5-Bölüm ~ [Bar]

213 19 51
                                    

Multimedya; Savaş & Bade

Şarkı; Gökşin Derin - Romeo'nun kırık kalbi

Savaş'tan.... (Günümüz)

9 yıl... Tam 9 yıldır ayrıydım sevdiğim kızdan. Bade'mden. Adresi hâlâ aynıydı. Onu tıpkı bir gölge gibi takip ediyor, koruyup kolluyordum. Ufaklığımın 9 yıl önce bana; 'Varoş' demesi hâlâ dün gibi aklımdaydı. Ona çok gücenmiştim. Ama söylentilere göre kalıcı hafıza kayıplığı illeti yüzünden hiçbir şeyi hatırlayamaz olmuş. Beni bile! En çok ta bu koyuyordu ya zaten. Hafızası beni silmişti.

Başında ve dizlerine kadar uzanan sargı bezleri vardı. Onu o hâlde gördüğümde kahrolmuştum. Ufaklığım bir kaza geçirmişti. Ne kazası olduğunu bilmiyordum ama o gün oraya daha erken gidemediğim için kendime defalarca kez küfretmiştim. Şimdi karşısına çıkıp; 'O senin ailen değil, seni evlatlık aldılar, sen yetimhanede büyüdün, hem de benimle beraber, hatırlasana küçük âşıklardık biz.' desem, 'deli bu ya!' diye dalga geçip gururumu ezmesinden korkuyorum. Beni kesinlikle ciddiye almayacaktı biliyorum. Çünkü, o kadın tarafından kandırılmıştı. Hayatının geri kalanını o kadının kurduğu yalan üzerine yaşıyordu.

Gecekondunun demir kapısının gıcırtılı sesini işittim. Gelen Osman'la Semih'ti sanırım. Başka kim olacaktı ki zaten? Tekli kanepede oturmuş derin derin düşüncelere dalmıştım. Bulunduğum odaya girdiklerini farkettim.

"Savaş?" Deyip suratıma baktı Osman. "Yemek getirdik." Tepkisiz kaldım. Dış dünyadan soyutlanmış, kendi iç dünyama çekilmiştim adeta.

"Ohoo bizimkinin gemileri çoktan batmış." Dedi Semih. Hâlâ aynı surat ifadesindeydim.

Osman; "Lan oğlum kime diyorum!" Diye çıkıştı bir anda. Hâlâ aynı surat ifadesindeyken kafamı çevirip onlara doğru baktım.

"Yine o kızı düşünüyorsun dimi?" Diye sordu Semih baygın bir şekilde. Başımı olumlu anlamda sallamakla yetinmiştim.

"Oğlum nolcak lan bu çocuğun hâli?"

"Valla bilmiyorum abicim, git konuş kızla diyoruz ama dinleyen kim?"

"Bu kız yarın bir gün koluna bi züppe takıp dolaşırsa görürs-" Osman'ın lafını tamamlamasına izin vermeden kanepeden kalkıp yumruğu sertçe çaktım suratına. İki büklüm olmuş bir hâlde öbür kanepeye yığıldı. Semih dehşet içinde bana bakıyordu.

Aniden pişmanlık duygusu bedenimi sararken; "Ben..." Dedim sadece.

İkisi de şok geçirmiş bir ifadeyle bana bakıyordu. Umursamayıp bi hışımla ceketimi alıp gecekondudan dışarı çıktım ve sahile kadar koşmaya başladım. Hava kapalıydı. Çiğ tanelerinin yüzümü delip geçmesini umursamadan ve limana doğru koşmaya devam ettim. Sonunda gelmiştim. Banka oturup gözlerimi yumdum ve denizin hırçın dalga seslerini dinledim, nefes nefese kalmış bir şekilde. Kardeşim dediğim adama vurmuştum. İlk kez.

N'olmuştu bana böyle?

Gözlerimi yavaş yavaş aralarken, perişan haldeydim. 9 yıldır 1 gün bile aklımdan çıkmayan kız neler yapmıştı bana böyle? Onu isteseydim unuturdum. Neden yapmadım? Ah! aptal kafam. Onsuz olamayacağını bildiğin hâlde ne cürretle onu unutmaya kalkarsın ki? Acizliğin ortada işte, çabaların boşuna. Hadi aklından çıkardın diyelim. Ya kalbinden? Onu unuttuğumu sandığım anlar olmuştu. Hatta hayatıma biri bile girmişti. Ama kimse onun bendeki yerini almayı başaramadı. Bunu anladığım an onu terk ettim. Kimseye haksızlık edemezdim. Sevmediğim birini hayatıma alıp yoluma öylece devam edemezdim. Daha sonra da hayatıma kimseyi alamadım zaten.

CADDE GÜZELİ Wattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin