✴44.BÖLÜM✴

7.2K 393 47
                                    

Miribaaaa 😗😗 ben size darıldım ya 😖😖 hiç mesaj atmıyorsunuz canım sıkılıyor benim 😥😥 neyse neyse 😂😂 okuyun siz bölümü ben gidip anneme yardım edeceğim 🙈🙈 satır arası yorum yapınız lütfennnn😘😙😙 vee şey kapak yapabilen doktorlarım bana ulaşırsa çok çok mutlu olurum 🤗🤗

Sizi çoookk SEVİYORUM 💙💚💛💜

***

Ayrılık sevdaya dahilmiş. Öyle okumuştum bir kitapta. Sadece bununla sınırlı olmayıp, emekten oluştuğunu da öğrenmiştim. Hayat gibiydi. Hayatın içinde farklı içerikli başka bir hayat gibiydi. Değişikti. Farklıydı. Öğrendiklerim ağır gelmişti. Omuzlarımda ki yük azalmak yerine artmayı tercih ediyordu. Bitmeliydi artık. Bunun bir sonu olmalıydı.

Sokaklar alışmıştı artık ayak izlerimize ve izleri düşen düşlere. Mutlu muyduk? Bilmiyordum. Kavuşmuştuk ama ya hala kanayan yaralara ne olacaktı? Yeni bir hayata başlamak istiyordum. Uzaklarda olan sessizlik beni çağırıyordu. Çünkü az sonra büyük bir karşılaşmaya şahit olacaktım. Yutkundum. Arabanın koltuğuna zincirlenmek istedim.

Yürümeyi unutmak bile cazip bir fikirdi şu sıralar.

Derin bir nefes alıp çoktan arabadan inmiş olan Egemen'in yanına doğru yürüdüm. Kalbim fısıldadı.

Tut sevdiğinin elini ve git buradan. Bitsin artık.

Parmaklıkların kilidini açan Toprak bu sözlere kafa sallamıştı.

Kafamı adımlarımdan kaldırıp sevdiğime çevirdim. Az sonra olacakları biliyordu. Arda ile tekrar yüz yüze gelecekti. Gerçekler tüm çıplaklığıyla baş döndürüyordu. Her zaman ki gibi...

Mantığın kafasını uzattı kapı aralığından.

Olacaklardan kaçma. Git ve yüzleş.

Şimdi anlıyordum. Mantığımla hareket edince her şey çok zor oluyordu.

"Iyi misin?"

Egemen'in sorusuyla kafamı salladım. Şu an konuşmak istemiyordum. Ağzımı açarsam susmazdım. Hareket ederek yalan söylemek kolaydı. Iyi felan değildim ben! Şüpheyle gözlerini kısmış yüzümü inceliyordu. Kafasını iki yana sallayıp elimi avcunun içine aldı. O anki sıcaklığı hissedince gözlerimi kapatmasam ayıp olurdu. Dört bir yanım korkuyla harmanlanmışken elimdeki sıcaklık güven vermişti.

El ele kapıdan geçip yukarıya çıkmaya başladık. Can'ın odasının kapısı kapalıydı.

"Can nerede?"

Sırtıyla bakıştığım için yüzünü göremiyordum.

"Futbola gitti. Kurs gibi bir şey, oradan da Alperlere geçecek."

Kafamı salladım.

"Sonra onun yanına gidelim."

Sakinleşmeye ve düşünmemeye ihtiyacım vardı. Bu konuda Can tüm varlığıyla en iyi şekilde yardımcı olan kişiydi. Egemen bir kapının önüne gelince durup uzun uzun kapıya baktı. Kapıda geçmişin kısa tanıtımı yayınlanıyordu. Emindim. Gözleri kısılmış ve kızarmış gibiydi. Yanındayım mesajımı elini sıkarak vermiştim. Kafasını bana çevirip ufak bir tebessüm bahşetti.

"Iyi ki varsın."

Şu kısacık cümle bir çok şeyi harf aralarına gizlemişti. Seni Seviyorum, gitme...

Gitmem baharım. Gidersem ciğerim kurusun.

Baş parmağımla elini okşayıp kafamı salladım. Elimi kulba uzatıp kapıyı açtım. Arda yediği sakinleştirici iğne sayesinde durgunlaşmıştı. Yatağa yatmış öylece karşıya bakıyordu. Ara sıra gözlerinden süzülen yaşlar yüreğimi sızlatmıştı. Kötü biri değildi o. Olmamalıydı. Egemen elimi bırakıp yanına oturdu. Bense ayakta onları seyrediyordum. Olduğum yerden kıpırdayıp topuklu ayakkabılarımın sessizliği yırtmasına izin vermeye niyetim yoktu.

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin