- Tamam anne.
- Bak sakın unutma. Bugün akşam sakın kursa geckikiyim deme. Son-
- Anneeee! Yeter! Tenefüs başladığından beri konuşuyorsun. Hadi baybay!
- Tamam baybay. 😒
Ohh bee sonunda telefonu kapattın. Artık değerli ramenini yemeye devam edebilirsin. Eline yemek çubukları aldın ve tam ramene daldırıcakken zilin çalmasıyla küfürler savunmaya başladın.
Sınıfa doğru giderken herkez sana bakıyordu çünküü elinde ramenin kutusu diger elinde yemek çubukları ile birlikte sınıfa doğru koşyordun.
Sınıfa girdiğinde ne yazıkki hoca sınıfa girmiş ve dersini anlatıyorken kapının açılmasıyla sözü kesildi. Herkezin gözleri senin üstünde olunca heyecandan ve utançtan elindeki ramen kutusunu tutamadın ve Tamda okul üniforman ın üstüne düşürdün.
- Aish! Üstüm yanıyor yaa!
Sen bağırınca hoca sinirlenmiş olacakki kaşlarını çattı ve
- Hocanın karşısında nasıl böyle davranabilirsin!
- Özürdilerim ama üstüme-
- Sus! Hala konuşuyor utanmaz. Hemen müdürün odasına git.
- Ama-
- Gitmezsen verilen cezanın 10 katı ceza veririm!
Sinirlenmiştin. Tabikide sinirleneceksin şu takıntılı ve geri zekalı öğretmen yüzünden ilkdefa ceza yiyorsun. Ahh şimdi ne diyicek müdür. Acaba tuvaletlerimi sildirir yoksa okuldaki tüm sıralarımı düzelttirir. Sonuçta en gözde çalışanlarından biri bu hoca.
Müdür odasının önüne geldiğinde içeriden bağırma sesi geldi. Belliki müdür çok kızgın. Kapıyı çalınca müdür sustu ve gel diyeye bağırdı. Yavaşça kapıyı aćtın ve
- Girebilirmiyim
- Evet, ne oldu kızım.
- Şey... beni fizik hocası gönderdide. Derse geç kaldığım için.
- Senmi!
- Üstüme ramen dökülmüştü. Bende sıcak olduğu için bağırınca -
- Tamam kızım. Seni anlıyorum ama hoca dediyse bir bildiği vardır.
- Ama-
- Sus! Şimdi yanında oturan çocukla beraber aynı cezayı yiyiceksiniz.
- Neden!?
- Bana hesapmı soruyorsun?
- H-hayır efendim.
Yanındaki çocuga baktığında hiç morali bozulmuş gibi değildi. Hatta senib onla ceza yediğine sevinmiş gibiydi.
- İkinizde spor salonundaki bütün eşyaları depoya götürün. HEMEN!
Hiç birşey diyemeden odadan hızlıca çıktın. Yanındaki çocuk içerdemi kaldı. Amaan. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra gözlerini açtığında tam karşında sana çok yaklaşmış olan o çocuğu gördün. Nefesin kesildi çünkü onun nefesini kulağında hissettin.
- Şimdi gitmezsek daha çok ceza yeriz UFAKLIK.
Ne sana ufaklıkmı dedi!
Yürümeye başlamıştı bile. Sende hemen arkasından gitmeye başladın. Sinirliydin. Bundan dolayı elini havaya kaldırdın ve tam sırtına vurucakken birden arkasına döndü.
Aish! Rezil oldun yaa. Çünkü arkasına aniden dönunce elini havada gördü. Yüzün şu an çok yanıyordu. Ona şaşkınca bakarken biraz sana doğru eyildi ve
- Bana böyle davranırsan iyi anlaşamayız. Hadi şimdi gidelim.
Havadaki elinden tuttu ve seni çekiştirerek götürmeye başladı. Sen hala donuk olduğun için herşeyi sonradan fakettin. Ona direnmeye çalışsanda çok güçlüydü.
Spor salonuna geldiğinizde tuttuğu bileği öne döğru çekerwk senin spor salonuna girmeni sağladı. Biraz sendelesende hiç yüzüne bakmadan eşyaların yanına gittin.
Eline bir tane ağırlığı aldın ve taşıyıcaktın. Tam onu havaya kaldırıcakken yere düştün. Çünkü ağırlık çok ağırdı ve senin gücünde yetemiyiceği için elin kaydı ve hoop yere kapaklaaan.
Yere düştüğunde kafanı sertçe çarpığından elini başına koydun ve ovalamaya başladın. Yanında beliren ayaklarla gözlerini o bedenin yüzüne çevirdin. İste yine o çocuktu. Sana elini uzatmış bekliyordu. Sende kırmamak için elini kaldırdığında birden elini tuttu ve çekti.
Yapışmış olduģun bedenle ona sarıldığını fark ettin. Hemen ellerini çekerek o çocuktan uzaklaştın.
- Teşekkür ederim ...
-Jungkook. Adım jungkook. Senin adın ne peki?
- (Adın) Kekeleyerek.
- Rica ederim. Şimdi çok vakit kaybettik. Hemen eşyaları götürelim. Bu arada senin kaldırabilexeklerin diğer tarafta.
Bu çocuk sana güçsüzmü demeye çalıştı şimdi. Neyse zaten birdaha rezil olmak istemezsin dimi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Son bir eşya kalmıştı ve jungkook ortada yoktu. Son kalan eşyayı eline zorda olsa aldın ve taşımaya başladın. Yürürken bir sağa bir sola dogru adım atıp ilerlemeye çalışıyordun.
Çok ağır olduģu için çok taşıyamadın ve tam vere düşücekken arkandan gelen ellerle elindeki eşyanın tutulması bir oldu.
Başını arkaya doğru çevirdiğinde jungkooktu. Elleri senin elinin üstünde ve bedeni senin bedeninin tam dibinde. Heyecandan ne yapıcağını bilemezkenelindeki eşyayı jungkook yere koydu ve elini bedenine sardı.
Ne yapıcağını bilemezken ensende sıcak bir nefes hissettiğinde öylece kaldın. Jungkook elini iyice beline sardı ve çenesini boyun girintine koydu. Nefes alıp verişleri boynunu huylandırdığı için kendini gülmemek için zor tutuyordun...
Merhaba okuyucularım. Yeni bölüm geç geldiği için özür dilerim. Umarım beyenmişsinizdir. Devamını yakında atmaya çalışıcam. 😊
Bu bölümü @premses_exo-l adlı okuyucumun isteğiyle yaptım. Umarım beyenmişsindir. ^-^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS ile hayal et - ARA VERİLDİ-
FanfictionBTS İLE HAYAL ET Lütfen takip edin... Oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın İyi okumalar 😊