Game Over [n.s]

Başlangıç

"Harry dostum, Steve'i izlemeyi kesmelisin artık."

Harry, göğsünde birleştirdiği kollarını serbest bırakıp Zayn'e baktı.

"O karşımda amigo kızları ile flört ederken bu pek mümkün olmuyor Zayn."

Şuan bütün duyguları karışmış ve ortaya büyük bir sinir çıkarmıştı. Daha bir gün önce sevgilisi olan çocuğun suan başkaları ile nasıl flörtlestiğini izliyordu. Bu adil miydi?
Louis, elinde ki kaşığı tepsiye bırakıp dikkatle Harry'e baktı.

"Hazz, biliyorum çok sinirlisin ve onu geri istiyorsun ama az önce anlattığın planın işe yarayacağını sanmıyorum dostum."

Louis, Harry'nin bu halini gördükçe gidip Steve'yi pataklamamak icin kendini zor tutuyordu. Ama ne yazık ki eğer böyle bir şey yaparsa Harry ile de araları bozulabilirdi.

"Başka çarem olduğunu sanmıyorum Lou. Şuan canımı fena yakıyor olsa da onu gerçekten seviyorum ve geri istiyorum. Bunun icin yapmayacağım şey yok."

Harry, Steve'yi geri kazanmak için bulduğu ve kendince cok mantıklı olan planını anlattığından beri konuşmayan Liam, sonunda olaya el atmıştı.

"Alınma ama bu fazla çocuksu bir yöntem dostum. Hem Steve için böyle bir şey yapman mantıksız. O seni aldattı ve buna rağmen sen ondan ayrılmamışken yine o gelip senden ayrıldı. Onu dövmemiz gerekiyorken sen onu geri kazanmaya çalışıyorsun."

Harry, Liam'in dediklerini kabul ediyordu. Başkası ile sevgili gibi davranıp eski sevgilini kıskandırarak sana geri gelmesini sağlama fikri oldukça çocuksu ve eski bir yöntemdi fakat Harry, bundan başka yapacak bir şeyi yokmuş gibi çaresiz hissediyordu. Steve ile bir yıldır çıkıyorlardı oldukca büyük sorunların üstesinden gelmişti Harry Steve ile çıkarken.Bir çok kere aldatılmış, bir cok kere haklı iken özür dilemiş ve bir cok kez yarı yolda bırakılmıştı ama bunlara rağmen bırakmamıştı. Seviyordu.

"Başka çarem yok Lee. Ellerimden kayıp gitmesini izlemek canımı cok yakıyor. Hem denemekten zarar geleceğini düşünmüyorum. En fazla ne olabilir ki?"

Liam, Harry'e umutsuz vaka bakışları atıp tepsisinde ki yiyeceklere geri döndü. Harry, Steve ve yanında ki iki amigo kızı izlemekten yemeğini bile yiyememişti.

"Peki ya bu dahiyane fikrin için kimi kullanacaksın? Yani bizim cok yakın arkadaslar olduğumuzu biliyor inanacağını sanmıyorum. "

Harry kafasını salladı.

"Zaten sizden biri ile bunu yapamam Lou. Başka birini bulmalıyım."

Zayn, telefonundan kafasını kaldırıp etrafa bakındı.

"Şu masada tek başına oturan sarışın çocuğu görüyor musun?"

Harry, Zayn'in gösterdiği yere doğru baktı. Saçlarının uçları sarıya boyanmış, siyah çerçeveli gözlüğü ile kitap okuyan çocuk ilgisini çekmişti. Havalı gözüküyordu.

"Kim o? Bir bilginiz var mı?"

Zayn, ağzını şapırdattıp anlatmaya devam edecekti ki Louis onun sözünü kesti.

"Ağzına tepsiyi sokamamı istemiyorsan şu sesi çıkarma Zayn."

Ah tabi ya.. Louis'nin buna tiki vardi ve Zayn'e her fırsatta bunu kullanıyordu. Zayn, kıkırdadı.

"Ah pekala Loulou."

Louis, homurdanarak arkasına yaslandığında Harry, onların bu hallerine gözlerini devirip Zayn'e döndü.