Hüzün dolu cdler

448 40 78
                                    

Aradan yıllar geçmişti... Mirayla Boran dizi bittiğinde gala kutlamasıyla birlikte nişanlarını da yapmıştı. Tabi mirayın babası buna her ne kadar karşı çıksada engel olamamıştı. Nişanda miray gözlerinin mavisine zıt olarak yeşil giymeyi tercih etmişti. Boranı büyülemişti adeta...
Pınar onca yıla rağmen Nergis hanımla anlaşamıyordu. Nergis hanım inatla oğluşunu paylaşmıyordu. Kubilaysa aradan geçen zamanda öküzlüğünü azaltmak yerine pınarı öküzlüklerine alışmıştı. Mesela yıl dönümünde aldığı yeni sezon formasına pınar sinirle değil gülerek karşılık vermişti.
Nergis hanım demişken... Eskisi gibi değildi hele Orhan beyi kaybettiğinden beri hiç iyi değildi. Çiçeklerine bakmıyordu. Oğlundan başka kimseyle konuşmuyordu ha arada miray hariç kimseyle konuşmuyordu desek yeridir. Konuşmuyordu ancak pınara çektirmeyi ihmal etmiyordu. Pınarla Kubilay Orhan beyin vefatından sonra evlenmiş ve nergis hanım yalnız kalmaması için onunla yaşamaya başlamıştı.
Aradan 1 yıl geçtiğinde mirayın ısrarı üzerine Bozcaada da koyda yapılan bi düğünle Boranla evlenmişlerdi.
Ha bu arada Deniz ve Tunayı merak ediyorsanız Tuna mesleğini bırakıp Denizle birlikte dünya turuna çıktıklarında tayvanda nikahı basmışlardı. Bunu duyduklarında pek inanamamıştı ya ne miray ne boran!
Cihan mı? Cihan çoktaan evlenmiş ve baba olmuştu! Cihanın oğlu olmuştu ve boranı sinir edecek bi şey illa ki buluyordu. Mesela en son borana senin kızın olursa onu gelin alırım kendime diye söylediğinde boran olmayan kızını korumuş ve sana nah veririm kızımı bok prensinin oğlundan ne olur kendisinden ne oldu ki diye cevap vermişti.

Miray hamileliğini ilk öğrendiğindeki heyecanını ve Borana haberi verdiğindeki bayılma anını hatırladı ve kıkırdadı... Boran baba olucanı öğrendiğinde önce sağa sola bi kaç tur koşmuş sonrasında miraya sarılmış ve baba olucam diye mırıldanıp bayılmayla muhteşem finalini yapmıştı.

Gerçi mirayın hafızasından silinmeyecek bir diğer anıda o kötü gündü...
Zaten hiç bi zaman devamlı mutluluğa inanmamıştı genç kadın. İlla ki bir gün mutluluklarının bozulacağını düşünüyordu ancak bu şekilde olacağını bilmiyordu... Miray 2.doktor kontrolüne tek başına gitmek zorunda kalmıştı. Sevgili kocasının seti vardı ve ne yazık ki çok istesede erteletememişti. Doktor yaptığı bir kaç test sonucunda mirayın koltuğa oturmasını istediğinde ters giden bişeyler olduğunu anlamıştı aslında miray ama konduramamıştı. Ne olduğunu sormaya korkmuştu genç kadın. Doktor genetik dekolman plasenta hastalığının olduğunu söylediğinde hızla bebeğine sarıldı genç kadın... Doğumda ya bebeğini kaybedebilirdi hatta belki doğuma kadar bile değil her an kaybedebilirdi ya da kendisi ölebilirdi. Ne olursa olsun bebeğini yaşatacaktı! Kendisi yaşayacağını yaşamıştı zaten hem kocası onu o kadar sevmişti ki belkide yaşayacağından fazlasını görmüştü... Bu yüzden ölse bile gözü arkada kalmayacaktı genç kadının... Doktor kararını sorduğunda miray ne demek istediğini anlamıştı. Bebeğini ondan ayırmak istemişlerdi. Miray ağlasada güçlü bi anne olarak doktordan ölmeyi bekleyen bir annenin son isteği bu hastalığı son ana kadar saklamanız herkesten doktor bey şeklinde bi istekte bulunmuştu.

