~ GİT BURADAN ~
SUDE'NİN ANLATIMIYLA
Tedavim bitmek üzereyken odaya Fatih geldi. Tabi ki yalnız değil. Yanında Sıla Hanım'da var. Ben olayı anlamaya çalışırken doktorum bana gülümseyerek odadan çıktı. Fatih bana, ben Fatih'e sinirli bir şekilde bakarken Sıla hanım Fatih'in yanına geçti. Fatih'e baktı."Tedavi bitti Fatih, artık gidebilirsiniz."
Ne? Nasıl yani? O kadın, benim sevgilime Fatih mi dedi? Sustum ve ağzımı hiç açmadım. Sadece bekledim biraz. Fatih yanıma geldi. Tam beni kucaklayacakken ellerini geri ittim.
"Tekerlekli sandalyemi istiyorum!"
"Ne oluyor Sude? Ne tekerlekli sandalyesi? Ben götüreceğim seni."
"Gerek yok. Ara Ahmet beyi, getirsin."
"Saçmalama diyorum sana Sude! Sinir etme beni!""Ben mi saçmalıyorum? Sana öyle gelmiş bence. Eğer sen aramazsan ben ararım." dedim.
Fatih fazlasıyla sinirlendi. Dışarı çıktı. Telefonunu eline aldı. Sanırım tekerlekli sandalyemi isteyecekti. Telefonunu bırakıp geri girdi odaya. Eğilip tek hamlede beni kucakladı. VE SILA ŞOK. Şaşkın şaşkın bize baktı.
"Ben kendim gidebilirim demiştim sana."
"Eğer bir daha ağzını açarsan seni yere atarım küçük hanım."
Fatih'in kollarında arkama dönüp baktım. İki şaşkın göz gördüm sadece. Eminim içten içe kıskançlığından çıldırıyor şuan.
Nihayet şu hastaneden çıktık. Fatih beni arka koltuğa bindirdi ve yine kendisi de yanıma oturdu. Yol boyunca hiç konuşmadım, yüzüne bile bakmadım."Ahmet bey radyonun sesini biraz açar mısınız?"
Fatih kızgın bir şekilde bana baktı. Kafamı yola çevirdim ve başımı arabanın camına yasladım. Onunla hiç ilgilenmedim. Ne ben konuştum ne de o. Yol boyunca sessizliğimi korudum. Eve geldiğimizde arabanın durmasıyla beraber kapıyı açtı. O inecekken şoföre seslendim.
"Ahmet bey tekerlekli sandalyemi çıkarır mısınız?"
Ahmet bey arabanın bagajına yönelirken Fatih eliyle durdurdu.
"Ahmet bey gerek yok. Ben götüreceğim Sude'yi."
Hiç ısrar etmedim. Fatih geldi ve beni kucağına aldı. Bana baktığını hissediyordum ama ona bakmadım. Beni odama götürdü ve yatağıma bıraktı. Elime telefonumu aldım ve o burda yokmuş gibi davranmaya başladım.
"Sude neden böyle davranıyorsun?"
Telefonumu komidinin üzerine bıraktım. Fatih'in yüzüne bile bakmadım.
"Uykum var Fatih. Sadece uyumak istiyorum. Çıkar mısın?"
"Uykun falan yok Sude. Seni tanıyorum. Ben odadan çıkıyım diye böyle davranıyorsun."
"Tebrik ederim seni Fatih. Beni tanıdığın halde yapmaman gereken şeyleri yapıyorsun."
"Ne yapmışım ben?"
"Bir de bana soruyorsun. Sana inanamıyorum gerçekten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜSME AŞKA
RomanceAynı günde hem geleceğe yeni bir adım atarken hem de o adımla yere çakıldım. Daha yürüyemiyorken ona koşmayı seçtim ben. Önümdeki yolları bilmeden gittim ona. Bilmiyordum beni neler bekleyeceğini. Öğrendiğimde yeniden nasıl düşeceğimi. "SÖZ VERİYOR...