Bir abla vardı adı menekşe. Onunla bir tatilde tanışmıştık. İyi bir gün değildi tanışma anımız. Ağlıyordu ve şunları anlatıyordu bana:
17 yaşında sevdim, hemde deli gibi. Tabi sevdiğim kadar hatta belki de daha fazla sevildim de. Onunla okulda tanışmıştık. Hayatımın ilk ve tek aşkı oydu. Gözlerine bakamıyordum bazen öyle güzeldi ki, aşık olmaya değerdi. Ailemizin duymaması gerekiyordu, çünkü böyle şeyler onlar için kötü sayılırdı. Bizim memlekette ya zorla ya da görücü usulü evlenirsin. İşte bu yüzden sadece okulda görüşürdük. Yaz tatilinde o 3 ay geçmek bilmezdi.
Her neyse 4 sene boyunca birbirimizden hiç vazgeçemedik. Ailemize de yakalanmadan 4 sene devirmiştik.
Anılarımızdan çok hayallerimiz vardı. Bir gün beni istemeye gelecek ve evlenecektik. Hayatımda gördüğüm en güzel rüyamdı o benim.
Tabi 4 sene sonra üniversite kazanmıştık. O kadar çok çalışmıştım ki neredeyse hergün sabahlıyordum. Sonra o gün geldi, sonuçlar açıklandı. İstanbul'u kazanmıştık ikimizde. Tabii benim liseyi okumam bile mucize olduğundan beni göndermemişlerdi. Günlerce ağlamıştım.
Ama o, yani 'Berk' gitmişti. Tabi biz de ayrılmak zorunda kaldık. 18 yaşıma geldiğimde zorla evlendirildim. Berk' e dair hiçbir iz bulamadım. Telefonumuz bile yoktu.
Yıllar geçti. Ben istanbula kaçtım. Bir işe girmiştim. Bu sayede kendime bakmıştım. Sonra ek iş olarak da internet üzerinden bebek ve düğün hediyelikleri yapıyordum. Bir gün bir bebek hediyelikleri için iş geldi. 300 tane ufak hediyelikler. Üzerine anne, baba adı ve bebeğin ismi yazılırdı. İsimleri sorduğumda biraz şaşırmıştım. Baba adı: Berk Anne adı:Ayşe. Aklıma bir anda onunla olan hayallerimiz düştü. Bir çocuğumuz olacak ismini ise Bulut koyacaktık. Çünkü bulutlar kadar hayalimiz olduğunu söylerdik. Dolan gözlerimi sildikten sonra devam ettim okumaya. Bebek adını yazmayı unutmuşlardı. Ardından tekrar mesaj attım "bebek adını unutmuşsunuz?" diye. Çayımı yudumlarken ekrana düşen mesajla gözyaşlarımın birer birer düşmesi bir oldu.
.
Mesajda şu yazıyordu.
Bebeğimizin adı :Bulut, ilginiz için teşekkürler.
.
Profile girdiğimde gözlerime inanamadım. Bu O'ydu. Berk ve ailesi. Gözyaşlarım artık çoktan hıçkırıklara dönüşmüştü.
&
"İşte o günden sonra hayal kurmak biraz garip geliyor" dedi gözyaşlarını son kez silerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇALINTI HAYAT
Short StoryKurulan hayallerin gerçek olması canı acıtmamalıydı. Bir hayal can yakmazdı. Ama Menekşe'nin hayali gözyaşlarına sebep olmuştu. O gün hayal kurmayı bırakmış, hayatı yalnızca izlemeye karar vermişti.