KONSER

29 12 0
                                    

Okulun kapısındaki konser afişi dikkatimi çekmişti. Sadece konser de değilmiş fotoğrafçılık ödülü de varmış. Bu konsere gitmeyi çok istiyorum ama şöyle bir sorun var konserin kimin olduğu yazmıyor. Aman neyse kimin olduğu umrumda değil eğleneyim yeter. Saatini ve zamanını not alıp sınıfa doğru ilerledim. Burak bugün okula gelmediği için artık sınıfa giderken bir korkum yok. Bir hafta boyunca gelmeyecekmis. Çekimleri mi ne varmış. O çekimleri ömür boyu sürer inşallah. Amin.

- Amin amin.

Korkmuştum arkamı döndüğümde Burak ile karşılaştım. Ona sinirli ve korkmuş bir şekilde

-  Bir kızı takip edip onu dinlemeye utanmiyormusun?

-Ama sen başkasını arkasından konuşmaya utanmiyorsun.

- Onunla bu aynı şey değil hem senin yaptığın daha ayıp.

Ellerini kot pantalonunun içine  havalı bir şekilde soktu ve güldü.
Benim anlamadığım ortada komik bir şey mi vardı?

- Sen çekimlerde degilmiydin? Bir hafta boyunca gelmeyecektin hani? Niye geldin? Ne oldu? Niye cevap vermiyorsun? Cevap versene!!

- Susarsan cevap vericem. Biraz susta motorun soğusun. Şimdi cevap vericem ve sende sessiz bir şekilde dinleyeceksin tamam mı?

- Tamam ben zaten bu günlük kelime kotamı aştım. Ama merak etme ben susmasını bilen bir insanım. O yüzden sen anlatırken çok sessiz olacağım.

- Allah'tan susmayı bilen bir insansın ya bilmesen halimiz ne olurdu?

- anlatacak mısın artık?

- Niye bu kadar çok merak ediyorsun?

- Ne merakı canım sadece sordum.

- İyi o zaman söylememe gerek yok görüşürüz.

- Aslında söyleseydin iyiydi.

- Ayrıldım.

Dedi ve gitti. Acaba neyden ayrılmıştı sevgilisinden mi? Yoksa diziden mi? Neyden ayrıldığını söyleseydi keşke. Off bana ne? Beni ne ilgilendiriyor? Ayy yine kendi kendime konuşuyorum. Yanıma tesettürlü bir arkadaşım geldi. Onu görünce içim bir tuhaf oluyordu. Baş örtüsüyle çok zarif ve güzel görünüyordu. Bazen ona çok imreniyorum ama hayatımı bir anda degistiremem. Derken bana doğru döndü ve Dedi ki

- Eve beraber gidelim mi Zehra erken çıkmış okuldan.

Adı Ayşegül'dü. Bizim eve yakın oturuyor.

- Tamam hadi gidelim.

Birlikte dışarı çıktık. Durağa doğru ilerledik. Taksiye binmek istedik. Bizim şansımıza da ne zaman taksi bekleşen otobüs, ne zaman otobüs beklesek taksi gelirdi. Ama bu sefer başka oldu. İki dakika bekledik sadece. Taksiye bindik ve ilerlemeye başladık. Yolda Ayşegül ile baya bi sohbet ettik. Taksinin şoförü benzinin bitti ni ve bir benzinlikte duracağını söyledi. Bir sorun olmayacağı için tamam dedik. Şoför arabadan inip benzin aldı v le markete girdi. Taksinin içinde çok bunapdigim için arabadan indim. İki kişi bana doğru geliyorlardı. İkisi de erkekti. Bana:

- Sahilde tur atalım mı? dedi.

Benim arkamdan hemen Ayşegül çıktı. Adamlar onu görünce bize

- Pardon abla.

Dediler ve gittiler ben Ayşegül ' e acayip bir şekilde bakarken Ayşegül bana

- Hala anlamadın mı ? Dedi.

- Neyi?

- Tesettürlü olmayı. Eğer sen bir sınır koyarsan seni kimse rahatsız etmez.

- Hak...

Derken taksici geldi. Ayşegülle arabaya binmeden bir birimine baktık. Onu yanlış anlamadığını anlasın diye küçük bir tebessüm yaptım. Arabaya bildiğimizden beri bir birimizle hiç konuşmadık. Taksici sırf daha çok yazsın diye yolu uzattı. Ben tam ağzımı açıp bir şey derken Ayşegül adama

- Bırak Ayşegül insanlar kendine yakışanı yaparmış. Bu adamda hem kul hakkı hem de haram yiyerek ve yedirerek "cehennem " de yanmayı yakıştırdı. Adamın yüzünün rengi değişti. Aslında taksiye binmekle enayilik ettik. İki veya üç liraya geleceğimiz yolu on sekiz liraya geldik. Üstelik kazık yedik. O adamda haram yedi. Günün yorgunluğu yüzünden merdivenleri ağır ağır çıkıyorum. Eğer annem yanımda olsaydı bana derdi ki "Akşama kadar ne iş gördün?" Derdi. Canım annem keşke yanımda olsan. Kafa kaldırdığımda son katta olduğumu farkettim. O kadar dalmışım ki iki tane merdiven fazla çıkmışım. Etrafima baktım ve hizlica aşağıya indim. Evin anahtarını bulana kadar canım çıkmıştı ama buldum. Anahtarı ararken bir şey fark ettim. Çantam da işi olmayan bir sürü eşya varmış. Eve girdim ustumdekileri çıkardım ve takat bir şeyler giydim. Aklıma Aysegullun dediği sözler geldi aklıma aslında doğru söylüyor. Ben hiç bir erkeğin bana sarkmasindan,sevgilim olmasından ve elimi tutmasindan en önemlisini unuttum beraber vakit geçirmekten hiç haz etmem. İnsan sevdi mi tam sevecek sevdiği kisiylede evlenecek. Ben bunu bilir bunu söylerim ne o öyle sevgili mevgili... 

Derin düşüncelere dalmışken evden duman kokusu geldi.Mutfağa doğru ilerledim ama ocağın üstünde bir şey yoktu. Çelik kapıdan geliyordu koku. Tam çelik kapıyı açacakken telefonum çaldı. Arayan Burak dı ama ben açmak ile açmamak arasında kaldım ve bir anda reddettim. O yeniden aradı, ben yine reddettim. O usanmadan yine aradı. Bu kez dayanamadım açtım.

-Yağmur ?

-Ne var? Ne oldu? Sen ne z birisinin ya ben reddettikce sen usanmadan yine 

-Yağmur ...

-Cevab verme bana ayrıca sözümü de kesme ne diyordum? Usanmadan yine arıyorsun ya. Ne oldu dilini mi tuttun cevab versene. Tabi yerin dibindeyken bu biraz zor. Hadi cevab versene?

-Offff bir izin versen cevab vereceğim ama ne mümkün durmadı ki o çenen. Ne diyecektim ben ya ?

-Aklını başından alıyorum yani. Yay ben dışımdan mı konuştum?

-Yangın! yağmur evden

GADALARINI ALIRIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin