When I'm with you, I'm never alone. I need to feel you, feel you tonight.
🌸🌸Gözlerimi açık tutmaya çalışarak önümdeki metinde defalarca gözlerimi gezdirdim. Taslakları kontrol ederken uykum gelmişti ve uyumamak için direniyordum. Harry beni eve bıraktığı anda kendimi taslakların içine atmıştım. Gerçi, bunu yapmakla iyi mi yaptım bilmiyorum. Çünkü şuan kendimi her an bayılacak gibi hissediyorum.
Yerimde kıpırdandım ve esnedim. Tekrar taslaklarıma dönecekken telefonumdan mesaj sesi gelmesiyle kanepeye attığım telefonuma uzandım. Telefonumu elime alıp gelen mesajı açtım. Harry'den olduğunu görünce dudaklarım hafifçe kıvrıldı.
Yutkunarak mesajını okudum.
Gelen;Harry
İyi geceler.xAlt dudağımı dişledim ve cevap atıp atmayacağımı düşündüm. En sonunda parmaklarım hızla tuşlarda gezindi.
Giden;Harry
Uyuyabilseydim güzel bir gece olurdu. Ama yine de iyi geceler.xTelefonumu elimden bırakmadan cevabını bekledim. Belki de çoktan uykuya dalmıştı. Gözlerim telefonumun ekranında dolanırken mesaj yerine Harry'nin aradığını gördüğümde gözlerim büyüdü. Hızla cevapla tuşuna dokundum ve telefonumu kulağıma götürdüm.
"Efendim?" Harry, konuşmamla birlikte hafifçe güldü ve konuştu. "Merhaba, uyuyamayan hanımefendi."
Ağzımdan bir kıkırtı çıktı ve sonra hızla konuştum. "Merhaba, iyi geceler mesajı atan beyefendi."
Harry boğuk bir kahkaha attı ve tekrar konuştu. "İyi geceler mesajlarını sevmez misin?" Gülümsedim ve dudaklarımı yaladım. Tamam, daha önce böyle iyi geceler mesajı almadığımı nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum.
"Daha önce iyi geceler mesajları almış olsaydım severdim sanırım."
Konuşmamla birlikte Harry 'Ah' diye bir ses çıkardı ve hızla konuştu. "Peki artık alacağına göre seviyor musun?" Konuşurken gülümsediğini hissettiğimde yanağımın içini ısırdım. 'Artık alacağına göre' dediğine göre, bana iyi geceler mesajı atacaktı.
"Sanırım seviyorum." Harry, cevabıma hafifçe güldü. "Peki neden uyuyamıyorsun?"
İç çektim ve hemen cevapladım. "Bakmam gereken taslaklar var." Harry'nin esneme sesini duyduğumda güldüm. Gözümün önüne bir an esnerken olan hali gelmişti ve çok sevimli görünmüştü.
"Uykun gelmiş, uyu artık." Harry konuşmamla birlikte onaylar anlamda mırıldandı ve konuştu. "Pekala iyi geceler!"
Gülümseyerek konuştum. "İyi geceler."
Telefonu kapattığımda yüzümde oluşan saçma gülümsemeyi engelleyemedim. Tanrım! Böyle hissetmemeliydim. Ama hissediyordum işte. Gözlerim tekrar taslaklarıma dönerken ofladım. Sanırım sabahlamam gerekiyordu.
🌸
Şeftali tonlarındaki rujumu dudaklarımda gezdirdim. Ah! Nasıl giyineceğimi bilmiyordum. Umarım saçma görünmem. Bu gün Harry'le uzun bir süre mesajlaşmıştık. En sonunda bana beni arkadaşlarıyla tanıştırmak istediğini, beni merak ettiklerini söylemişti. Söylediği anda biraz endişelensemde sonra bunun güzel bir şey olduğunu anlamıştım. Ayrıca, beni merak ettiklerine göre Harry onlara beni anlatmıştı. Bu durum daha da mutlu olmamı sağlarken rujumu çantama atıp son kez aynaya baktım.
Kot bir pantolon ve toz pembe renginde bir tişört giymiştim.
Sade ve hoş görünmeye dikkat etmiştim. Zaten normalde de böyle bir tarzım vardı. Abartılı şeyleri sevmezdim.
Gözlerimi aynadan çekip yatağın üzerindeki saatimi koluma taktım. Tam telefonumu elime alacaktım ki, dışarıdan gelen korna sesiyle gülümsedim. Odamdan hızla çıkıp kapıya yürüdüm. Derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Harry, arabasına yaslanmıştı. Gözlerimiz buluşunca gülümsedim. O da gülümseyerek karşılık verdi. Yavaşça yürüdüm ve Harry'nin yanına ilerledim. Gözlerinde hafif bir tereddüt oluşurken yavaşça bana doğru eğildi ve yanağıma yumuşak bir öpücük bıraktı. Ne yapacağımı bilemeden yutkundum ve gülümsemekle yetindim. Harry, bu halime hafifçe güldü.
Aklımdaki şeyi unutmadan hemen konuştum. "Umarım fazla sade görünmüyorumdur."
Harry, kıkırdadı ve konuştu. "Hayır, çok sevimli görünüyorsun." Gülümsedim ve cevapladım. "Teşekkür ederim." Harry arabasının kapısını benim için açınca yavaşça bindim. Sanırım hem bu kadar kibar hem de bu kadar sevimli görünmesi beni öldürecekti.
🌸
"Merhaba!"
Sarışın olanın yani hatırladığım kadarıyla ismi Niall'dı bağırmasıyla kıkırdadım ve bende aynı şekilde karşılık verdim. "Merhaba!"
Diğerleri de ayağa kalkıp 'Merhaba' dedikten sonra Eleanor hızla boynuma sarıldı. Harry, gelmeden önce bahsetmişti. Louis'nin kız arkadaşıydı.
"Merhaba!" Kıkırdadım ve hızla karşılık verdim. "Merhaba!" Eleanor benden ayrılırken üzerimi süzüp sırıttı ve kulağıma eğilerek fısıldadı. "Tarzlarımız da aynı! Seninle çok iyi anlaşacağımızı hissediyorum!"
Konuşması beni güldürüp mutlu ederken bende sırıttım ve fısıldadım. "Bende öyle hissediyorum!"
Eh, birde hayatımın bundan sonra daha eğlenceli geçeceğini hissediyordum.
🌸🌸🌸
Herkese merhaba! Geç geldim sanırım. Üzgünüm. Umarım sevmişsinizdir😍
Kocaman öptüm, sizi seviyorum!
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum💟
Ve bölümü bekleyip sorduğun için teşekkürler. Öptüm💖 zeyaytek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Only Angel // h.s
FanfictionGözlerim senin gözlerine kenetlendiği an bir şey olduğunu biliyordum. Bir şey vardı biz, 'biz' olacaktık. 🧚♀️1-Harry