Kelebek

25 4 1
                                    




*MELEK*Karşıma manzaraya alıp kamerada odaklayıp deklanşöre bastım ve arkamda bir sandalyede yayılıp oturmuş olan Mert 'e  döndüm göz kırparak yanına seke gittim  " Baksana bu sefer oldu gibi ha ne dersin" diyip fotoğrafı ona gösterdim.  Kafa sallayarak " Sen bu işte çok iyisin" saçlarımı karıştırdı,arkada "Take Me To Church"  şarkısı çalıyordu sesi açtım ve manzaranın karşına geçtim manzarayı seyir etmeye başladım sonra Mert in yanında bulunan sandalyeye geçip oturdum "Bu sene okuldaki fotoğraf yarışmasında dereceye gireceğine adım gidi eminim" dedi. Ellerimi başımın arkasında bağladım manzaraya bakıp iç  çektim " Umarım,ama okulda çok iyi fotoğrafçılar var " yerde duran sepetin içinden bir elma çıkarıp yemeye başladım Mert bana dönüp  "Kız benimde  bir fotoğrafımı çeksene şeklimiz olur "  ayağı kalkıp mayışık mayışık elimle onu tutup manzaranın karşısına çektim ve o anda ne kadarda mükemmel bir ağabeyim olduğunun farkına vardım her zaman benim yanımda ve bana  hep destek veren bir ağabeye sahip olmak harika bir şey. Birkaç fotoğraf çektikten sonra gitmemiz gerektiğini söyledi bende ekipmanlarımı toplayıp koluna girdim ve yağmur çiselemeye başladı.Havada iyice kapanmaya başlamıştı kara bulutlar gökyüzünü tamamen kapatınca bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı "Bu böyle giderse biz eve sağ salim varamayız en iyi otostop çekeceğiz"dedi Mert ona bakıp sırıttım sonra yüzümü tekrar bozup "Manyak mısın ,ıssız bir yerdeyiz ve insanların sağı solu belli olmuyor"  tripli  bir şekilde peki dercesine arkasına dönüp yürümeye  başladı duraksadım ve koşarak yanına gittim "Pufff tamam kabul.. nasıl yapıcaz ?" 


***


*ARAS*Gitarımı yerinden güzelce çıkartıp çatıya çıktım ve yıldızları seyir ederek The civil wars - No Ordinary love şarkısını söylemeye başladım her gün çatıya çıkıp bunu yapmak bana inanılmaz bir huzur veriyor şarkının yarısında Serra evinin camından çıkmış ve bana bakıyordu"Beklee geliyorum" dedi ve bizim eve doğru ilerledi bir kaç saniye sonra yanıma oturmuş yıldızları izlerken buldum onu ona baktım "Yine onu düşünüyorsun değilmi?" cevap vermedi. Benimkide sorumu şimdi yeni ayrılmış bir kadına yaptığım.. bana baktı ve kafsını omzuma koydu ve ağladığını duydum yüzünü ellerimin arsına aldım ve saçlarını okşadım göz yaşlarını sildim o sırada telefonuma mesaj yağmuru düştü hem gruplardan hemde özelden bir sürü mesaj vardı açıp baktım bir mekanda buluşmuşlar beni de çağırıyorlar umursamayıp telefonu bıraktım Serra ne olduğunu sordu söylediğimde ise gitmemiz gerektiğini hem biraz kafa dağıtmak istediğini söyledi bir kaç kez inkar etsem de sonrasında ikna oldum buluştukları mekan bizim evimize bir kaç sokak aşağasındaydı giyindim ve bisikletlerimiz alıp mekana gittik. Küçük bir  kulube gibiydi   buranın işletmecisi çok babacan sıcakkanlı birisidir ama içeri girdiğimizde çok sinirliydi  ve yerlerde bir sürü kırılmış bardak vardı bizim tayfa ve karşılarındada bir sarhoş genç grubu vardı tam mekanın sahibi oğuz ağabey karşılarından birine yumruk atıcak iken aralarına girdim ve oğuz ağabeyi sakinleştirmeye çalıştırsamda yok olmadı beni itip yine onların üstüne yürüdü bu sefer bizimkilerle oğuz ağabeyi tutuk ve bende karşıdakileri mekandan kovdum. Oğuz ağabey biraz oturduktan sonra hiç bir şey söylemeden odasına çıktı.

Uzun bir sessizlik çöktü sonunda Cihan "Eee susmak içinmi geldik yani,neler yapıyorsununuz?" diye muhabbete başladılar. Bende sessiz bir şekilde yanda oturan Serranın yanına oturdum kendine bir içki almış onu yudumluyordu. "Çok içme" diye ikaz ettim onu  "Hah! sende " gülüştük ve arkadaşlarım tarafından çağırıldığımı fark ettim,yanlarına gittim.

Aralarından çok içmiş biri "ARaaAaS şarkı sıyleseneaağ! hAede abEAM nOĞLurSun" toplu bir kahka duyulduktan sonra seyrek seyrek alkışlar duyumaya başalandı ardındada aras aras sesleri duyulmaya başlandı kuzenim Serra ya döndüm oda alkışlayarak diğerlerine destekte bulunuyordu bende sonunda sahneye çıktım mikrofonu düzelttim yanda duran gitarı aldım ve Damien Rice-Cheers Darlin' i söylmeye başladım bağzı kişilerde mırıldanarak söylemeye başladılar şarkının sonlarına geldiğimde kapı açıldı ve içeriye siyah bir şapkayla yüzünü gizlemiş bir kız girdi ve sahneye çıkıp yanımda durdu ve şapkasını çıkardı yüzüme baktı bu Ezgiydi eski sevgilim Ezgiydi yüzüne bakmadım onun sahneden inmek için ayağı kalktım beni koluyla tutup ağlamaklı bir şekilde

-Aras... Ne olursun bir dinle

- Ben seni zamanında çok dinledim

-Aras ne olur yapma böyle..

Arkamı dönüp  yürümeye başladım kapıyı çektim ve Ezgi"KELEBEK..."

arkamı dönüp ona baktım "Öldümü?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 12, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gece GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin