DİNLE

Sen Kimsin?

Sen bu dünyada eşi benzeri olmayan, yerine yenisi gelmeyecek, gelse de aynı olmayacak bir insansın. Bunu hiç bir zaman unutma. Hayat sana bir daha bu bedende, bu duygularla yaşama ve bunca imkansızlıkla savaşma gücü vermeyecek. E o zaman 'kendi hayatının' mücadelesinde kıran kırana savaşarak adını duyuran bir kahraman olmak seni daha şerefli kılmaz mı?
Bak!
Kendine bak. Hayallerini düşün. Ne istiyorsun ve bunun için ne yaptığına bak. Hayallerin için savaş! Seni sen yapan hataların ve hayallerindir. Doğrular nesneldir. Bir şeyin aynı anda iki doğrusu olmaz ama hataların milyonlarcası olabilir ve sen bunların bir tanesini veya hepsini aynı anda yapabilirsin. Yaptığın hataları asla gizleme ve onlarla gurur duy. Çünkü benliğine giden yolda bir engel daha kalkmış, kendini bulmana bir basamak daha az kalmış olacak.

Arkadaş! Ortalama bir insan 25 yaşında ölür, 75 yaşında gömülür. Bu ne demek biliyor musun?
Bi düşün.
İnsanlar tadını alamadığın o 50 yılı geri getiremeyecek. Çözümü kendinde olmayan şeyleri dert etmeyeceksin kendine. Biri sana hakaret mi etti? Dön ve ona teşekkür et. Kendinden daha aşağıda birini görüp, aslında ne kadar da çok şey kazandığını ve ne kadar zirveye yakın olduğunu hatırlattığı için. Bırak o olduğu yerde kudursun dursun, sen asaletini bozma hayatım. Senin gibisi bu alemde yok.

Kendini sev!
Düşünsene, elin var, ayağın var. İstesen her şeyi yapabilecek güçtesin. Beynin var, kalbin var. İkisi de et parçası ama biri hissederken diğeri düşünebiliyor. Bu harika bişey! Şimdi bunu hangi doktor yapabilir? Önüne yeterli et, damar ve siniri koysan hangi doktor sana sendeki bu kalbi yeniden yapabilir? Çimenlerin kokusunu alabileceğin bir burnun, maviyi görebileceğin bir çift gözün var. Elhamdülillah.. Hayat aslında sana mutlu olabilmen için o kadar imkan tanımış ki, bunca imkan içinde imkansızlıklara takılıp mutsuz kalmak gerçekten ahmaklık. Sen, seni sen yapan bu özelliklerinle çok fazla güzelsin.

Sana nelere sahip olduğunu sorsam?
Araba, ev, belki bi yat.. Ya da basit oynayalım. Elindeki telefona sahipsin. O çok sevdiğin kitap sana ait. Bir yatağa sahipsin ve daha nicesine...

Aslında bunlardan çok daha önemli bişeye sahipsin. Sen bir "ben"e sahipsin. E bunu zaten biliyoruz dediğini duyar gibiyim. Konu bilmen değil, konu bu nimetin ne kadar farkında olmanla alakalı. Herkes mülkiyetini sayarken bunları der de, yahu ben bir de ben'e sahibim demez. Çok mu az önemsiyoruz kendimizi?

Araban çizilmesin diye ne kadar uğraştığını, çizilirse de başından aşağı kaynar sular döküldüğünü hisset. En fazla 3 yıl durmadan çalışır en muazzam arabayı alırsın kendine, tek sıkıntın bu olsun ya.

Ama milyonları da önüne döksen, hiç bir cerrahın, psikiyatristin sana bu bedeni ve bu ruhu veremeyeceğini bil. Zaten biliyorsun da, bi dürt kendini. "Kızım bak Ayşe, sahip olduğun ben'i biri çizse var ya düzelmez bu hee." de kendine. O arabaya sahip olan sen o araba kadar değere sahip değil misin? Niye kendine bu kadar eziyet ediyorsun?

Para.. Ah şu para yok mu şu para oyuncak etti insanları. Kendine para vermedin diye mi bu kadar çiziyorsun ruhunu? O zaman kendine bi sadaka kutusu al. Her gün evden çıkmadan içine cüzdanındaki bozuklardan bir-iki tanesini at, bedeninin karşılığı olsun. Kutu dolunca da hayır yapmak istediğin bir yere ver. Ya da mendil satan bir çocuğa oyuncak al, ona ver. Belki kıyafet alabilirsin, çok fazla üşüyorlar çünkü soğuk havalarda. Ben bunu yaptığımdan beri mutlu olmak ve yaşamak için bir sebep daha buldum kendime. Diyorum ki, her ay senden hediye bekleyen dünyalar tatlısı bi çocuk var. Onun için yaşamalısın, o gülüşü bir kez daha görmek için.

Stres, sinir, gerginlik, üzüntü... Bunların her biri ruhunu git gide kazıyor. Yapma güzelim. Bunu kendine yapma. Arabayı almak için, kitabını okumak için, anneni aramak için, denizde seyahat etmek için, en sevdiğin yemeği yemek için sana lazım olan bedenine bu işkenceyi yapma. Sen bunların hepsinden değerlisin.

Değerinin farkında ol!
Ben kendime bunu her sabah aynamda hatırlatıyorum. Diyorum ki; "vay be, resmen dünyanın en güzel kızının saçlarını topluyorum!" Diyorum kendime. Evet ben dünyanın en güzel kızıyım. Benim zevkime göre bir insanı en güzel yapacak özelliklere sahibim. Tescille işim yok benim.

Kendine değer vermek için birşeylerin gerçek olmasına ihtiyacın yok. Kendini buna inandırdığında evrenin onu gerçekleştirmek için uğraşışını seyret, yeter. Meziyetlerini abart. Yeteneklerini, zekanı.. Zaten sen nelere sahip olduğunu ve neler yapabildiğini fark edersen değerini de fark edeceksin. Seni değerli kılan şey yaşadığın hayat değil, aldığın tecrübeler, karakterine işlediğin nakışlar ve bunları harmanlayıp özenle oluşturduğun ben'liğin. Bunu ciğerlerinin köşesine kadar hisset.

Öyle ahım şahım şeylere gerek yok, geçiyor zaten her şey. Dön aynaya. "Vay be, resmen çöpçü Hüseyin Kılıç'ın sahibiyim ve biz bugün bu adamla iyi insanların ve çok sevdiğim köpeklerin daha temiz yerlerde yaşamasını sağlayacağız! " de. Tabi çöpçü olmama ihtimalin de var. :) Kendini ve yaptığın işi sev yeter. Senden sadece bunu istiyorum.

Evrenin senin için çalıştığını unutma!
Beyin o kadar tuhaf bir şey ki, bir olguya kendini inandırdığında etraftaki her şeyi tarar, kanıt bulur ve senin önüne sunar.
Sen de yersin tabi..

İşte bu yüzden iyi düşüneceksin. Ben sabah yatağımdan kahkaha atarak kalkıyorum. Sonra kendime "deli misin acaba ?" Diyor, deliliğime gülüyorum. Aynaya geçiyorum ve kendime iltifat ediyorum. Benim aynamda rengarenk post-itlerde bugün karşılaşma olasılığım %50 olan iyi ihtimaller yazıyor. Her aynaya baktığında bunları okumak ve kendine hatırlatmak çok önemli. Motivasyonunun arttığını göreceksin. Sonra onların gerçekleşeceğine inanıyorum.
Ve sırrımız olsun, gerçekleşiyorlar.. :)

Bugün hayatını değiştirecek o günü yaşıyor olabilirsin. Bu günde motivasyonu ve enerjisi düşük biri olmak, bu mutlu günün tadını çıkaramamana neden olur. Hatta belki bu gerginlikle o hayatını değiştirecek fırsatı tepebilirsin farkında olmadan.
Hep hatırlat kendine, tekrar yaşama şansın olmayan bu kısa hayatı unutulmayacak şekilde yaşamak istediğini hatırlat.

Bu dünyada mutluluğu en çok hak eden insan sensin!
Seni kimsenin üzmesine izin vermeyeceksin. Çünkü sorunun kendinde olduğunu anlamayan insanlar çözümü başkalarının huzurunu bozmakta bulurlar.

Hayallerin uğruna savaşmayı unutma.
İstesen her şeyi yapabilirsin, hem neydi? Evren senin için vardı. Sen ne istersen önüne onu koyacak yemen için. Sen bu dünyadaki en şanslı insansın. Hayatındaki bu eksikliklere rağmen bu kadar güçlü durabildiğin için hayranım sana..

#GünlükVazife: Şimdi kendine en yakın aynaya git ve "Kızım sen var ya sen, sendeki bu güzellik kimsede yok. Boy desen sende, pos desen sende. Şu endama şu çiçeksiliğe bak. Hem bi karakterin, bi duruşun var. Hele o zekan yok mu o zekan. Kıskanıyorlar kızım seni. İnsanlar hayran sana. O kadar güzel gülüyorsun ki, kalbindeki bu enerji seni mutluluktan havaya uçuracak bugün. Bugün dikkat et, kesin seni kıskanan, yerinde olmak isteyen biri seni incitmeye uğraşacak. Biz bunu yer miyiz? Asla. Dön ona ve sok lafını. O üzülsün artık. Sen üzülmeye layık değilsin. Eğer ciğeri 5 para etmezin tekiyse onunla konuşarak şereflendirme. O ona cevap vermenden zevk alan bir şizofren olabilir. Sen asaletini koru bebeğim ve o gülüşünü yüzünden hiç eksiltme. Çünkü bugün hayatını değiştirecek o adamla karşılaşma olasılığın %50. Bu muhteşem gülüşü kaçırmasına izin veremezsin.. " de ve bunu her sabah tekrarla.

Vazifesini yerine getiren bu cümlenin yorumuna "🐣" emojisi koysun. :)

Sevgiyle ve mutlulukla kalın. :))