"Ben de öyle dedim ama dinleyen kim?"
Scott gülümseyerek kafasını salladı, dinlemediği konu hakkında bir yorumda bulunmak için "Bu konuda sana katılıyorum Melanie," dediğinde bu genç ve güzel kadına yetmişti, "Harika beyinler aynı düşünür," diyerek kıkırdadığında Isaac nefesini tutarak dişlerini sıktı.
Beacon Hills'te tüm olanlardan sonra tüm sürü üniversite için farklı yerlere dağılmıştı, Stiles bile hukuk okumak Stanford Üniversite'sine gitmişken, Isaac ve Scott aynı üniversiteye kaydolmuş, hatta beraber kalmaya başlamışlardı.
Ve tabii ki birinci sınıflarla yapılan bu "tanışma" toplantısında Scott'ına sarkan Melanie'ye şimdiden sinir olmuştu Isaac.
Harika beyinmiş, diye düşündü. Buna kendisi de inanıyorsa ortada ciddi bir problem var demektir.
Belki kimse onun kalıplaşmış gülümsemesinin ardında ne kadar sinirli olduğunu görmüyordu, sadece samimiyetsiz olduğunu düşünüyorlardı ama Scott onun kıskançlığının ve öfkesinin kokusunu alabiliyordu, elini Isaac'in bacağına yerleştirerek sakinleşmesi mesajını verdi.
Isaac bilerek uzattığı tırnaklarını onun elinin üzerine koyarak bastırdı, Scott ona dönerek gülümsediğinde herkes bu adamın sahipli olduğunda karar kıldı.
Scott zaten oldukça yakın olan sandalyelere rağmen biraz daha eğilerek Isaac'e yaklaştı, "Neden biraz sakinleşmiyorsun?" diye sorduğunda Isaac tırnaklarını biraz daha derine geçirerek "Çünkü gerginim," diye cevapladı.
Scott onun gerginliğinin tek sebebinin Melanie olmadığını, Isaac'in tanımadığı yeni bir ortama girdiği için de gerildiğini biliyor, bunu kendisi de belli bir ölçüde hissediyorken elini çevirerek kimsenin bakmadığına emin oldu, ardından Isaac'in sweatshirtünün altından geçirdi.
Mavi gözlü genç onun onun soğuk elinin kasları üzerinde dolaştığını hissetiğinde kasılırken Scott onun gerilecekse bu şekilde gerilmesini tercih ediyordu, Melanie "Peki sen ne düşünüyorsun Isaac?" dediğinde Isaac şu an sadece Scott'ın elini düşünebiliyordu, gülümsemeye çalışarak "Ben de senin haklı olduğunu düşünüyorum," dedi.
Palavra.
Melanie bir ilgi arsızı olarak onun da ilgisini çekmekten memnun, kancayı başka birine takmak için gözleriyle etrafı tarafığında Isaac elini karnındaki elin üzerine koydu ve çekmeye çalıştı.
Scott ona en güzel gülümsemelerinden birini gönderip elini pantolonuna kaydırdı, o sırada Isaac boğulur gibi bir ses çıkarttığında diğer eliyle hemen ona bir su uzattı.
Isaac suyundan bir yudum alır ve Scott'a arzu ve korku karışımı bir bakış atarken Scott'ın eli nasılsa Isaac'in pantolonundan içeri kayabildi, Isaac utanç verecek kadar kısa bir sürede sertleşirken Scott'ın bu kadar rahat olmasına, ona uğultulu gelen konuşmalara katılabilmesine sinirlenerek o da elini onun pantolonunun üzerine attı.
Scott tek kaşını kaldırarak ona döndü, Isaac de ona hırs dolu bir bakış atarak hareketlerini hızlandırırken Scott ergenler gibi pantolonuna boşalmak istemiyordu, nefesini tutarak "Kalksak mı?" diye sordu.
Isaac muzaffer bir şekilde gülümsedi, aynı anda Melanie'den "Aaa, kalkıyor musunuz?!" çığlıkları yükselirken Isaac kadının kafasını ellerinin arasına alıp baskı uygulamak suretiyle patlatmayı hayal etti.
"Eee- Evet, kalkalım."
"Ama neden?"
Scott her zaman yalan söylemekte daha kötü olmuş olan olarak hızlı bir şeyler düşünmeye çalıştı, o arada Isaac "Arkadaşlarımız gelecekti," derken Scott da atılan can simidine sarılarak "Evet!" diye onayladı.
Melanie'nin dikkati o sırada başka bir şeye kaydığında tüm masa da onunla birlikte döndü, bu da fazla dikkat çekmeden çıkabilmeleri için bir fırsat olurken Isaac ilk defa Melanie'nin bilmeden de olsa iyi bir şeylere sebep olduğunu düşünerek erkek arkadaşını ittirdi.
Beş dakika sonra kampüsün içindeki evlerine gelmişlerdi, Scott Isaac'i ittirerek henüz doğru düzgün yerleştirilmemiş evin içine ittirdiğinde Isaac "Sabırsızız?" diye sordu ama Scott'ın cevabı öpücüklerinin arasında kayboldu.
Ev soğuktu, Isaac boynunu Scott'a açarken eve bir de ısıtıcı almaları gerektiğini düşündü, Scott'ın dişlerini hissetmesiyle bu düşünce de rafa kaldırılırken esmer gencin tişörtünü çıkarttı, alfası da onunkini çıkartmaya çabalarken parça parça yere düşen kıyafetlerle birlikte yatak odalarına ilerlemeye çalıştılar.
Isaac ona tutunarak bir nefes alıp üzeri hala naylon kaplı yatağa kendisini bırakırken Scott da onun üzerine düştü, dudakları göğsünün üzerinde oyalanırken diziyle onun bacağını ittirdi.
"Hazırlanmışsın.. Birini mi bekliyordun?"
Isaac "Hıhım, Melanie'yi," dediğinde Scott boğazından kopan bir hırıltıyla dişlerini onun omzuna geçirdi, "Melanie'nin seni böyle tatmin edebileceğinden emin değilim," diyerek ısırdığı yerleri öptü.
Isaac onu kendisine iyice çekerek aynı fikirde olduğunu gösterdiğinde Scott kendisini ona ittirdi, bir an sonra Isaac nefesini tutarak gülümsediğinde de Scott onun dudaklarının kenarındaki gülümsemeyi öptü.
"Dokun- Dokun bana-"
Scott parmaklarını onun göğsünde gezdirerek "Sana dokunuyorum," dediğinde Isaac inleyerek gözlerini kapattı, "Scott!" diyerek isyan ederken Scott sonunda ona istediğini verdi.
Acı verici bir şekilde yavaş hareket ederken Isaac "Daha hızlı," diye mırıldandı, Scott "Yorgunum," diye yalan söylediğinde bu sefer tehdit etme yoluna başvuran Isaac, "Daha hızlı yoksa bir hafta boyunca sana hızlanmasını emreden tek şey elin olacak Scott," diyerek ültimatomunu verdi.
Scott ritmini değiştirerek hızlandı, Isaac de ona tutunup kolunu öperek onaylarken bir süre sonra beraber gevşediklerinde Scott yana devrilerek Isaac'i kendine çekti.
"Hani alfa bendim? Emirleri sen veriyorsun."
Isaac burnuyla onun çenesini ittirdi, kafasını yerleştirirken yorgun bir sesle, "Ben yatakların alfasıyım," diye mırıldandı.