dışarı çıktı. Bizimkiler hızla odaya girdi çağrı hemen sarılıp başıma öpücük kondurdu aniden benden ayrılmasıyla şaşırmış bir şekilde ona bakıyordum ta ki merti görene kadar. Çağrıyı üstümden alıp sarıldı "seni kaybetmekten çok korktum kuzen" dedi titreyen sesine engel olamadan. sırtını sıvazlayıp kendimden ayırdım "benden bu kadar kolay kurtalamazsınız" dedim gülerek masal hemen gelip kafama vurdu "kızım kalbin durdu bizi ne kadar korkuttun bir bilsen" dedi üzgünce elifte merti itip ağlayarak yanıma gelip sarıldı. Saçlarını okşamaya başladım "şttt iyiyim yok bişey" dedim ayrılıp gülümsedi gözümden akan yaşa engel olamadım sahi ne ara böyle sımsıkı bir aile gibi olmuştuk...

5 gün sonra
Hastaneden taburcu olmuştum sonunda ve yarın çağrının ameliyatı olacaktı. Şuan ise odamdaki balkonumda tek başıma oturup sigara içiyordum. Kapının açılmasıyla gelene baktım çağrıydı onunla küstük daha doğrusu benimle konuşmuyordu vurulma olayından sonra sanırım suçlu hissediyordu kendini sigaramdan son bir kez daha içime çekerek dışarı attım. Çağrı yemeğimi sehpanın üstüne koyup gidiyordu ki bileğini tutup durmasını sağladım...

Çağrı Soykan'dan

Aryanın bileğimi tutmasıyla durdum hayla vurulması yüzünden kendimi suçluyordum çünkü zaten öyleydi "bana böyle davranma" demesiyle düşüncelerimden uzaklaştım "nasıl" dedim anlamamazlıktan gelerek "böyle soğuk" dedi ve kendine çevirdi kafamı anında yere eğerken derin nefes aldı "beni cezalandırma" dedi acı içinde gözlerimin yandığını hissediyordum "beni kokundan mahrum etme ne olur" dedi acıyla ve parmaklarıyla nazik bir hareketle çenemi kavradı ve ona bakmaya zorladı. Gözlerim gözleriyle buluşunca ağladığını gördüm "ve okyanuslarından mahrum etme" dedi ve ağzından bir hıçkırık kaçtı sarıldım hiç düşünmeden "özür dilerim" dedim ağlamaya başlarken kendisinden ayırıp dudaklarıma yapıştı. Diğer öptüklerinden farklı olarak öpüyordu özlem ve açlıkla. Sırtımı duvara vurmasıyla ağzımdan çıkan inlemeye engel olamadım arya daha sert öperken acemice karşılık vermeye devam ediyordum birden yatağa düştüm aryanın koyu gözlerine baktım. Arya hızlıca tişörtünü çıkarıp sütyenle kalmasını sağladı yeniden dudaklarıma yönelip öpmeye başladı dudağımı ısırmasıyla inleyerek onu altıma aldım ve tişörtümü çıkardım yeni yeni çıkan karın kaslarıma bakıp çarpıkça gülümsedi aryanın boynundan öpmeye başlarken oda ensemi emiyordu birden durup üstünden kalktım ve ona baktım bana anlamayan gözlerle bakarken gülümseyerek yanına yattım "ilk önce evlenmemiz lazım" dedim utanarak kahkaha atıp üstüme çıktı ve üstüme yattı evet bildiğin uzandı üstüme ilk önce eliyle adem elmamı okşamaya başladı "sen gerçekten çok farklısın çağrı ayrıca çok temiz saf ve masum" dedi derin nefes alıp yeni yeni çıkan karın kaslarımı okşamaya başladı "söylesene çağrı bu kadar beyaz kalmayı nasıl başarabiliyorsun" dedi hayran olmuşçsına haklıydı aslında bende bilmiyordum çünkü kendim böyleydim yapım böyleydi yani istesemde değiştiremiyordum. Derin nefes alıp saçından öptüm "seni seviyorum kızıl meleğim" dedim derin bir nefes aldı "seni seviyorum çoban yıldızı" dedi sesini sevdiğim kadın ve kiraz kokusuyla kendimi uykunun kollarına teslim ettim....

GÖLGE (İmkansız Aşıklar ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin