1. BÖLÜM

176 16 22
                                    

Çalan alarmla birlikte yataktan kalktım. Saat sabah altıydı. 2 saat sonra okula gidecektim fakat ondan önce Ballı Çörek yapmam lazımdı.

Annem,babam, ben ve benden 1 yaş küçük kardeşimle birlikte el ele verip evimizin alt katına 'Ballı Çörek Kafeteryası' açtık. Kafeterya hergün bir çok müşteri ağırlıyordu. (Arkadaşlar şimdi kafe bilidiğimiz ara sokakta bir kafe ama o kafenin üst katı ev)

Çok mutluyduk. Toz pembe bir hayatımız vardı. Tabi benim çocukluk aşkım Jackson Wang vardı birde.  Evet eş cinselim ama ailem bunu çok normal karşılıyor. Hatta Jackson'ı sevdiğimide biliyolardı. Onlar dünyanın en iyi ebeveyleriydi. Bizi çok iyi yetiştirmişlerdi. Ayriyetten kardeşim Park Jimin dünyanın en iyi erkek kardeşi. Yani kısacası biz çok iyi anlaşırız.

Jackson'a çocukken aşık olmuştum. Onunla aynı okuldaydım ve sırf onu görebilmek için onunla aynı liseye gitmiştim. Onu hergün farklı bir kızla görmeye alıştım. Zaten o da beni hiç farketmedi.

Babam ve Jimin kahvaltı yapıyordu. Bende annemle Ballı Çörek yapmaya başladım. Bu çörekleri yiyebilmek için birçok müşteri geliyordu. Bu yüzden bolca yapıyorduk. A

Annem çöreğin bir kısmını okulda yemem için küçük saklama kabına koydu. Bende o sırada oturup kahvaltımı yapmaya başladım. Sonrada Jimin ile birlikte okulda gittik.

Okulumuz ne çok iyi bir okuldu ne de çok kötü. Normaldi işte. Hani bu normal okullarda hocaların övgüyle bahsettiği çok çalışkan bir sınıf olur. -Sınıfta tabi dersi kötü olanda olabiliyor- İşte ben o sınıftaydım. Sınıfın en çalışkanıydım.

Bir de okulda adı çıkmış sınıflar vardır. Bütün yaramazlar o sınıftadır -tabi notu iyi olanda var- Hocalar genellikle onların karşısında arkalarından bişey söylemediğini söyler oysa derste bir dedikodularını yaparlar. Özellikle Dil Anlatım hocamız (SinemE67 kanka murat hoca sjjsjsjxjxj) Yaw adam bir dedikodu yapıyo bu yüzden onların sınıfıda ağzımızdan düşmüyo. Okulda böyle iki sınıf var bizde. Bu iki sınıf çok kötü kavgalı ve o sınıflardan birinde de Jacson Ateşli Wang ve tayfası vardı. Onlarda Youngjae, Jaebum, Mark, Taehyung ve Jungkook'tu.(betese yi koydum sjsjsjs)

Jimin sınıfına doğru gitmişti bende ilerde bankta oturan arkadaşlarımın yanına gitmiştim.-Okulumuz erkek lisesi- bu yüzden gay erkeklerde vardı ve bakıyorlardı bana. Yani Park Mükemmel Jinyoug'a. Onlara kızamıyorumda haklılar yani. Ben sevilmeyecek adam değilim.

Arkadaşlarımın yanına gelmiştim. Yugyeom ve Bambam yine mal mal espri yapıyordu. -Bunları sevgili yaptığım güne nalet olsun.- Jin'de yine her zamanki gibi birşeyler atıştırıyordu.

- Jinyoung sana mükemmel bir haberim var.

+ Söyle Jin.

- Şimdi bizim sınıftan 6 kişi kaydını farklı farklı okullara aldırmış. Bizim sınıfta 6 kişilik yer boşalınca bunların aileleri daha iyi okusunlar diye Jackson ve tayfasını bizim sınıfa aldırmış.

