Seviyorum Onu #TuDen

Kurtarıcım Tuna

Multi genellikle The.fashionkillers insta hesabından alıntı olacak çünkü en köklü ss fan sayfasıdı smözmsö☺❤

•••

Deniz'den

Go Flamingo dergisinden arkadaşlarım doğum günüm için bu kadar hazırlık yapmışlar. Beni gerçekten çok mutlu ettiler. Tabii bu organizasyonu asıl kimin akıl ettiği belli. Tuna. Her zaman Tuna...

Bunca zaman salak salak Yiğitin peşinde koştum. Bugün de olduğu gibi. Çocul evlenme teklifi edecekti zaten sana Deniz. Böyle şeyleri nasıl düşünebildim inanin bilmiyorum. Zaten bu adam benim gerçek Deniz olduğumu öğrendiğinde çoktan İreme aşık olmuş olacak. Ki çoktan da olmuş olabilir.

Tuna: Maykıl noldu ya daldın gittin. Bugün senin günün.

Deniz: Haklısın Tuna.
Nazikce gülümser.

Tuna: Yiğit değil mi? Onu düşünüyordun değil mi?

Deniz: Artık düşünmeyeceğim Tuna. Derin bir nefes alıp her şeye en baştan mutlu bir şekilde başlayacağım. Buna ihtiyacım var. Mutlu olmaya da ihtiyacım var.

Tuna: Senin adına sevindim Maykıl. Zaten o herifte kasıntının tekiydi. En doğrusu bu.

Deniz Tuna'ya sıcacık gülümser tam derin bir nefes alacakken

Deniz: Tuna

Tuna: Efendim Maykıl?

Deniz: Hadi. Birlikte derin bir nefes alalım. Kafamızdaki tüm sorunlar, tüm dertler ve kederleri atalım.

Tuna: Tamam Deniz :)
Der ve gülümser.

İkisi aynı anda derin bir nefes alır ve verirler. Artık ikisi de mesuttur. Geçmişi arkalarinda bırakmışlardır.

•••

Akşam Denizin Partisinde

Neşe: Evet! Şimdi dans zamanı. Hadi hadi.. Denizin kavalyesi kim olacak?

Tuna Denizin arkasından geçer ve sol kulağına fısıldar

Tuna: Tabii ki ben.

Neşe: Çokta şaşırmadım doğrusu.

Gazi: Ee Neşe Hanım. Biz de dans edelim mi?

Neşe: Gazi? Şey başka eş kalmamış. Tabii o zaman.
 
O sırada Deniz Tunanı  kollarında süzülmektedir. Ne kadar itiraf etmek istese de Tunaya bir şeyler hissettiğini söyleyememektedir. En sonunda Tuna Denize sorar.

Tuna: Ne düşünüyorsun Maykıl?

Deniz: Deja vu yaşadım sanki der ve güler.

İkisi de hatırlamıştı. İlk danslarında da Tuna bu soruyu sormuştu. Ama o zamanlar Denizin aklında Yiğit vardı. Şuan ise Deniz, Tuna dan başkasını düşünemiyordu.

Derken Tuna, Denizi etrafında döndürdü ve müzik bitti.

Deniz ve Tuna yan yana durmuş Denizi seyrediyorlardı.

Gelen Arama Zuzu

Tuna: Kim arıyor?

Deniz: Ev arkadaşım İrem.
Efendim zuzu?

İrem: Deniz ben Yiğite anlatacağım her şeyi. Bu iş bugün bitecek!

Deniz: İrem dur! Yiğit seni Londrada biliyor. Bitireceğiz bunu merak etme ama şu an değil..!

İrem Yiğiti görür yanına yaklaşır.
Deniz de yatın demirlerine yaklaşır bu sırada. Tuna uzaktaki İrem ve Yiğiti görür.

Yiğit: Deniz?

İrem: Yiğit sana çok önemli bir şey söylemeliyim. Beni dinle! Ben aslında Deniz değilim.. yani senin sandığın Deniz değil-

Yiğit: Biliyorum Deniz... Biliyorum. Sen benim ilk aşkımsın. Yiğit ellerini İremin yüzüne koyar.
Sen benim kahramanımsın...
Ve İremi öper.

Deniz gördükleri karşısında olduğu yere çivilenir. Daha birkaç saat önce çok mutlu olan Denizden geriye, arkadaşının ihanetini hazmetmeye çalışırken kalbi paramparça olan bir Deniz kalmıştır.

Tuna da Denizden farksız değildi. O da bu olaya karşı ağzı açık kalmıştı. Derken ikinci şoku da yaşadılar
Yiğit cebinden siyah bi kutu çıkardı. Yavaşça açtı kutuyu. Bir yüzük vardı. Artık Deniz bakamayacağını anladı ve geri döndü.
Şaşkınca ona bakan Tunayla karşılaştı.

Tuna: İrem? Dedi ve elindeki şampanya şişesi patladı.
Deniz bir an ürktü ve yattan aşağı serin İstanbul sularına düştü.

Deniz'den

Ve evet işte boğuluyorum. Zaten bana da böyle bir son yakışırdı. Arkadaşı en yakın arkadaşından ihanete uğrayan bir kız. Gerçek aşkı Tuna sayesinde yenice tadarken ölmeye başlayan kız... Uyu Deniz. Uyuyunca unutursun... Uyu

Sevdiği kadını kurtarmak için Denize atladı genç adam. Biraz derine daldıktan sonra gördü ilk Aşkını. Onu tuttu ve yukarı yüzmeye başladı. Bir sevdiği kadında bir de yüzeye baka baka çıktı suyun üstüne. Yattan inmiş ve ambulansı arayan arkadaşlarının yanına çıkardı Denizi. Ardından kendi de çıktı. Denizin başına toplanan kalabalığı dağıtıp müdahele etmeye başladı. Sonunda yuttuğu suları kusturdu Denize.

İrem: Allahım şükürler olsun.

Tuna o an fark etmişti İreminde bu kalabalığın içinde olduğunu. Ve tabiki kasıntı beyle birlikte.
Tuna tekrar Denize baktı.

Deniz: Ü-üşüyorum.

•••

Hastanede

Tuna'dan

Doktor Denizi birazdan görebileceğimizi söyledi. Ben bizim grubu eve yolladım. Zaten bana emanet edebileceklerini bildikleri için gittiler. Kim bilir şuan neler düşünüyordur Deniz. Ayrıca vay be.. demek ki İrem, Denizle yakın arkadaşmış. Zuzular acaba bu günden sonra da bu kadar yakın olacaklar mı? Ha merak etmeyin İremle o kasıntıyı da postaladım.

Doktor: Evet Deniz Hanımı görmeye girebilirsiniz. 20 dakika sonra da taburcu olabilir. Geçmiş olsun.

Tuna: Sağolun Doktor Hanım(Hep erkek olacak değil ya sköxmö feministlerr nerdesinizzz? ♡)

Hemen içeri girdim. Deniz giydiği hastane kıyafetinin ipleriyle oynuyordu. Beni görünce gülümsedi hemen içeri geçtim.

Tuna: Nasılsın bakalım Piremsess.

Deniz: Senin sayende iyiyim Tuniş.

Tuna: Tuniş ne ya saçmalama hahah

Deniz de 32 dişiyle güler.

Tuna: Ben tadımızı kaçırmak istemiyorum ama İrem-

Deniz: Burdaysa onu görmek istemiyorum.

Tuna: Yok burada değil. Herkesi yolladım. Kafan rahat olsun diye.

Deniz: Çok düşüncelisin. Teşekkür ederim.

Denizin gözleri dolmaya başlar.

Tuna: Ama... neden böyle oldun sen şimdi...

Deniz: Beni önemsiyorsun, bana destek oluyorsun ve beni mutlu ediyorsun Tuniş. Be- ben bazen seni hakedecek ne yaptım diye düşünüyorum. İyi ki yanımdasın.

Tuna: Ben de bazen düşünüyorum. Ben senin kadar naif yürekli bir Maykılı hakedecek ne yaptım diye. Ve... ve  bazende o küçük kadının bana kitap yazdırdığına inanamıyorum. Maykıl ben sen-

Kapı açılır.

Doktor: Deniz Hanım üstünüzü değiştirebilirsiniz. Çıkışınızı yapabiliriz.

Deniz: Tamam. Teşekkürler.

Tuna: Ben çıkış işlemlerini halledeyim o zaman.

Deniz: Peki.

Tuna odadan çıkar.

Deniz'den

Ne diyecekti o? Ne dicekti? Seni seviyorum mu diyecekti yoksa? Galiba evet! Aa... karnımda hissettiğim bu duygu ne? Ben... ben kurtarıcım Tuna'ya gerçekten de aşığım.