"Kahretsin!"
Koşar adımlarla okula giren Harry, bir yandan da saatini kontrol ediyordu ama ne yazık ki çoktan derse 10 dakika geç kalmıştı. "Lanet olsun!" Diye fısıldadı ve omuzlarını düşürdü. Şuan ders Kimya idi ve bu dersin öğretmeni bayan Sveny, oldukca disiplinli bir kadındı. Ayrica Harry onun dersine 4 defa üst üste geç kalmışken bu sefer onu derse alamayacağı kesindi. E tabi bunda geçen hafta labaratuvara verdiği hasarın da katkısı olabilir. Ama Harry'evet sorarsanız bu onun suçu değil isimlerini surekli karıştırdığı renkli kimyasal maddelerin suçuydu. Klasik Harry işte.
Servisi kaçırdığından dolayı taxi arayışına girmiş ve taxi de bulamayınca koşarak okula gelmek zorunda kalmıştı. Ellerini dizlerine koyarak derin nefesler aldı ve nefesini düzene sokmaya çalıştı. Yine okula geç kalmıştı ve bu da demek oluyordu ki eve gittiğinde annesinden güzel bir "sorumsuzsun" azarı yiyecekti. Buna dayanabilirim diye düşündü Harry ve sonunda kendine gelip dolabına ilerledi. Çantasında dünkü derslerden kalma kitapları dolabına koyduktan sonra bahçeye ilerledi ve boş bir banka oturdu.
Şansına hava bugün gerçekten güzeldi. Bugün Niall ile çıkışta randevusu vardı. Aslında randevu demek yanlış olur sadece bir görüşme... Niall'ı sevmişti, her ne kadar ona karşı biraz mesafeli olsa da inanıyordu ki o mesafeyi kuracaktı. Hem Steve'i geri kazanabilmesi icin Niall gerekliydi... değil mi? Niall, çevrede ki insanların söylediklerinin aksine soğuk bir değildi sadece biraz mesafeliydi fakat Harry dün yemekhanede onun gülüşüne tanık olmuştu ve o gülüş hiçte soğuk ve kendini beğenmiş birinin gülüşü gibi değildi aksine küçük tatlı bir çocuğa dönüşüyordu gülerken. Dışarıdan soğuk göründüğü kadar yakışıklıydı da Niall. Kendine özel bir tarzı ve havası vardı. Daha çok klişe kitaplarda ki baş karakterlere benziyordu. Hani şu havalı ve yakışıklı olup sessiz ve gizemli olmayı seçen klise karakterlere. Tabi Niall baş karakter olmaktan kaçan bir gibiydi.
Harry, derin düşüncelerinden zilin sesi ile ayrıldı ve oturduğu banktan kalktı. Sıradaki dersi matematikti ve bilinen bakalım kim ile aynı sınıftaydı? Biricik aşkı Steve (!) Bu bile onun nefret ettiği matematiği ve matematik hocasını sevmesini sağlayabilirdi. Tekrar dolabına ilerleyip matematik kitabını aldı. Arkasını dönüp sınıfa ilerliyordu ki gözü bir kız ile cok yakın bir sekilde sohbet edip gülümseyen Steve takıldı. Bunu bilerek mi yapıyordu? Harry'nin canını acıtmak istermişcesune nereye baksa orada bir kızla bulunuyordu Steve. Harry, elinde ki kitabı sıkarak kaşlarını çattı. Gözlerini onlardan çekip koridora bakınıyordu ki gözleri bu sefer dolabından kitaplarını almak ile meşgul olan Niall'ı buldu. Güzel bir tesadüf diye düşündü Harry ve oraya ilerlemeye başladı."Hey, Niall!"
Niall, hazırlıksız yakalanmış olacak ki irkilerek döndü ve Harry'e baktı.
"Merhaba."
Harry, göz ucu ile birkac dolap ilerisinide ki Steve'i kontrol etti. Tam planladığı gibi bu tarafa bakıyordu. Harry suratına küçük bir zafer gülümsemesi yerleştirdi ve dikkatini Niall'a verdi.
"Ee bugün çıkışta benimlesin değil mi?"
Niall, dolabını kapatıp Harry'e döndü.
"Uhm... evet seninle geliyorum."Harry, gülümsemesini bozmadan onu inceledi. Bir şey arıyor gibiydi..
"Düşünceli görünüyorsun bir problem mi var?"
Niall, bir eliyle kafasını kaşıyıp diğer elinde ki kağıdı Harry'e uzattı. Bu bir ders programıydı.
"Ders programım da değişiklik yapmışlar ve sınıflarını değiştirmişler. Ne yazık ki ben bu sınıfların nerede olduğunu bilmiyorum."
Harry, ders programını alıp incelediğin de kaşları havaya kalktı.
"Ah... bir cok dersin benimle aynı Niall. Suan benim de dersim matematik istersen benimle gel."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Game Over [n.s]
Fanfiction"Güneşi gözden kaçırdım diye ağlarsan, yıldızları da göremezsin Harry." Bir Narry Storan hikayesidir. ©Tüm hakları saklıdır.