+ Oha artık daha yakından görebilicem.

- Onu böyle uzaktan sevmek sana acı çektirmiyo mu??

+ Seokjin şuanlık böylesi daha iyi. Hem onun daha gay olup olmadığını bile bilmiyoruz. Onu daha iyi tanıma fırsatım olursa ona açılırım.

- Haklısın... Hadi sınıfa çıkalım ders başlar birazdan

+ Peki

Dedim ve Bambam ve Yugyeom' u da çağırıp sınıfa gittik. Onlar çoktan sınıfa gelmişti ve bu kalbimin deli gibi hızlanmasına neden olsa da belli etmiyordum. Geçip sırama oturdum. Jin ile yan yana oturuyordum. Onunla  sohbet ediyorduk fakat o tayfa buralı bile olmamıştı. Zaten Dil Anlatım hocası gelince bende gözümü onlardan ayırmıştım. Hoca bir dedikodu yapmaya başladı. Bu sefer diğer kötü sınıf hakkında atıp tutuyordu. Bende sıkıntıdan başımı sıraya koyacaktım ki hoca benimle konuşmaya başlamıştı. Sınıfta sessizdi.

- Jinyoung ben birkaç şey duydum. Öğrencilerden. Şu diğer kötü sınıftan Hyuk. Hang Sang Hyuk.

+ Ee hocam ne olmuş ona?? Valla mübarek sanki hayatımı kurtara-

- O sana aşık olmuş diyolar. Yani gaymiş.

Sınıftakiler de şaşırmıştı bende. En sonunda kendimi toplayıp cevap verdim.

+ Bunları öğrenciler mi söyledi??

Sınıftan 'Ooo' sesleri kopmuştu. Sinsice gülümsedim.

- Niye sordun?? Hyuk'tan mı duymak isterdin yoksa??

Sınıf bu sefer ayaklanmıştı. Jackson ve tayfası şaşırmış bize bakıyolardı. Ama yinede gülüşüm solmamıştı.

+ Hayır. Sadece insanlarda bir kusur aramaya çalışan birileri var ve ben bunun bir öğrenci olduğunu sanmıyorum.

Sınıf çıldırmıştı. Hocada onları susturup masasına oturmuştu.
...
Öğle arasındaydık ve herkes hocanın çıkardığı saçma dedikoduyu konuşuyordu. Onları takmadım ve yemek almak için sıraya girdim.

Bambam koşarak yanıma gelmişti. Endişeli görünüyordu.

- J-jinyoung?... J-jimin

+ Ne olmuş Jimin'e??

- O-onu dövüyorlar

Elimdeki tabağı yere atmıştım

+ NEREDE??

- J-jimin'in sınıfının önünde.

Jimin'in suratındaki tek çizik bile beni çıldıtıyordu. Şimdi onu dövmeleri beni zıvanadan çıkartmıştı. Koşarak onun sınıfının önüne gelmiştim. Onu döven kişinin Jungkook olması ve Jackson'ın ile diğerlerinin gülerek izlemesi artık beni patlatmıştı. Eminim suratım kızarmıştı ve damarlarım çıkmıştı.

Koşarak Jungkook denen herifin yakasından tutup yumruklamaya başlamıştım.

- SENİ PİÇ!! SEN NASIL BENİM KARDEŞİME DOKUNURSUN??

Onu hala yumruklarken Jimin'in baygın gözlerle bana durmasını söylemesiyle Jungkook'un saçını tutup cam kapılı sınıfa fırlatmıştım. Cam çatlamıştı.

- Seni onun yakınında görürsem bu sefer bu cam kırılır.

Jimin'in koltuk altına girip onu revire götürmüştüm. Hepsi şaşkın bir şekilde arkamdan bakakalmıştı. Artık gerçek yüzümü görmeliydiler.

Jikook yey!! Yalnız Jungkook'u Jimin'den büyük yaptım Jin'lede aynı yaşta yaptım tebrik edin beni jdjdjdj

BALLI ÇÖREK-jinson-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin