-Giriş-

5 1 0
                                    

Telefonumun sesiyle uyandım yine göz altlarım moraracaktı. Yarı açık gözümle telefonu aramaya başladım ve bir yandan da sövüyordum “ Hangi kaçık beni bu saatte arayabilir?” elime aldığım telefona baktım yabancı bir numara arıyordu daha fazla beklemeden telefonu açtım. Bir kadın telaşlı ve kelimeleri yutarak konuşuyordu. Kadına tekrardan anlatmasını istedim. Ve bu sefer anladım ama duyduklarım doğru muydu? Gözüm yanmaya başladı. Arabama bindim ne kadar hızlı gittiğimi ben bile bilmiyordum. Arabayı hızlıca park edip girişteki kadına “ Rıfat...Rıfat Ertaş hangi odada.” “Şu anda yoğum bakımda.” Ve o an kalbime bir şey saplandı. Bir anda yere yığıldım ve kendimi hastane odasında buldum. Gözlerimi açtığımda aklıma gelen tek şey babamdı. Hemşire içeri girdiğinde “Babamı görmek istiyorum.” dedim “ Tamam ama biraz dinlenmeniz gerekiyor.” yataktan kalkmaya çalıştım. Hemşire müdahale etse de ben İlke Ertaş’ım kafama ne koyduysam yaparım. Koşarak yoğun bakıma gittim. Görünürde hiç bir doktor yoktu belemeye karar verdim. Bekledim.. bekledim.. bekledim artık çıldırıyordum hiç kimse yoktu. Doktorlar yoğun bakıma koşuyorlardı. Ne olduğunu çözemiyordum. Kalbimde yine acı bir his vardı. Çıkanlara soru sormaya çalıştım ama cevap vermediler. Yaklaşık 10 dakika sonra doktor çıktı koşarak yanına gittim. “Babam nasıl onu ne zaman görebilirim?” diye sordum. “ Bunu nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama... babanız vefat etti.” Ve büyük sessizlik. Sanki başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Yine kendimi  odada buldum sakinleştirici yapmışlardı. Polisler geldiler ve ne olduğunu sordum. “ Babanız alkollü araç kullanıyormuş ve hızı da yüz yetmişmiş.” dedi. “Ama babam alkol kullanmaz ki.” Polis devam etti “kontrolü kaybettiği için bir adama çarpmış ve şu anda adam öldü.” Ne diyeceğimi bilemediğim için sessiz kaldım. İşlemleri hallettikten sonra hastaneden çıktım ve doğruca eve gittim. Gözlerim bulanık olduğu için zar zor kapıyı açtım. Eşyalarımı bir yerlere atıp sıcak suyun altına girdim ve ağlamaya başladım... kalktığımda saat altıydı. Gözlerim mosmordu ama bunu önemsemiyordum. Yemek yemeye iştahım yoktu. Annemi aradım tabi annem gerekirse aradım aradım açmadı. Zaten ne zaman arasam açmıyordu. Cenaze saati geldiğinde şirketten insanlar geliyordu baya kalabalıklaşmıştı. Babamı gömdüklerinde gözümde tüm anılar canlandı. O benim kahramanımdı... Cenaze bittikten sonra eve gittim ve kendimi yatağa attım. Tavana öyle boş boş baktım. Neden böyle kötü şeyler başıma geliyordu. Ben kötü birisi miydim? İlk önce annem gitti şimdi de babam. Hayatın bir intikamıydı bu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 15, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin