6-"Kapışmaya ne dersin kıvırcık?"

112 10 0
                                    

                   ÖNCEKİ BÖLÜMDEN

"Annie.."

Sesi hala aynıydı.Ellerimin üstünde doğrulup yüzüne baktım.O.. o okuldaki çocuktu.Dan'di.Benim abimdi! Değişmişti.Ama gözleri hala aynıydı.Hala aynı bakıyordu.Tam karşımdaydı.Arkasında ve karanlıkta kalan 5 gölgeyi görünce irkildim.Ama tanıdıktılar.Gözlerim tekrar onu bulunca ağzımdan tekrar bir hıçkırık kaçtı.Onunda gözleri doluydu.Bana doğru bir adım atınca avuçlarımı yerle birleştirerek geriye doğru sürünmeye başladım.Biran içimden gelen acıyla bağırarak konuştum."Gelme! Git!" Olduğu yerde kalakalınca arkasındaki gölgeler buraya doğru gelmeye başladı.Tekrar Dan'e baktım ağlıyordu tıpkı o günkü gibiydi.Tanıdığım yüzler olması beni daha da ürküttü.Bunlar Niall,Louis,Liam,Zayn ve Harry'di! Boş gözlerle onlara baktım hepsi bana acıyarak bakıyordu.

Dan bir adım daha atıp gözlerini o günkü gibi sağ eliyle gelişigüzel sildi "Geldim Annie artık buradayım meleğim."

____

Birşey söylemek için ağzımı açacakken kendimde o gücü bulamıyor ve ağlamamı arttırmaktan başka bir halta yaramıyordu.Ona gitmesini beni bıraktığını artık onu istemediğimi söylemek istiyordum.Ama ağzımdan kaçan hıçkırıkların hatti hesabı yoktu.Midem ve kalbim acıyla kasılıyordu.Dizlerimin üstünden düşüp popomun üstüne oturdum ve çıplak bacaklarımı kendime çektim.Kendimi biraz olsun toplamayı başaramamış ve gözlerimin kararmasını engelleyemiyordum.Bana doğru birkaç adım attığında gelmemesi için elimi kaldırdım.Gözlerimi kapatıp kendimi toplamaya çalıştım.Ritimsiz atmaya başlayan kalbimin ve yeni yağmaya başlayan yağmur damlalarının zemine düşmesiyle oluşan sesden başka ses yoktu.

Bana o günü hatırlatmıştı.O günde aynı böyle yağmur yağıyordu.Aynı dar ve karanlık sokaktı.Kulaklarıma tecavüzcümün iğrenç kahkahaları doluyordu.Yine oluyordu işte! Tanrım herşey üst üste geliyor!! Biran gelen ani sinir dalgasıyla hızla ayağa kalktım.

"Sakın ama sakın bana Annie deme!! Çünkü onu bana beni gerçekten seven ve beni herzaman koruduğuna inandığım abim söylerdi.Sen..sen o değilsin." sesim gittikçe fısıldar gibi çıkıyordu.Bu durumdan nefret ediyordum.Güçlü olamamaktan nefret ediyordum.

Hepsi dikkatle beni izliyordu.Kirpiklerime ve dudaklarıma birkaç damlanın düştüğünü gördüm.Umursamadan devam ettim.

"Sakın ama sakın karşıma çıkma!" bir iki adım geriye doğru sendeledim.Gözlerinin içine bakıp onu sarsmayı istedim.Beni ne hale getirdiğini görmesini istedim..

Daha sonra titreyen ve bayılmak için hazırlanan vücudumu zorlayarak kendimi sokaktan çıkarken buldum.O kadar yavaş yürüyordum ki heran dengem kaybolacak gibi hissediyordum.Zorla attığım yaklaşık 8-9 adımdan sonra dizlerim titreyerek beni yere bıraktı.Dizlerimin üstüne çöktüm.Arkamdan gelen adım sesleri peşimde olduklarını hissettirdi.Daha fazla dayanamayıp sağ tarafıma kolumun üstüne düştüm.Gerisi karanlık...

___

Gözlerimi hep korktuğum sesle açtım.Çocukluğumdan beri korktuğum gök gürüldemesi sesiyle..

Yerimden sıçrayıp bulunduğum odaya göz attım.Burası da neresiydi? Neredeydim? Hızlı kalp atışlarımı bu karanlık sessizlikte duyabiliyordum.Odaya zifiri karanlık çökmüştü sanki.Lanetimi buraya getirmişim gibi hissettim..

Gözlerim karanlığa alışınca tam karşımdaki koltukta yatan birini gördüm.Çakan şimşekle beraber küçük bir çığlık atıp yataktan fırladım.Aniden kalktığım için başım döndü ve biraz sendeledim.Bacaklarıma çarpan ani soğuk havayla irkildim.Daha doğrusu yattığım yataktan daha soğuk olan havaya..Üstümde kalçamın biraz altını örten siyah bir tişört vardı.Tişörtü çekiştirip koltuğa baktım.

We Shouldn't Be TogetherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin