Yanaklarımda minik eller ve ıslak öpücükler hissettiğimde gözlerimi açmak zorunda kaldım. " Baba, Harry kalkmak zorundasınız! Okul vaktim geldi. Harry kalk...." diye mırıldandı. " babacığım sonunda uyandın!!" boynuma sarılarak beni tekrar öptü. Bende öptüm.
" günaydın benim gürültülü alarmım.." dedim gülerek. Parmağım ile Harry'yi gösterdim. Üzerimden kalkıp onun üzerine atladı. Bende yaklaştım ve saçlarını kokladım. Taylor onun yanaklarını öpüyodu. Bende ellerimi beline doladım.
" Harry uyan artık. Birazdan babam ve ben gideceğiz senin yatman adil olmayacak."
" eşitliği sağlamak zorundayız bu evde." boynundan öptüm.
" pekala üzerinizi giyinin bende o sırada kahvaltı hazırlayım."
" kahvaltı için geç kaldık Harry." saate baktım. Geç değildi. Taylor hemen eliyle ağzımı kapattı. Tek kaşımı kaldırdım. " evet geç kalmışız sevgilim."
" ekmek arası?"
" buna da gerek yok. Giderken bir şeyler alırız." ayağa hızla kalktım ve Taylor'ı koltuk altlarından tutup Harry'nin üzerinden kaldırdım. O çoktan hazırlanmıştı. kalçasına yavaşça vurdum ve elimle banyoyu gösterdim. koşarak gitti. giysi odasına girerken Harry de arkamdan geldi.
Her zaman ki gibi baskılı bir tişört seçtim. " hayır bu renk sana yakışmıyor." elimden alıp yerine koydu. Ona geceden dolayı kızgın olduğum aklıma geldi. Oğluma masum değil demişti. " Louis beni öptü gördün mü?"
" evet sana demiştim. Gözünde büyütüyorsun."
" uhmm... Ben özür dilerim Louis. Gece sinirlenmiştim."
" yine de öyle konuşman gerekmiyordu." benim için çıkardığı tişörtü üzerime geçirdim. " bir daha Taylor hakkında bu şekilde konuşma. oğlum seni seviyor." dizleri yırtık olan pantolonumu giydim.
" ah üzgünüm işte Lou." köşedeki mor kadife koltuğa oturup siyah vans ayakkabılarımı giymeye başladım. Taylor yavaş şekilde yanıma gelerek boynuma tek kolunu doladı. " baba okula gitmek zorunda mıyım?" başımı salladım. Ayakkabımın iplerini bağladıktan sonra onu kucağıma alarak kalktım. " bugün öğle molasında yanıma gel. beraber yemek yiyelim. "
" pekala gelirim." dudağından öptüm. Dağınık saçlarımı elimle düzelttim. ve çekmeceden keplerimden birisini alarak başıma ters şekilde taktım. Taylor'ı yere indirdim. " ben gelene kadar çantanı toparla." koşarak gitti. Bende banyodaki rutin işlerimi hallederek çıktım. Odadan gerekli evrakları aldımve koşarak aşağıya indim. salona başımı uzattım. Taylor dağınık çantasını toplamak yerine çizgi film izliyordu.
" Taylor neden bunu yapıyorsun?" defterini ve boya kalemlerini toparlayıp yerleştirdim. Çantasını elime aldım ve Önüne geçtim. " baba iyi gidiyorum değil mi?" başımı salladım. Hemen ayağa kalkıp elimi tuttu. " beni ödüllendirmelisin."
" bu yüzden erken kalkıp hazırlandın ve beni de uyandırdın değil mi?"
" evet. Yine daha önceden yaptığımız gibi kahvaltımızı dışarıda yapalım baba."
" başka seçeneğimiz var mı ufaklık?" başını olumsuz anlamda salladı. " Harold biz çıkıyoruz. Görüşürüz!!"
~
Asansörün kapısı açıldığında yanaklarımı şişirdim. Merhaba sıkıcı yeni bir iş günüm. Ama artık giyim konusunda buradakilerden daha rahat olduğum için şanslıydım. Onlar kravatlar ile sıkılırken ben yırtık pantolon ile geliyordum. Bu işe alışana kadar böyleydi. Ben önceden hiç giyim konusunda sıkı bir işte çalışmamıştım. Gruptayken sadece ödül törenlerinde ya da televizyon programlarında ciddi giyinirdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forgive Me
FanficLouis, artık gerçekten gerçek aşkı bulduğuna inanıyordu. O artık Harry ile evliydi ilişkileri harika ilerliyordu ta ki Taylor ile karşılaşana kadar. Biricik oğlu 6 yaşına girmişti. Asıl sorunlar şimdi başlıyordu. Louis'nin cinsel tercihi yüzünden oğ...