Miray doğuma gitmeden önce son kez karnına sarıldı. Gözü yaşlıydı genç kadının. Boran anlamamıştı heralde sevinçten ağlıyo hormanlardan diye düşünmeden edemedi. Hatta bi ara bu ağlamanın sebebi aşermelerinin bitmesiyse sen söyle ben sana herşeyi gider alırım yine sevgilim şeklinde şaka bile yapmıştı.
Miray doğuma gittikten bi kaç saat sonra boran kızını kucağına aldı. Cidden cihanın istediği gibi bi kızı olmuştu hemde annesinin kopyası küçük bi kız... Boran karısını ne zaman görebileceğini sorduğunda doktor mirayın artık yaşamadığını söylemişti. Ve artık boranda bitkisel hayata girmişti. Sevgilisi olmadan o yaşayamazdı ki... Hem küçücük bi kızla nasıl yalnız bırakmıştı? Küçük bi civcivle nasıl başa çıkılır bilmiyordu ki boran?

Aradan geçen günler sonunda boran evde dolapları karıştırırken bi kaç tane cd buldu...
Miray hiç üşenmeden herkese cd doldurmuştu ayrıca doğan meleklerini es geçmemiş ve her önemli günde onun yanında olduğunu anlatacak bi sürü kayıt vardı...

Boran herkesi arayıp cdlerini teslim ettiğinde en son elinde kendi cdsi kaldı. Karşısında sarı saçlarıyla deniz gözleriyle sevgilisini görünce göz yaşları istemsizce aktı genç adamın...
miraysa konuşmaya başlamıştı çoktan.

Sevgilim... Bende istemezdim seni küçücük bi bebekle bırakmayı ama yapamadım boran kıyamadım ona... Senden ve benden bi parça taşıyan bebeğimizi öldürmemi beklediler benden. Düşüne biliyo musun?
İlk başta çok bocalayacaksın belki ama alışacaksın sevgilim. Ben artık belki yokum ama sen hep onun yanındasın...
Sakın bana kızma tamam mı? Ben hep sizi izliyo olucam ve eğer bana kızarsan üzgün bi civciv olurum.
Bana ilk söylediklerinde kalbimden bebeğimizin kalbine bişey aktı gibi hissettim. Sanki o da bunu hissetti. Ben seninle yaşamam gerekenden fazlasını zaten yaşamıştım. Bu yüzden hiç üzülmüyorum ama olurda karşına iyi biri çıkarsa sakın evlenme duydun mu beni? Valla hortlar gelirim be adam!

Ha ayrıca sakın kızıma kötü davranma! Şimdi baba olan sinirini ondan çıkarmaya kalkarsın filan affetmem seni boran duydun mu beni! Ay bak unutuyodum bi cd kaydedicem kızım için özel bi cd! Sakın açma! Kızım izlicek sadece o da gerçek aşkı bulduğunda...

Cihan arkadaşının ölmesiyle yıkılmıştı. Yıllardır tanıdığı bıcır bıcır kız yoktu artık! Pınarsa var olan ve onu anlayan tek kız arkadaşını hatta kardeşini kaybetmemin zorluğunu yaşıyordu. Nergis hanım bi kayıp daha yaşadığı için iyice bunalıma girmişti. Kubilaysa sevdiğim herkes bir bir beni terk ediyo düşüncesiyle kendini yiyip bitirmişti.

Koray her ne kadar amerikada olsa da mirayın ölmesini öğrenmişti. Yıllardır belki beni sever diye hiç bi zaman sevmeyi bırakmamıştı. Ancak görüyodu ki artık bu mümkün değildi. O zaman onunda yaşamaya bi sebebi kalmamıştı! Koray kendi öldürüp miraya kavuşma hayaliyle yaşamına son verdi...
.
.
.
Miray hızla uyandı yatağından kan ter içinde... Sanki rüya değilde gerçekti az önce olanlar gibi kalbi pır pır atıyordu. Eli hemen telefona gitti. Sevgilisinden gelen günaydın mesajını görünce gülümsedi ve baş ucunda bulunan sudan bi yudum içti sakinleşmek için.
Ne lanet bi rüyaydı diye düşünmeden edemedi yan odada mışıl mışıl uyuyan arkadaşına bakarken...

Eveet nasıldı bölüm? Herkes bi süre korktu mu? Bi noluyo lan oldu mu?🙈
Neyseki hepsi bi rüya çıktı. Yorumlarınız benim için fazlasıyla önemli bu yüzden sık sık yorum yaparsanız çok sevinirim 🤗
En kısa zamanda yeni bölümde görüşürüüüz 💃🏻

Oyunun adı: AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin